;
Politika

Akbelen’de Büyük Buluşma: “Çamlarımızı Vermeyeceğiz”

akbelen

Türkiye’nin her yerinden “Akbelen Büyük Buluşması”na katılan yaşam savunucuları, İkizköylüler ile birlikte seslendi: “Akbelen Ormanı’nı Vermeyeceğiz!”

Muğla Akbelen’de Limak Holding ve IC Holding ortaklığındaki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santralı’nın kömür sahasını genişletmek için başlayan ağaç kesimine karşı direniş sürüyor.

Akbelen Ormanı’ndaki kesimin ikinci haftasında, ülkenin dört bir yanından gelen yüzlerce yurttaş “Akbelen Büyük Buluşması”nda bir araya geldi.

Akbelen Ormanı’nın bulunduğu Milas-Ören kara yolu üzerinde kurulan arama noktaları nedeniyle uzun kuyruklar oluştu.

Buluşma alanına gelen yurttaşlar jandarma barikatı ile karşılaştı. Alana girişlerin kimlik kontrolü ile yapılması tepkiyle karşılanınca barikatlar kaldırıldı.

Alana girenler “Her yer Akbelen her yer direniş”, “Katil Limak, işbirlikçi AKP” ve “Halka değil çetelere barikat” sloganları ile karşılandı.

İkizköy Çevre Komitesi’nden Necla Işık, iki haftadır Akbelen’de büyük bir katliamın yaşandığını söylerken, “Ama burada oluşunuzla Akbelen yeniden doğuyor. Burayı madene vermeyeceğiz. 4 senedir bağırıyoruz. Madene verecek toprağımız, bir tane dalımız yok. Bu uğurda dedik ki İkizköylü kadınlar olarak boynumuz kıldan ince. Ormanımız için öleceksek bu uğurda öleceğiz, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Akbelen için gelen yüreklere sağlık. Madene vermeyeceğiz burayı yine ağaçlandıracağız” dedi.

İkizköylülerden Aytaç Yakar ise iki haftalık mücadeleleri esnasında biber gazı, cop ve dayak yediklerini aktardı. “Yine de direniyoruz, direneceğiz” diyen Yakar şöyle devam etti: “Çamlarımızı vermeyeceğiz. Havamızı, suyumuzu beşli çetelere yedirmeyeceğiz. Bizim burada Limak’a yedirecek ekmeğimiz, suyumuz yok. Biz vatanımıza sahip çıktık. Benim bir torunum her jandarma gördüğünde korkuyor. Karşımda düşman görüyorum. Onların anneleri babaları ‘Bugün Akbelen’de ne yaptın?’ diye sormuyor mu? Anneleri copladık mı diyorlar. Her gün aramadan geçiriyorlar. Benim silahım belimde değil, ağzımda ve yüreğimde.”