REN21’in yeni yayımladığı rapora göre, geçen yıl dünya çapında rekor seviyede 740 GW’lık yenilenebilir enerji kapasitesi eklendi. Ancak bu rakam, 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefini karşılamaya yetmiyor.
2023’te Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen BM İklim Konferansı COP28’de, bu yüzyılda küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi döneme göre 1,5 derecede sınırlamak için rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefi belirlendi.
İlerlemeyi izleyen analistler, dünyanın geçen yıl dünya çapında rekor seviyede 740 GW’lık yenilenebilir enerji kapasitesi eklediğini ancak COP28’de belirlenen hedefin gerisinde kalındığını söyledi. Benzer şekilde 1,5 derece sınırının da ulaşılamaz göründüğü belirtildi.
Paris merkezli düşünce kuruluşu REN21 raporuna göre, mevcut gidişat hedefe ulaşmak için 6,2 TW’lık bir açığı işaret ediyor ve bu, bugüne kadar hayata geçen tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının toplamından daha fazla.
Güneş enerjisi, gelişmekte olan ülkelerde artan kullanımı ve teknoloji maliyetlerinin düşmeye devam etmesiyle geçen yıl yenilenebilir enerji kapasitesinin %81’ini oluşturdu. Güneş enerjisi aynı zamanda, küresel kapasitenin üç katına çıkarılması hedefine ulaşma yolunda ilerleyen tek yenilenebilir enerji teknolojisi.
Bazı ülkelerin iklim değişikliğine yönelik önlemlerini iptal etmesi veya ertelemesi endişeleri artırıyor. Bunlar arasında ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesi ve Yeni Zelanda’nın açık deniz petrol ve gaz arama faaliyetlerine yönelik yasağını kaldırması dikkat çekiyor.
Petrol ve gaz şirketleri ile bankalar da enerji dönüşümüne yönelik yatırımlarını azalttı. ABD Başkanı Donald Trump’ın bu yılki gümrük vergilerinden önce uygulanan ticaret önlemleri ile Batı’nın kendi endüstrilerini Çin rekabetine karşı koruması 2024’te yenilenebilir enerji gelişimini sınırladı.
REN21’in İcra Direktörü Rana Adib, “Rekor sayıda yenilenebilir enerji kapasitesini harekete geçiriyoruz , ancak yenilenebilir enerjiye dayalı bir ekonomiye geçiş için gereken sistemleri inşa etmiyoruz” derken şöyle devam etti: “Tutarlı politikalar, koordineli planlama ve şebekeler ve depolama gibi dayanıklı altyapı olmadan hızlı ve kalıcı bir dönüşüm sağlanamaz.”
