CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tıraşlanmanın beşinci gününde Akbelen Ormanı’na geldi. Milas’ın İkizköy Mahallesi’ne bağlı Akbelen Ormanı’nda LİMAK’a ait kömür madeninin Akbelen Ormanı’nı yok etmesine karşı çıkan direnişçilerin sayısı giderek artıyor. Milletvekillerinin de içinde bulunduğu heyetle nöbet alanına gelen Kılıçdaroğlu, İkizköy köylülerinin dertlerini ve taleplerini dinledikten sonra açıklamada bulundu. Yapılan açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu, milletvekilleri ve İkizköy direnişçisi Nejla Işık ile birlikte kolluk kuvvetlerinin barikatını geçerek ormanda incelemelerde bulundu.
Akbelen’de verilen mücadelenin uzun süredir takipçisi olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, İkizköylülerin dertlerini anlatmasına imkan sağlamak için Akbelen Ormanı’na geldiğini belirtirken, “Benim Ankara’da konuşmamın bir önemi yok, sizin burada konuşmanız önemli, sizin dertlerinizi anlatmanız önemli. Çünkü derdi yaşayan, sorunu yaşayan, mağdur olan sizlersiniz” dedi.
Akbelen Ormanı’ndaki ağaçların 85 milyonun ağacı olduğu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bu ağacın ömrü bizden çok daha fazladır ama bu ülkede ormanda ne olduğunu, ormanda yaşamanın ne olduğunu, ekosistemi, bütün bunların hepsini bilen birisiyim. Ağacı kestiğinizde suyu kesmiş olursunuz. Ağacı kestiğinizde oksijeni bitirmiş olursunuz” diyerek konuşmasında beşli çeteye değinerek devam etti: “Bütün dünya bunu biliyor ama bir avuç çete bunu bilmiyor. Ben boşuna mı beşli çete diyordum. Boşuna mı ‘Bu beşli çete milletin kanını emiyor’ diyordum. Bunun için söylüyordum” dedi.
Davayı sonuna kadar takip edeceğinin sözünü veren Kılıçdaroğlu, hukukçu milletvekillerini de bu konuda görevlendireceğini söyledi ve ekledi: “Sanmayın ki sadece burada oluyor bunlar. Türkiye’nin hangi coğrafyasına gitseniz benzer olaylar var ama siz direndiniz, direniyorsunuz. Kemal kardeşiniz de yanınızda, hiç merak etmeyin. Sonuna kadar direneceğiz.”
Dava sürecini de takip ettiğini aktaran CHP Genel Başkanı, “AİHM’nin lehinize verdiği kararları da biliyorum. Bunları benim değil, sizin dilinizden, sizin ağzınızdan bütün dünyanın öğrenmesi gerekiyor. Televizyonlar, yayın organlarının bütün bunları anlatması lazım. Ben dilim döndüğüm kadar anlatacağım” derken, Akbelen Ormanı’ndaki sorunun bir dünya sorunu olduğunu söyledi. Güneş enerjisinin yerine kömür ve doğalgazın kullanıldığını ve bunun sebebinin “şirketlerin, birilerin” para kazanmak istemesi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bunun da mücadelesi yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Kömür yerin altında kalacak, biz ağırlığı güneş enerjisine vereceğiz” ifadesinin ardından kendisi, milletvekilleri ve belediye başkanları ile beraber mücadele edeceklerini ve tekrar İkizköy’e geleceğini belirtti.
Konuşmasını bitiren Kılıçdaroğlu’nun aracına binmesi sonucunda Genel Başkan’ın alanı terk edeceğini düşünen halk araç etrafında toplanarak tepki gösterdi. Tepkilerin ardından güvenlik koridorunun kurulmasıyla aracından inen Kılıçdaroğlu, İkizköy direnişçisi Nejla Işık ve milletvekilleri ile kolluk kuvvetlerinin barikatını açarak orman alanına girdi. Maden ocağını, tıraşlanmış orman alanlarını ve yıkımdan geriye kalan ağaçları inceleyen Kılıçdaroğlu, İkizköy direnişçisi Nejla Işık’ın ifadesine göre Akbelen Ormanı için gereken mücadeyi acilen, bugün vermek adına Akbelen Ormanı’ndan ayrılarak yola çıktı. Kılıçdaroğlu ve heyet ormanı incelerken kolluk kuvvetleri barikat önünde toplanarak slogan atan direnişçlere biber gazı ve TOMA ile müdahalede bulundu. Müdahaleden; yaşlı köylüler, direnişçiler ve basın mensupları etkilendi.
