;
Ekonomi

CHP’li Kara: Bakanlık Rant Yerine İklim Krizine Odaklanmalı

iklim krizi

Altı ay önce meydana gelen depremlerin olumsuz etkilerini halen atlatamadığımızın altını çizen CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Akbelen ve Dikmece’de yaşananlara dikkat çekerek “Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı isminin işaret ettiği sorumlulukları yerine getirmeli, rant düzeninin devamlılığına değil, iklim krizine odaklanmalı” dedi. 

65.000 ağacın kesildiği düşünülen Akbelen Ormanı için TBMM’de genel görüşme yapılmasına ilişkin önerge AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Türkiye’de ve dünyada  ormansızlaşma çeşitli insan faaliyetleri nedeniyle hızlanarak artıyor. İklim krizi ile mücadelede orman varlıklarını korumak oldukça önemli. Bilim insanları bu mücadeleyi kaybetmemiz halinde dünyanın daha önce tecrübe etmediği sıcaklıklarla karşılaşabileceğini söylüyor. Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin son raporu da bu yola girdiğimizi ortaya koyuyor. Rapora göre, Temmuz 2023, küresel olarak şimdiye kadar en yüksek sıcaklığın kaydedildiği ay oldu. Raporun yayımlanmasının ardından açıklamalarda bulunan Nermin Yıldırım Kara, iklim krizinin yıkıcı etkilerinin günden güne daha çok hissedildiğini vurgularken şu sözlerle devam etti: “Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin aylık raporunda açıkladığı üzere geçtiğimiz Temmuz ayı, küresel olarak şimdiye kadarki kaydedilmiş en yüksek sıcaklığın yaşandığı ay oldu. Dünya tarihinin kayıt altına alınmış en sıcak üç gününü de bu ay içerisinde yaşadık. Yaşadığımız süreç için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “küresel kaynama çağı” tanımlamasında bulundu. Bu etkiyi Türkiye genelinde de hissettik.

Sürekli olarak geri plana itilen iklim krizini ve getirdiği sonuçları her gün yaşayarak öğrenmekte olduğumuzu söyleyen Milletvekili Yıldırım Kara, tüm gezegen için bir felaket sürecine girerken Türkiye’nin de bu konuya büyük bir önem vererek odaklanması gerektiğini aktardı. CHP’li Milletvekili, ülkelerin kömürden çıkış taahhütlerine ve Türkiye’deki iktidarın kömüre yaklaşımına şu şekilde değindi: “Bütün bilim insanları, bu felaketten kurtulmak için ortak çözüm önerisi olarak bir an önce sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini vurguluyor. Kömürden tamamen çıkılması adına OECD ülkeleri için 2030, dünyanın geri kalanı için ise 2040 tarihi işaret ediliyor. İktidar ise maalesef bugün kömür madenleri, santraller ve birtakım rant projeleri için ormanlık alanların, tarım alanlarının ve zeytinliklerin işgaline çaba gösteriyor.”

Yıldırım Kara, yaşanmakta olan sürecin devamlılığı durumunda, halihazırda sonuçlarını atlatamadığımız büyük depremler sonrası, iklim krizinin getireceği yeni doğal tehlikelere karşı da tedbirsiz kalacağımızı söylerken “Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı en azından isminin işaret ettiği sorumlulukları yerine getirmeli, rant düzeninin devamlılığına değil iklim krizine odaklanmalıdır” dedi.

“Orman Ekosistemlerimiz İklim Kriziyle Mücadelede Hayati Öneme Sahip”

Akbelen ve Dikmece’de yaşananların telafisi olmayan yeni afetlere sebep olacağını vurgulayan Yıldırım Kara, “Kömürden çıkmanın ve yenilenebilir enerjiye geçişin ne kadar önemli olduğunu sürekli olarak dile getirmeye çalışıyoruz. İktidar ise tercihini sürdürülebilirlikten yana değil kısa süreli kâr ve rant yönünde yapıyor” dedi ve ekledi: “İklim kriziyle en büyük mücadeleyi ormanlık alanlarınızı koruyarak ve genişleterek verebilirsiniz. Bu ekosistemlerin yitirilmesi durumunda, özellikle Akdeniz havzasında, kurak yaz aylarının etkisini daha çok göreceğiz.”

Ormanların yitirilmesiyle insanlık dahil tüm canlılığın yaşam standartlarında düşüş olacağının altını çizen Yıldırım Kara, rehabilitasyon çalışmalarından da bahsetti: “Hem iktidar hem de bu işten kazanç sağlayan ve rant devşiren şirketler, yitirilen ormanların yerine yeni ağaçlar diktiklerini ve Türkiye’nin günden güne daha fazla ağaca kavuştuğunu iddia ediyor. Ancak, büyük ormanlarımızın toplam alanı gün geçtikçe azalmaktadır. Yine ben yaptım oldu zihniyetiyle yaklaşılıyor ve gerçeklerden uzak bir tutum sergileniyor.”

Yaptığı açıklamada son olarak ormanların karbon depolayabilme potansiyeline vurgu yapan Hatay Milletvekili, “Hem yurt dışında yapılan araştırmalar hem yurt içindeki bilim insanlarımızın çalışmalarında ortaya koyduğu üzere, daha geniş çaplı, dolayısıyla daha yaşlı ağaçlar çok daha fazla karbon depolayabilme potansiyeline sahiptir. Yeni diktiğiniz bir fidanın aynı oranda karbon depolayabilmesi için yüzyıllar geçmesi gerekir. İsminde “iklim değişikliği” geçen bir bakanlığın bu araştırmalara ciddi şekilde eğilmesi gerekirdi ama önceliklerinin bu olmadığı çok aşikâr” dedi.