;
Ekonomi

Finans Sektörü Eylem Yerine İklim Verilerine Odaklanıyor

Ulusal İklim Restorasyonu Merkezi adlı bir grup tarafından yayımlanan güncel bir rapor, finans sektörünün 2008 küresel finans krizi öncesinde konut piyasasında yaptığı hataların aynısını iklim değişikliği konusunda da yaptığını ve çok iyimser olduğunu gösteriyor.

Yeni bir rapora göre finans dünyası, 2008 küresel finans krizi öncesinde konut piyasasında yaptığı hataların aynısını iklim değişikliği konusunda da yapıyor.

Avustralya Kömür Birliği’nin eski başkanı Ian Dunlop’un ortak yazarı olduğu Risk Dereceleri raporu, düzenleyiciler ve finans sektörünün, iklim krizinin yarattığı risklerle boğuşmaya başlamış olsalar da yeterince hızlı hareket etmediklerini tespit etti.

Ulusal İklim Restorasyonu Merkezi adlı bir grup tarafından yayımlanan raporda, finans sektörünün iklim krizine yaklaşımının, konut borçlarının bir çöküşe yol açtığı GFC’ye benzer olduğu belirtildi. Her iki durum da, felaketin önlenebileceğinin varsayılmasına yol açan aşırı iyimser finansal modellere dayanıyor.

Dunlop, geçen hafta yayımlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunun ardından, eylem yerine daha fazla veri toplamaya odaklanmanın tehlikeli olabileceğini söyledi. Bazı durumlarda senaryo analizi veya stres testinin yardımcı olduğunu, ancak birçok kurumun en kötü senaryodan sağ çıkabileceği sonucuna vardığını söyledi.

Rapor, en kötü durum senaryolarında nelerin beklendiğinin net bir resmini çizdi. Rapor, “Genel bir kural olarak, ortalama 4 derecelik küresel ısınma, karada 6 derecelik ve orta enlemlerdeki karada ortalama 8 derecelik ısınma ile tutarlı. Bu, yaz ortalamasında 10 derecelik veya sıcak hava dalgalarında 12 derecelik sıcaklık artış riski taşıyor” dedi.

Batı Sidney’in yaz aylarında 48 dereceye ulaştığını kaydedilirken raporda, “48 dereceye 12 derece eklerseniz, 60 derecelik yaz sıcak dalgaları elde edersiniz. Banka müşterileri sokaklarda ölürdü” denildi.

Bunlar, toplumların ve ekonomilerin iklimdeki derin değişikliklerin baskısı altında bozulduğu en uç senaryo modellemeleri.

Avustralya Kurumsal Sorumluluk Merkezi’nden (ACCR) Dan Gocher, birçok şirketin zamanlarının çoğunu tahmin modelleri yapmaya harcadığını ve bunun gerçek bir değişiklik yapmak için yeterli olmadığını söyledi.