;
Ekonomi

Rüzgar ve Güneş Küresel Elektrik Üretiminde Rekor Kırıyor

güneş enerjisi

Rüzgar ve güneş, 2023’ün ilk yarısında küresel elektrik üretiminde payını %14,3’e yükselten iki elektrik kaynağı oldu. Rüzgar ve güneş enerjisi, 2023’ün ilk yarısındaki ilavelerle 142 milyon ton CO2 emisyonunu önleyerek elektrik dönüşümünün ana itici gücü olmaya devam etti.

Enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından yeni yayımlanan bir rapor, rüzgar ve güneş enerjisinin büyümeye devam etmesi nedeniyle küresel enerji sektörü emisyonlarının 2023’ün ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre %0,2’lik hafif bir artışla durağan bir seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Ancak, iklim değişikliğinin daha da kötüleştirdiği olumsuz yağış koşulları, hidroelektrik üretiminin aksaması nedeniyle, emisyonların daha fazla düşmesini engelledi.

Rapor, küresel elektrik talebinin %92’sini temsil eden 78 ülkenin Ocak-Haziran 2023 dönemine ait elektrik verilerini geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırmalı olarak analiz etti.

Rüzgar ve güneş, geçen yılın aynı dönemindeki %12,8’e kıyasla 2023’ün ilk yarısında küresel elektriğin %14,3’ünü sağlayarak küresel elektrikteki paylarını önemli ölçüde artıran tek elektrik kaynakları oldu. Özellikle güneş enerjisi hızla büyüyor (+%16, +104 TWh) ve 2023’ün ilk yarısında 50 ülke güneş enerjisi üretiminde yeni aylık rekorlar kırdı. Çin, güneş enerjisi üretiminde küresel büyümenin %43’ünü sağlayarak güneş enerjisi üretiminde lider olmaya devam ederken, AB, ABD ve Hindistan’ın her biri yaklaşık %12’lik bir paya sahip konumda.

Güneş ve rüzgardaki bu büyümeye rağmen, olumsuz yağış koşulları emisyonların azalmasını engelledi. Yılın ilk yarısında kuraklık nedeniyle hidroelektrik üretiminde tarihi bir düşüş (-%8,5, -177 TWh) yaşandı ve bunun dörtte üçü Çin’den kaynaklandı. Sonuç olarak, hidroelektrik tarafından yaratılan açığı karşılamak için fosil üretimi biraz arttı. Küresel hidroelektrik üretimi geçen yıl ile aynı seviyede olsaydı, enerji sektörü emisyonları %2,9 oranında düşecekti.

Hidroelektrik ile ilgili bu sorunlar devam ederken, elektrik talebine yönelik büyümedeki düşüş, emisyon artışını baskılamaya yardımcı oldu. Küresel elektrik talebi 2023’ün ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla sadece %0,4 arttı ve bu oran 10 yıllık tarihsel ortalamanın (+%2,6) çok altında kaldı. Bazı büyük ekonomilerdeki talep düşüşleri, en önemlisi AB’de (-%23) olmak üzere kömür enerjisinde önemli düşüşlere yol açtı. Sonuç olarak, emisyonlar AB (-%17), Japonya (-%12), ABD (-%8,6) ve Güney Kore’de (-%3) düştü. Hindistan’daki ılımlı talep artışı, kömür üretimindeki büyümenin yavaşlamasına yol açtı, bu da ülkenin emisyon artışını geçen yılın aynı dönemindeki %11’e kıyasla 2023’ün ilk yarısında %3,1’e yavaşladı.

Raporun başyazarı ve Ember’de kıdemli elektrik analisti Malgorzata Wiatros-Motyka, “2023 yılında enerji sektörü emisyonlarında bir düşüş olup olmayacağı hala belirsizliğini koruyor” derken şöyle devam etti: “Rüzgar ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da, iklim değişikliğiyle yoğunlaşan olumsuz hidro koşulların çarpıcı gerçekliğini göz ardı edemeyiz. Dünya enerji sektörü emisyonlarının zirvesinde sallanıyor ve şimdi bu on yıl içinde yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak için küresel bir anlaşma sağlayarak fosil yakıtlarda hızlı bir düşüş için ivmeyi serbest bırakmamız gerekiyor.”