;
Bilim

Yeni Rapor: Dünya Ormansızlaşma Hedeflerinin Çok Gerisinde

ormansızlaşma

Yeni bir çalışma, dünyanın 2024’te İngiltere büyüklüğünde orman alanını kaybettiğini gösterdi. Yangınlar ve tarım ormansızlaşmanın başlıca nedenleri olarak işaret edildi.

Yeni bir çalışmaya göre, dünya 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı tersine çevirme yönündeki küresel hedefin çok gerisinde. Kayıpların büyük kısmı ise tarımsal genişleme ve orman yangınlarından kaynaklanıyor.

2025 Orman Beyannamesi Değerlendirmesi isimli raporda, dünyanın yalnızca 2024 yılında kalıcı olarak 8,1 milyon hektar (20 milyon dönüm) ormanı, yani İngiltere büyüklüğünde bir alanı kaybettiği belirtiliyor. Bu durum, gezegeni, 140’tan fazla ülkenin 2021’de Glasgow’da düzenlenen COP26’da belirlediği ormansızlaşmayı durdurma ve tersine çevirme hedefinin %63 gerisinde bırakıyor.

Orman Beyannamesi Değerlendirmesi, araştırma kuruluşlarını, düşünce kuruluşlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve savunuculuk gruplarını bir araya getirirken, rapor, danışmanlık şirketi Climate Focus tarafından koordine edildi.

Yangınlar, dünya genelinde 6,73 milyon hektarlık orman kaybına neden oldu. Özellikle Amazon yağmur ormanları en çok etkilenen bölgeler arasında yer aldı. 2024 yılında yangınlar nedeniyle yaklaşık 800 milyon ton CO2 atmosfere salındı.

Orman Beyannamesi Değerlendirmesi’nin baş yazarı Erin Matson, “Büyük yangın yılları eskiden istisna sayılırdı, ancak artık norm haline geldiler. Ve bu yangınlar büyük ölçüde insan kaynaklı. Bunlar arazi temizliği, iklim değişikliği kaynaklı kuraklık ve sınırlı kolluk kuvvetleriyle bağlantılı” dedi.

Daha önceki raporlarda da Amazon yangınlarının eşi benzeri görülmemiş orman kaybına yol açtığı, Brezilya’nın tropikal orman kaybına öncülük ettiği, Bolivya’nın orman kaybının ise 2024’te %200 arttığı ortaya konmuştu.

Bu yılki küresel orman değerlendirmesi, son 10 yılda küresel ormansızlaşmanın ortalama %86’sının tarım için arazi temizlenmesi uygulaması nedeniyle yaşandığını ortaya koydu. Ayrıca altın ve kömür madenciliğinin de ormansızlaşmanın artan kaynakları arasında yer aldığı belirtildi.

Matson, “Soya, sığır eti, kereste, kömür ve metaller gibi emtialara olan talep artmaya devam ediyor, ancak trajedi şu ki bu talebi karşılamak için aslında ormanları yok etmemize gerek yok” dedi ve 400 milyar doların üzerindeki tarım sübvansiyonunun ormansızlaşmayı artırdığını ekledi.

“Teşvikler tamamen geriye dönük” dedi ve orman koruma ve restorasyonu için uluslararası kamu finansmanının yılda ortalama sadece 5,9 milyar dolar olduğunu belirtti. Raporda, 2030 hedeflerine ulaşmak için 117 milyar ila 299 milyar dolar arasında finansmana ihtiyaç duyulduğu tahmin ediliyor.

Matson, COP30’un Kasım ayında Brezilya’da başlamasıyla birlikte, ülkenin, küresel orman kaybını önlemeye yardımcı olmak amacıyla uzun vadeli orman finansmanı için 125 milyar dolar toplamayı hedefleyen Tropikal Ormanları Koruma Yatırım Fonu’nu önerdiğini hatırlattı.

Hükümetler ve özel yatırımcılar tarafından finanse edilecek olan fon, yılda 3,4 milyar dolar dağıtabilir ve bunun %20’si yerel topluluklara gidebilir.

Matson, “Belem’deki COP30’a baktığımızda, Fonun başarılı bir şekilde başlatılması, ormanların ayakta kalması için uzun vadeli güvenilir finansmanın kanalize edilmesini sağlayabilir. Dolayısıyla ormansızlaşmanın küresel tablosuna baktığımızda, durum karanlık, ama şafaktan önceki karanlıkta olabiliriz” dedi.