;
Politika

“Yenilenebilir Enerjide Büyümenin Yüzde 85’i 31 Ülkeden Geliyor”

temiz enerji

IEA Kıdemli Analisti Bahar, yenilenebilir enerjide büyümenin %85’ini 31 ülke sağladığını söylerken, COP28’te alınan kararı hatırlatarak, “Temiz enerji kurulumları 31 ülkeden 200 ülkeye yayılabilirse 11 bin GW hedefi çok daha farklı bir noktaya gelir” dedi.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Kıdemli Analisti Heymi Bahar, Yenilenebilir 2024 raporu üzerine AA muhabiri Nuran Erkul’a yaptığı açıklamada, güneş enerjisinde lisanslama ve izin süreçlerinin daha az olduğunu ve projelerin daha kısa sürede yatırıma dönüştüğünü belirtti.

Bahar, hanelerin de güneş enerjisi paneli kurabilmesi nedeniyle güneşte yatırımcı profilinin çok farklı olduğunu söylerken şöyle devam etti: “Herkese hitap eden bir yatırım olması nedeniyle, dünyada bu şekilde başka bir enerji teknolojisi yok. Politikalar ve yatırım teşviklerinin yanı sıra, son dönemde dünyada elektrik fiyatlarında çok ciddi artış oldu. Elektrik fiyatları artarken, güneş enerjisi maliyetlerinin düşmesi insanları çatı santrali kurulumlarına daha da teşvik etti. Çatı sektöründe ciddi bir sıçrama beklediğimiz için, bizim öngörülerimizde de en fazla yukarı yönlü revize ettiğimiz alan çatı kurulumları oldu.”

Bahar, rüzgar enerjisi sektöründe ise izin süreçleri, tedarik zinciri sorunları ve şirketlerin finansal sağlığı başta olmak üzere bazı sorunların sürdürülebilir büyüme için risk oluşturduğunu söyledi. Rüzgâr enerjisi ekipman üretiminin güneş enerjisi ekipmanının aksine dünyanın birçok bölgesine yayıldığını aktaran Bahar, tedarik zinciri ve enflasyon kaynaklı sorunlar nedeniyle türbin fiyatlarındaki artışın %30’u bulduğunu dile getirdi.

Bahar, maliyet artışlarının özellikle deniz üstü rüzgar enerjisi projelerini vurduğuna dikkati çekerek, ABD ve İngiltere başta olmak üzere 15 GW’lık deniz üstü rüzgar enerjisi projesinin iptal edildiği veya ertelendiği bilgisini paylaştı. Bu nedenlere bağlı olarak dünyada Çin dışında rüzgar enerjisine yönelik büyüme öngörülerini aşağı yönlü revize ettiklerini kaydeden Bahar, “Rüzgar enerjisi şirketleri finansal açıdan zaten kötü durumda. Özellikle gelişmiş ekonomiler, sıfır faiz ortamına çok alışmışlardı ve yenilenebilir enerjide hızlı büyümenin görüldüğü 10 yıllık dönemde faiz sıfırdı, enflasyon sıfıra yakındı. Ancak artık ülkelerin de yeni makroekonomik duruma uyum sağlaması gerekiyor. Eğer uyum sağlayamazlarsa, aynı şekilde bu alanlara yatırım gelmeyecek” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’de Çatı Güneş Santrallarında Büyüme Beklentisi %15 Arttı

Bahar, dünyada güneş enerjisindeki hızlı büyüme eğiliminin Türkiye’de de görüldüğünü ifade ederek, “Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesinin 2023-2028 döneminde 34,8 GW artacağını öngörüyoruz. Bunun %85’ini güneş ve rüzgâr enerjisi santralları oluşturuyor” diye konuştu.

Çatı tipi kurulumları dahil olmak üzere dağıtık güneş enerjisi santrallarının öngörülen büyümenin 12,3 GW’ını oluşturduğunu dile getiren Bahar, Türkiye’de çatı tipi güneş enerjisi santralı kurulumlarına ilişkin büyüme öngörülerini %15 yukarı yönlü revize ettiklerini söyledi.

Bahar, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin büyümesinde en önemli konunun finansman olduğunu ve finansmanın gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerdeki yenilenebilir enerji projeleri için sağlanması gerektiğini anlattı.

Yenilenebilir enerjide 2028’e kadar öngördükleri 3 bin 700 GW’lık büyümenin %85’inin AB ülkeleri, Çin, Hindistan, ABD ve Brezilya’da görüleceği bilgisini veren Bahar, şöyle devam etti: “Yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek çok sayıda ülke var ve bu ülkelerin karbonsuzlaşma ihtiyacı da oldukça fazla. Bu ülkelerde finansman maliyetleri gelişmiş ülkelere göre çok yüksek, Çin’e göre neredeyse 8 kat fazla. ASEAN, Latin Amerika’daki bazı ülkeler, Avrasya’daki bazı ülkeler ve tabii ki Afrika. Bütün Afrika’nın güneş enerjisi kapasitesi Hollanda’nın 2023’te ulaştığı güneş enerjisi kapasitesinden daha düşük. COP28’de anlaşılamayan en büyük konu da bu. Yenilenebilir enerji kurulumları 31 ülkeden 200 ülkeye yayılabilirse 11 bin GW hedefi çok daha farklı bir noktaya gelir. AB’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkma şansı yok ama Afrika’nın kapasitesi 10 katına bile çıkabilir. Bu nedenle, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedefinde hangi ülke ne yapacak çok önemli. Çin zaten bunun yaklaşık %50’sini tek başına karşılıyor.”