;
Politika

YK Enerji ile Anlaşma İmzalayan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Tepki Çekti

YK Enerji

1955’te kurulan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD), Türkiye’nin en köklü doğa koruma sivil toplum örgütlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Buna karşın TTKD’nin Akbelen Ormanı’nda ağaçları yok eden YK Enerji ile anlaşma imzalaması yaşam savucularının tepkisine neden oldu.

Yeniköy Kemerköy Enerji Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji), TTKD ile aralarındaki anlaşmanın 600 hektarlık alanda yapılması planlanan maden sahasının geri kazanımı çalışmalarını izlemek ve kamuoyuna raporlamak amacıyla imzalandığını ve çalışmalara Hüsamlar maden sahasında başlanılacağını duyurdu. TTKD’nın çevreyi katleden YK Enerji ile anlaşma yapmasına yaşam savucuları itiraz etti.

1963 yılından beri Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Kurumu (IUCN) üyesi olan TTKD, varoluş amacını şu şu şekilde tanımlıyor: “Türkiye’nin eşsiz doğal, çevresel ve tarımsal zenginliklerini korumak, geliştirmek ve bu değerleri gelecek nesillere aktarmak.” Derneğin başkanı Ali Rıza Koç ise IUCN Türkiye Milli Komitesi Başkan Yardımcısı görevini üstlenmiş durumda.

Ulusal ve Uluslararası Hukuk Yok Sayılıyor

YK Enerji, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile linyit maden işletmesini 2014’te özelleştirme ile devralmıştı. İkizköy Çevre Komitesi yaptığı açıklamada, geçtiğimiz bu 9 senede YK Enerji’nin nesli bölgesel, ulusal, küresel seviyede tehlikede altında olan ve Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi’ne göre Kesin Koruma Altına Alınan Fauna Türleri’nin doğal yaşam ortamı olan alanları ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olarak yok etmesi hakkında konuşuldu.

Şirketin uluslararası sözleşmelere aykırı faaliyetlerinin yalnızca bununla sınırlı olmadığı ifade edilen açıklamada, YK Enerji’nin Akbelen Ormanı’nı tıraşlayarak Türkiye’nin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması’nı da yok saydığı aktarıldı. Paris İklim Anlaşması’nda “Ormanlar da dahil olmak üzere sera gazı yutak ve rezervlerini korumak ve güçlendirmek için eyleme geçilmelidir” cümlesi bulunuyor.

Yapılan açıklamada Akbelen Ormanı’nın 2021’de gerçekleşen büyük yangın ardından ekolojik koridor özelliği kazandığı ve uzman ekologların vezgeçilmez bir ekosistem dediği bölgede 10 endemik bitki türünün tespit edildiği söylendi. Şirket raporlarında dahi 10 endemik bitki türünün Akbelen Ormanı’nda bulunduğunun yer almasına karşın açıklamaya göre bu türler maden sahalarında bulunmuyormuşçasına madencilik faaliyetlerine devam edildi.

“TTKD’nin de üyesi olduğu IUCN tarafından belirlenen Kırmızı Liste Ölçütleri’ne göre nesli küresel ölçekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan Sarmaşık Yapraklı Siklamen, Cyclamen hederifolium Aiton- VU türünün maden sahasında bulunması da YK Enerji’yi durdurmamıştır” denilen açıklamada Türkiye’nin taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ile endemik bitki ve doğal yaşam ortamlarının hukuken koruma altında olduğu ve YK Enerji’nin buna karşı hareket ettiği vurgulandı.

“Şirketin Önemli ve Yeni Yalanı”

TTKD ile yapılan anlaşma İkizköy Çevre Komitesi tarafından önemli bir adım olmanın tam aksine, şirketin önemli ve yeni bir yalanı olarak değerlendirildi. Bu değerlendirmeye sebep olarak sunulan gerekçeler ise şu şekilde:

  • Ormanlar yan yana dikilmiş ağaç ve bitki toplulukları değil, oluşması yıllar süren bir ekosistemdir,
  • Bahsi geçen bölgede yürütülen madencilik çalışmaları bölgenin ekosistemini geri dönülmeyecek şekilde yok etmiştir,
  • Başta endemik, dar yayılışlı ve nesilleri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan bitki ve hayvan türleri olmak üzere bölgede bulunan tüm canlı türlerinin mikro-iklim, nemlilik, arazi pürüzlülüğü, eğim, bakı, toprak yapısı gibi özel ihtiyaçları bulunmaktadır. Süregelen madencilik çalışmaları ekosistemleri ve peyzajı yok ederken canlıların var olmaları ihtiyaç duydukları özel ortamları da yok etmiştir ve bu özel ihtiyaçların insan eli ile sağlanması olanaksızdır,
  • Dünyada yaşamın iki temel kaynağı hava ve sudur. YK Enerji yaşamın her iki temel kaynağının doğal yapısını bozacak faaliyetlerde bulunmaktadır. Ekosistemlerin rehabilitasyonu, ancak ortamda bulunan doğal koşulların rehabilitasyonu desteklemesi ile mümkündür. Ancak söz konusu maden sahalarında ne bir damla su kalmıştır ne de etrafında bir nefes kadar temiz hava bulunmaktadır.

Yukarıda belirtilen sebeplerle eski maden sahalarının yeniden eski haline dönüştürülmesinin mümkün olmadığı ifade edilen açıklamada, YK Enerji’nin TTKD ile yaptığı anlaşma ile kamuoyu gözünde imajını düzeltmeye çalıştığı aktarıldı.

İkizköy Çevre Komitesi, bu bilgiler doğrultusunda TTKD’ye neden kurumun varoluş amacına tamamen karşı olan YK Enerji ile ilişki içerisinde olduğu sorusunu yönetti ve TTKD’nin yanlışından dönmesini talep etti: “Doğa katili YK Enerji ile Türkiye’nin köklü bir doğa koruma kurumu olan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’ni bir arada görmek istemiyor; bu ilişkisini sürdürmek yerine yaşamdan taraf olan İkizköy halkı ve doğanın yanında olmasını bekliyoruz. Mücadelemiz, mücadeleniz olsun.”