Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi” (İklimİN) projesi Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadelenin güçlendirilmesi için kamuoyu farkındalığı ve paydaş kapasitesinin artırılmasını amaçlıyor. Proje kapsamında 15-16 Mart’ta Antalya’da düzenlenen “1.Yerel İklim Eylemi Uluslararası Konferansı”, ağırlıklı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve il müdürlüklerinden katılımcılar ile akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerden temsilcileri ağırladı. Konferansın açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, iklim eyleminde yerelliğin önemine vurgu yaparak “Sadece konuşmak yeterli değil, çareler üretmeliyiz” dedi.
YAZI: Nevra YARAÇ
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın faydalanıcısı olduğu “İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi” (İklimİN), Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadelenin güçlendirilmesi için kamuoyu farkındalığı ve paydaş kapasitesinin artırılmasını amaçlıyor. Proje kapsamında eğitim programları düzenleniyor, farkındalık geliştirme çalışmaları yapılıyor ve hibe projeleri yoluyla yerel ölçekte iklim değişikliği ile mücadelenin güçlendirilmesine katkı sağlanıyor. 1.865.000 euro bütçeye sahip proje, Ağustos 2017’de başladı, 2020’de tamamlanması planlanıyor.
15-16 Mart’ta Antalya’da düzenlenen 1. Yerel İklim Eylemi Uluslararası Konferansı’nda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve il müdürlüklerinden, belediyelerden, akademiden, sivil toplum kuruluşlarından ve özel sektörden katılımcılar bir araya geldi. Konferansın açılış konuşmalarından ilkini gerçekleştiren Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı ve Mali İşbirliği Başkan Vekili Angel Gutierrez Hidalgo de Quintana, modernleşme adına insanlığın kendi elleriyle kendi krizini yarattığını, bunun adının da iklim değişikliği olduğunu söyleyerek, AB’nin uzun vadeli hedeflerle ve mevzuatlarla iklim değişikliği ile mücadeleyi desteklediğini ifade etti. Sonraki konuşmacı olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ruhi Beşiktaş, iklim değişikliği eylem planlarını revize ettiklerini, güneş enerjisine yatırım yaptıklarını ve Antalya’da yenilebilir enerji kaynaklarına yatırımlar yapmayı sürdüreceklerini belirtti.
Prof. Dr. Birpınar: “Konuşmak Yeterli Değil, Çareler Üretmeliyiz”
Konuşmasında iklim değişikliği meselesinin yeni bir parametre olduğunu, bu nedenle bütün mühendislik hesaplarında bu yeni paradigmanın dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, iklim eyleminde yerelliğin önemine vurgu yaptı: “Sadece konuşmak yeterli değil, çareler üretmeliyiz. Bunun için yerele büyük görev düşüyor” diyerek, tüm büyükşehir belediye başkanlarına çevre koruma daire başkanlığından ayrı olarak iklim değişikliği meselesi üzerine ayrı bir daire kurmaları yönünde çağrı yaptı. Bakanlık olarak büyükşehir belediyeleri ve yerel yönetimlerle birlikte iklim değişikliği ile mücadele seferberliğine başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Birpınar, bütün belediyelere seragazı azaltımı konusunda bir deklarasyon göndereceklerini de sözlerine ekledi.
Konuşmasında Paris Anlaşması’na da değinen Birpınar, sözlerine şöyle devam etti: “Paris Anlaşması’na taraf değiliz, olmak istiyoruz. Ama oradaki mücadele diplomatların müzakereleri ve her ülke kendi menfaatlerini düşünüyor. Bizi de zamanında gelişmiş ülke statüsüne koydukları için, özellikle mutlak emisyon azaltımı yapmamız isteniyor korkumuz var. Türkiye’nin hem adaptasyon hem de emisyon azaltımı konusunda uluslararası finansmana ihtiyacı var. Bize ‘Fosil yakıtlardan vazgeçin, bunun yerine yenilenebilir enerji, güneş, rüzgar, jeotermal veya hidroelektrik santrallara yönelin’ diyorlar. Ama bunlara yönelmenin maliyeti yıllık olarak Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için 10 milyar dolar. Uluslararası finans kanyakları, bankalar ya da fonların Türkiye’ye yardımcı olmaması durumunda bu parayı bizim bulmamız çok zor. Biz müzakerelerde ‘Bu kapıları bize açın ve iklim değişikliğiyle mücadelemizi daha iyi yapalım’ diyoruz. Bizi Hindistan’dan, Çin’den, Arjantin’den farklı görmeyin. Bizi ABD, AB ülkeleri, Avustralya, Japonya gibi görürseniz ve bize bu noktada finans kapılarını açmazsanız, biz iklim değişikliğinde kendi imkan ve kabiliyetlerimizle mücadeleye gireriz, bunun da dünyadaki ortak katkıya çok büyük katkısı olmaz.” Prof. Dr. Birpınar ayrıca, BM Genel Sekreteri tarafından Eylül 2019’da düzenlenecek iklim zirvesinde Türkiye’nin Altyapı, Şehirler ve Yerel İklim Eylemi konusunda eş öncü ülkelerden biri seçildiğini söyledi.
Prof. Dr. Birpınar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Küreselden Yerele İklim Eylemi” panelinin konuşmacıları ise Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri Yardımcısı Ovais Sarmad ve BM-Habitat’tan Kentsel Planlama ve Tasarım Birimi Koordinatörü Dr. Shipra Narang Suri idi. Konuşmacılar iklim eyleminin aciliyetine vurgu yaparak, Birleşmiş Milletler’in bu konudaki çalışmalarını artırdığını ifade ettiler. Bir sonraki oturumda Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) Adaptasyon Birimi’nden Jose Ramn Picatoste Ruggeroni, “Avrupa Birliği’nde Yerel İklim Eylemi Politikaları ve Uygulamaları” başlıklı konuşmasında AÇA’nın çalışmalarından bahsetti.
İlk günün son oturumu olan “Türkiye’de Yerel Yönetimler ve İklim Eylemi Politikaları ve Uygulamaları” paneli, REC Türkiye Direktörü Rıfat Ünal Sayman moderatörlüğünde, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdülmelik Ötegen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Müdürü Fatih Erol, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü İbrahim Yılmaz ve Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Değirmenci’nin katılımıyla gerçekleşti.
Prof. Dr. Kadıoğlu: “Yağmur Suyu Hasadı Ulusal Seferberlik Projesi Olmalı”
Konferansın ikinci günü, “Yerelde İklim Değişikliği ile Mücadele” oturumuyla başladı. “Afet Yönetimi, İyi Uygulama Örnekleri ve Önlemler” başlıklı konuşmasında İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu “hasarları değil riskleri yönetmenin” önemini vurguladı. Prof. Kadıoğlu, kuraklığın Türkiye’nin önündeki en önemli risklerden olduğunu belirtirken, yağmur suyu hasadının ulusal seferberlik projesi olması gerektiğini belirtti. İkinci konuşmayı gerçekleştiren WRI Türkiye Ulaşım ve Yol Güvenliği Yöneticisi Tolga İmamoğlu, ulaşım kaynaklı karbon emisyonları oranının tüm sektörler içinde ikinci en hızlı büyümeye sahip olduğunu ifade ederek, bu emisyonların azaltımında en uygun maliyetli yöntem olan elektrikli araçlar konusunda bilgi verdi. Dünyada 300 şehirde toplu taşımada elektrikli otobüslerin tercih edildiğini belirten İmamoğlu, Türkiye’de ise Konya, Eskişehir, İzmir, Manisa, Elazığ ve Gaziantep olmak üzere sadece altı şehirde bu araçların kullanıldığını belirtti.
“Yerelde İklim Değişikliği ile Mücadele Kent, Yeşil Altyapı, Planlama ve İyi Uygulama Örnekleri” başlıklı ikinci oturumda konuşan Doç. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan, sunumunda, kentlerin her boyutta ekolojik nitelikleri yüksek yeşil alana ihtiyacı olduğunu belirterek dünyadan yeşil altyapı ve uygulamalara ilişkin örnekler verdi. GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu da “Enerji, Topluluk Enerjisi ve Enerji Kooperatifleri” başlıklı konuşmasında güneş enerjisinin ucuz, temiz ve kolay olduğunu vurgulayarak Türkiye’deki duruma değindi. Oturum, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Somuncu’nun “Tarım, Yerel Ölçekte Uyum ve İyi Uygulama Örnekleri” sunumuyla tamamlandı. Prof. Dr. Somuncu, çiftçilerin iklim değişikliğine uyum sağlamalarında ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile yerel yönetimlerin desteğinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Dr. Talu: “Kadın ve İklim Konusunda Örgütlenen STK’ların Sayısı Artıyor”
“Yerel Düzeyde Katılımcılık” oturumunda ise “Cinsiyete Duyarlı Çözümler” başlıklı bir konuşma yapan İklimİN Projesi İklim Politikaları Kıdemli Uzmanı Dr. Nuran Talu, iklim değişikliğinin insan hakları için bir tehdit olduğunu söylerken, özellikle kadınların iklim kaynaklı afetlerden en olumsuz etkilenen kesim olduğunu örneklerle anlattı. Dr. Talu, kadın ve iklim konusunda örgütlenen STK’ların sayısının ise giderek arttığını belirtti. CNN Türk’ten meteoroloji mühendisi Bünyamin Sürmeli de “Katılımcılığın Geliştirilmesinde Medyanın Rolü” sunumunda devlet yöneticilerinin yer aldığı iklim zirvelerinin medyada daha fazla yer aldığını söyledi. “Genç İklimciler Gözünden” başlıklı son oturumda ise Antalya Büyükşehir Belediyesi hibe projesinden Lidya Lara Şahin ve Zehra Dağlı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nden Nisa Erdem ve Buse Taşpınar, Kadıköy Belediyesi İklim Elçileri Melda Karademir ve Taha Özkan iklim eylemi alanında yaptıkları çalışmalardan bahsettiler. Konferansın son oturumu olan “Yerelde İklim Finansmanı” paneli, Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu moderatörlüğünde gerçekleşti. Dünya Bankası Türkiye Kıdemli Çevre Uzmanı Esra Arıkan, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Yöneticisi Emre Oğuzöncül, Garanti Bankası Sürdürülebilirlik Yöneticisi Derya Özet Yalgı, Türkiye İş Bankası Müdür Yardımcısı Derya Sargın Malkoç ve TSKB Kıdemli Yöneticisi Gizem Pamukçuoğlu, kurumlarının iklim eylemi konusundaki çalışmalarını aktardılar.
Etkinlik boyunca fuaye alanında da “Antalya’nın Deniz ve Kıyılarının İklim Değişikliğine Adaptasyonu”, “İklim Değişikliğine Karşı Bisikletlerimiz ile Mücadele Ediyoruz”, “Niğde Lise Öğrencileri İklim Değişikliği ile Mücadele”, “Tarım, Orman ve Balıkçılık Sektörlerinin İklim Değişikliğine Adaptasyonu” ve “Sahil Kentlerinde Çatı Üstü Kurulumlar” hibe projelerinin tanıtımları yapıldı.