;
Bilim Ekonomi

Yeni Rapor: Avrupa’nın Ağır Sanayi Kaynaklı Emisyonlarını 2050 İtibarıyla Sıfırlamak Mümkün

Avrupa’da enerji yoğun sektörlerin emisyonlarının 2050 yılına kadar sıfırlanması mümkün ve bunun gerçekleşmesini olanaklı kılan çeşitli yollar ve yöntemler var. Avrupa ağır sanayi, doğru politikalarla desteklendiği takdirde küresel ölçekte rekabet güçlerini koruyarak ve yeni ekonomik fırsatlardan faydalanarak seragazı emisyonlarını 2050 yılına kadar sıfırlayabilir ve bugünlerde Avrupa Birliği üye ülkeleri tarafından görüşülen 2050 yılı net sıfır emisyon vizyonuna önemli katkı sağlayabilir.

European Climate Foundation’nun (ECF) katkılarıyla ve Wuppertal Enstitüsü ve Avrupa Çalışmaları Enstitüsü’nün destekleriyle, Material Economics danışmanlık kurumu tarafından hazırlanan Sanayi Dönüşümü 2050 – AB Ağır Sanayinin Sıfır Emisyon Patikaları (Industrial Transformation 2050 – Pathways to Net-Zero Emissions from EU Heavy Industry) isimli rapor yayımlandı. İklim Nötr bir Avrupa için Sanayi Stratejisi (Towards an Industrial Strategy for a Climate Neutral Europe) adlı yeni yayımlanan bir başka rapor da Sanayi Dönüşümü 2050 raporunun bulgularını destekliyor. Brüksel Vrije Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Enstitüsü’nün yaptığı bu ikinci çalışma AB için bütüncül bir iklim ve sanayi stratejisi vizyonu ortaya koyuyor.

Sanayi Dönüşümü 2050 Raporu fosil yakıt kullanımının yoğun olduğu ağır sanayiye odaklanıyor. Çelik, kimya ve çimento sektörlerini kapsayan sektör, AB’nin karbon emisyonu azaltımı konusunda ilerleme kaydetmekte zorlandığı sektörlerden biri. Çelik, kimya ve çimento sektörleri “azaltım yapılması zor” sektörler olarak nitelendiriliyor ve AB’nin yıllık karbon emisyonlarının %14’ünden sorumlu. Diğer birçok sanayi kolunda emisyon azaltımına dair önemli ilerlemeler kaydedilmesi ile ağır sanayinin emisyonlardaki rolü ve payının artabileceği öngörülüyor. Bu yüzden, sektörler Avrupa ekonomisinin karbonsuzlaşması ve AB’nin Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getirebilmesi için kilit bir rol oynayacak.

Temel Bulgular Neler Söylüyor?

Rapora göre, AB’de ağır sanayinin 2050 itibarıyla karbonsuzlaştırılması için hayata geçirilebilecek birçok farklı patika ve yöntem mevcut. Çözümün büyük kısmı döngüsel bir ekonomiden geçiyor. Tedarik zincirlerinde malzeme verimliliğinin artırılması ile 2050 yılına kadar yılda 58-171 Mt CO2 azaltım gerçekleştirilebilir. AB’de yılda kişi başına 800 kilogram çelik, çimento ve kimyasal madde kullanılıyor. Ancak, aynı fayda ve işlevselliği, daha az materyal kullanarak da elde etmek mümkün. Atık miktarını azaltacak yeni imalat ve inşaat teknikleri, döngüsel ürün tasarımı ve ömür sonu uygulamaları için tedarik zinciri koordinasyonu, paylaşma ve hizmet üzerine kurulu yeni döngüsel iş modelleri, yüksek dayanıklılığa sahip ve düşük karbon dioksit emisyonlu materyaller ve benzeri birçok büyük ürün kategorisinde emisyon azaltımı sağlanabilir.

Halihazırda üretilmiş materyallerin geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanıma açılmasıyla da önemli miktarlarda emisyon azaltımı elde edilebilir. 2050 itibarıyla, çelik ve plastik üretiminin %70’i geri dönüştürülmüş hammaddeden elde edilebilir. Ömrünü tamamlamış plastiklerin yeni plastik üretiminde hammadde olarak kullanılması, yeni plastik üretimi için ihtiyaç duyulan fosil yakıt kullanımını önemli ölçüde azaltabilir.

Yeni ve temiz üretim süreçlerindeki teknolojik yenilikler ve yenilenebilir enerji üretimindeki önemli artış, zaman içinde emisyon azaltımının hızlanmasını destekleyecek. Uygulamaya sokulan yeni endüstriyel süreçler sayesinde, 2050 itibarıyla yılda 143 ile 241 Mt CO2 kadar bir azaltım elde edilebilir. Elektrikten yüksek ısı üretilmesini ve, örneğin, fosil yakıttan yeşil hidrojene geçilmesini mümkün kılan yeni teknolojiler geliştiriliyor. Ancak, 2050 yılına kadar önemli bir katkı sunabilmeleri için bu çözümlerin hızla geliştirilmesi ve uygulanması gerekiyor.

Çalışmada yer verilen patikaların tümü, döngüsel ekonomi ve elektrifikasyonla tüm emisyonların azaltılmasının mümkün olmadığı durumlar olduğunu da ortaya koyuyor. Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) ve Karbon Yakalama ve Kullanma (CCU) ile 2050 yılına kadar yılda 45 ile 235 Mt kadar karbon dioksit emisyonu azaltımı yapılması gerekecek. Ancak, çalışmada da vurgulandığı üzere, bu önlemler “tak-çalıştır” çözümler değil ve uygun nakil ve depolama altyapısı gerektirecek.

Ağır sanayide sıfır emisyonun faydaları

  • Avrupa ağır sanayisini tamamıyla karbonsuzlaştırarak, tekrardan karbonsuz ekonominin önemli liderlerinden biri olma fırsatını elde edecek. Ağır sanayi için sürdürülebilir çözümler geliştirerek, sanayi sektörünün rekabet gücünü arttırma fırsatı ile karşı karşıya.
  • Avrupa sanayi, yoğun fosil yakıt ve hammadde ithalatını sonlandırıp, yerli kaynaklara geçerek ithalat bağımlılığını önemli ölçüde azaltabilir ve Avrupa enerji ticareti dengesini olumlu yönde etkileyebilir. Toplam çelik, çimento ve kimyasal madde üretiminde 8,4 eksa joule (EJ) kadar -büyük kısmı ithal olmak üzere- petrol, kömür ve doğalgaz kullanılıyor. Daha döngüsel bir ekonominin en büyük faydalarından biri ise, 2050 yılında bu rakamın yılda 3,1 EJ kadar azaltılması olacaktır.

Dönüşümüm maliyetleri

  • Daha döngüsel bir ekonomi ve daha ucuz elektrik sayesinde, otomobil, konut ve paketlenmiş tüketim ürünleri tüketici fiyatlarında %1’in altında artış görülecek. Genel olarak bakıldığında ise, sıfır emisyon gerçekleştirmenin ek maliyetleri 2050 yılı itibarıyla öngörülen AB GSYİH’nın yaklaşık %0,2’sine tekabül ediyor.
  • Ancak, bunun işletmeler arası ticarete etkisi zorlu olabilir ve süreç özenle yönetilmeli. Dolayısıyla, dönüşüm sırasında şirketlerin karlılıklarını koruyabilmeleri için kısa vadede güçlü bir politika desteği gerekmektedir.

Zamanlama çok önemli

AB şirketlerinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca önemli yatırım kararları alması gerekiyor. Tedarik zincirleri ve iş modellerindeki değişikliklerin tesis edilmesi onlarca yıl alacağı gibi, herhangi bir gecikme de bu dönüşümü büyük ölçüde zorlaştıracak. Dolayısıyla, ulusal ve AB düzeyindeki politika yapıcılar bir an önce, sıfır karbon ve döngüsel sanayine geçiş sürecinde şirketlerin kârlılıklarını koruyabilmelerini gözetecek kapsamlı ve bütünleşik bir endüstriyel iklim politikası stratejisi geliştirmeli.

Rapor hakkında konuşan ECF CEO’su Laurence Tubiana, “Önceleri emisyon azaltımının zor olacağı ifade edilen sektörlerin karbonsuzlaşmanın lideri olabileceğini görüyoruz. Çelik, alüminyum ve otomotiv gibi birçok sektörde geliştirilen üretim modelleri ve teknolojilerin karbonsuzlaşmada önemli rol oynadığı açık. Sanayi emisyonları azaltımının imkansız addedildiği dönem sona erdi. Sanayi sektörü liderleri ekonomileri dönüştüren ve enerji dönüşümünü hızlandıran teknoloji ve vizyonlara yöneliyor” dedi.

Enerji Dönüşümleri Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Adair Turner ise “Bu rapor, Enerji Dönüşümleri Komisyonu’nun Mission Possible raporu bulgularını destekliyor. Bu da, ağır sanayinden kaynaklanan karbon emisyonlarının 2050 itibarıyla sıfırlanmasının, hiç iş kaybı yaşanmadan ve tüketiciye çok düşük bir maliyet yansıtılarak, teknik olarak mümkün olduğudur. Avrupa, artık sıfır karbon ekonomisine hızlı geçiş yapmanın ortaya çıkaracağı ekonomik fırsatları yakalamalıdır” diye konuştu.

Cambridge Üniversitesi, Sürdürülebilirlik Liderliği Enstitüsü Politikalar Direktörü Eliot Whittington da raporun sıfır karbonlu bir geleceğin Avrupa’nın kilit endüstrileri için hem mümkün hem gerçekleştirilebilir hem de ucuz olduğunu açıkça ortaya koyduğunu belirterek “ Bu rapor, Avrupa Komisyonu’nun AB açısından doğru vizyon olarak öne sürdüğü ve üye ülkelerden uygulamasını ve uygulamak için gerekli eylemleri araştırmaya başlamasını beklediği ‘Hepimiz için temiz bir gezegen’ stratejisi için de kanıtlar ortaya koyuyor. Örneğin, raporda belirtilen muhtemel gelecek senaryolarının gerçekleştirilmesi için kararlılık ve yenilikçi eylemler gerekecek. Yeni döngüsel ekonomi iş modellerinin nasıl tasarlanacağı, sanayideki yeni teknolojilerin maliyetinin nasıl pay edileceği ve Avrupa’nın karbon yakalama ve depolamaya ne kadar yatırım yapması gerektiği gibi kritik sorulara cevap vermek için iş dünyası ve politika yapıcıların birlikte çalışması gerekiyor” dedi.