;
COP27 Ekonomi

Barbados Başbakanı: “Fosil Yakıt Şirketleri Kazançlarının Bir Kısmını Kayıp ve Zarar Fonuna Aktarsın”

Barbados

COP27’deki Liderler Zirve’sinde konuşan Barbados Başbakanı Mia Mottley, fosil yakıt şirketlerine yüklendi, kazançlarının bir kısmını kayıp ve zarar fonuna aktarmalarını talep etti.

Barbados Başbakanı Mia Mottley, bir yıl önce COP26’da netliği, vizyonu ve tutkusu ile derin bir etki bırakmıştı. Aynı yaklaşımı COP27’de Liderler Zirvesi’ndeki konuşmasında da sürdürdü.

Mottley liderlere, “Neden bir adım bile ileri gidemediğimizi anlamalıyız” diyerek seslendi. Uygarlığın köleliği kaldırdığını, bir salgın için aşı bulduğunu, aya insan gönderdiğini belirten Başbakan “Ancak tanımlanabilir bir fark yaratmak için gereken basit siyasi irade hâlâ üretilemeyecek gibi görünüyor” dedi.

Mottley, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç sistemi nedeniyle, Barbados gibi küçük ulusların iklim eylemi konusundaki isteklerinin yerine getirilmediğini söyledi. Mottley’e göre Güney hâlâ daha küresel kuzeyin insafına kalmış durumda.

Barbados Başbakanı, “Bu dünya hâlâ sömürgeci bir imparatorluğun parçası olduğu zamanki gibi görünüyor” derken, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve çok taraflı bankalara atıfta bulundu.

“Bugün bu odadaki birçok ülke bu kurumlar kurulduğunda yoktu” diyen başbakanın Bridgetown gündemi, 5 trilyon doları harekete geçirmeye yardımcı olabileceğini söylediği derin reformlar öneriyor. Ayrı ama benzer reformlar, G7’nin tamamı dahil olmak üzere 10 büyük ekonomi tarafından destekleniyor.

Mottley, kayıp ve zarar için para aktarılmasının oldukça kritik olduğunu söylerken, “Artık konuşma yerine eyleme geçme zamanı” dedi ve ekledi: “Petrol ve gaz şirketleri son üç ayda nasıl 200 milyar dolar kazanırken nasıl bu fona katkıda bulunmayı beklemez?” Mottley, bu şirketlerin kazançlarının %10’unu kayıp ve zarar fonuna yatırması gerektiğini söyledi.

Mottley konuşmasını güçlü bir soruyla bitirdi: “Bu dünyadaki insanlarımız daha iyisini hak ediyor ve liderlerimiz daha iyisini biliyor. Tüm insanlardan bizi sorumlu tutmalarını istiyorum. Seçim bizim – neyi kurtarmayı seçeceğiz?”