;
Politika

Yeşil İklim Fonu’nda Tartışmalar ve bir İstifa: BM İklim Fonundaki Azalma Zorlu Bir Sürece İşaret Ediyor

Zengin ve yoksul ülkelerin temsilcilerinin bir araya geldiği Yeşil İklim Fonu (GCF) yönetim kurulu toplantısında ele alınan konulardan biri olan Birleşmiş Milletler (BM) fonlarında hedeflenen miktarda kaynak toplanamıyor oluşu, öncelikli iklim politikaları konusundaki tartışmaları da şiddetlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesinin fona katkıda bulunmayacağı yönündeki önceki kararı, diğer zengin ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında gerilime sebep olmaya devam ediyor. Yeşil İklim Fonu Direktörü Howard Bamsey’in de özel sebeplerden dolayı görevinden istifa ettiği açıklanırken fonun Güney Kore’nin Songdo kentinde düzenlenen 20. toplantısı sonuç çıkamayacağının anlaşılmasının ardından sona erdirildi. 

Güney Kore’nin Songdo kentinde düzenlenen Yeşil İklim Fonu yönetim kurulu toplantısı istenilen sonuçlara ulaşılamaması nedeniyle sona erdi. Birleşmiş Milletler (BM) iklim fonlarında hedeflenen miktarda kaynak toplanamıyor oluşu Yeşil İklim Fonu’nun yönetim kurulu toplantısını zorlu bir sürece soktu. ABD temsilcisinin toplantıyı “işlevsiz” olarak değerlendirmesi bazı temsilciler tarafından tepkiyle karşılandı ve bu durum gelişmekte olan görece yoksul ülkelerle zengin ülkeler arasında gerilime sebebiyet verdi. ABD Başkanı Donald Trump, bilindiği üzere ABD’nin fona katkıda bulunmasını reddediyor. Hareketli görüşmelerde bunlar yaşanırken bir dramatik gelişme de Yeşil İklim Fonu Direktörü Howard Bamsey’in özel sebeplerden dolayı görevinden istifa etmesi oldu.

Geçtiğimiz pazar günü Güney Kore’nin Songdo kentinde düzenlenen Yeşil İklim Fonu (GCF) toplantısında, Nikaragualı eş başkan Paul Oquist’in Nikaragua’daki siyasi kargaşa nedeniyle gözaltına alınmasıyla İsveçli Lennart Båge oturumu tek elden yönetti. Gelişmekte olan ülkelerin önceliklerinin usulen temsil edilmemesi nedeniyle ortak bir ajandada karar kılmak için yapılan çalışmalar toplantının iki gün sürmesine sebep oldu.

ABD’nin temsilcisi Geoffrey Okamoto, durumu “Hayatımda hiç bu kadar işlevsiz ve zorlu bir toplantıda bulunmadım” sözleriyle açıkladı. Ancak Okamoto’nun sözleri, Trump’ın iklim fonlarını kesmesi göz önünde bulundurulduğunda bir kesim tarafından kızgınlıkla karşılandı. Güney Afrika temsilci Zaheer Fakir, Okamoto’nun toplantıyı işlevsiz olarak yorumlamasını “kalabalık adına oynanan tipik bir davranış” şeklinde değerlendirirken, toplantının işlevsiz olmasının sebebinin ciddi bir danışma eksikliğinden ve eş başkanların toplantı öncesinde ajandayla ilgili yorumlara herhangi bir cevap vermemesinden kaynaklandığını vurguluyor.

Fonun, başlangıç bağışçılarından tahsis edeceği 2,8 milyar doların 1 milyar doları bugün değerlendirilen projelerden geliyor. ABD’nin 2 milyar doları elinde tuttuğu göz önünde bulundurulduğunda, fonun 2014 yılından bu yana döviz kurunun da dalgalanmasıyla 1 milyar dolar kaybettiği yetkililer tarafından bildiriliyor.

Bütçenin nasıl toplanacağı ile ilgili tartışmalar Salı günü yapılan ancak sonuçlanamayan görüşmelerden sonra, toplantının son gününe aktarıldı. Fonun başlamasından bu yana boşlukların kapatılmasında ne kadar bağış yapılacağına dair, özellikle çözüme karşı çıkan politikalar sebebiyle görüş ayrılıkları yaşanıyor.

Trump’ın fona katkıda bulunmayı reddetmesi, diğer zengin ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasında bir tıkanmaya sebep oluyor. Hükümetlerin aynı zamanda 2020 yılına kadar yılda 100 milyar dolarlık iklim yardımları sağlamak adına kolektif bir vaatte bulunmaları bekleniyor.

Toplantıda, yardımsever kuruluşların bağışta bulunmalarına izin vererek gerilimi hafifletme önerisi de tartışılıyor. Ancak bu duruma Fakir, “Bağışçıların çoğu kendi sorumluluklarından uzaklaşmaya çalışıyor” sözleriyle karşılık veriyor.

Küresel Çevre Fonu (Global Environment Facility) gibi diğer büyük çok boyutlu fonlar da iklim fonlarında azalma sorunuyla yüzleşirken kemerleri sıkıyor.

Yaşanan gerilimlere rağmen, kurulun bugün çok sayıda projeyi onaylaması ve yenilenmeye ön ayak olması bekleniyor.

E.Co danışmanı Jasmine Hyman, bir uzlaşı alanının yaratılması için doğrudan erişim kuruluşlarının desteklenmesinin önemini vurguluyor.