Araştırma, beslenme tarzıyla ilişkili emisyonların %25’inin kahve, alkol ve kek gibi “isteğe bağlı” yiyecek ve içeceklerden geldiğini gösteriyor.
İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, erkeklerin et ağırlıklı diyetleri, kadınlarınkine göre %40 daha fazla emisyondan sorumlu.
Araştırma ayrıca beslenme alışkanlıklarıyla ilgili emisyonların dörtte birinin kahve, alkol, kek ve tatlılar gibi “isteğe bağlı” yiyecek ve içecek grubundan geldiğini gösterdi. Bilim insanları, sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarını teşvik eden politikaların, bitki bazlı gıdalara odaklanması gerektiğini, ancak içeceklerin değiştirilmesi ve tatlı atıştırmalıkların azaltılması yönünde daha fazla fırsat tanıdığını söyledi.
İkinci bir araştırma ise, batı ülkelerinde vegan ve vejetaryen diyetlerin, normal diyetlerden yaklaşık üçte bir daha ucuza gelebileceğini ve bunun “ayrıcalıklı bir orta sınıfın himayesinde” olduğu algısıyla tezat oluşturduğunu sundu.
Gıda üretimi, seragazı emisyonlarının %30’una neden oluyor ve önceki araştırmalar büyük ölçüde büyükbaşlarla ilişkilendirilen metan ve ormansızlaşmanın neden olduğu, iklim kriziyle mücadele etmek için zengin ülkelerde et ağırlıklı beslenmenin kesin ve net bir şekilde azaltılması gerektiğini gösterdi. Ama bu çalışmalar, geniş ölçekte gıda kategorilerinin ortalama emisyonlarına bakılarak yapılmıştı.
Plos One dergisinde yayımlanan yeni çalışma, 3200’den fazla belirli gıda maddesiyle bağlantılı emisyonları analiz etti ve 24 saatlik üç periyot boyunca yiyecek ve içecek alımlarını kaydeden 212 İngiliz’in diyetlerini inceledi. Beslenme alışkanlıkların ortalama seragazı emisyonlarının neredeyse yarısından hayvansal ürünlerin sorumlu olduğunu buldu: %31 etten ve %14 sütten. Emisyonların %15’ine içecekler neden olurken %8’i kek, bisküvi ve şekerlemelerden geldi.
Araştırma ayrıca vejetaryen olmayan diyetlerin vejetaryen diyetlere göre %59 daha fazla emisyon oluşturduğunu gösterdi. Erkeklerin diyetleri, daha fazla et tüketmekten ve aynı zamanda daha fazla içki tüketiminden dolayı %41 daha fazla emisyona sahip.
Leeds Üniversitesi’nden Holly Rippin liderliğindeki bilim insanları, “Hepimiz gezegeni kurtarmak için üzerimize düşeni yapmak istiyoruz” dedi. “Beslenme alışkanlıklarımızı nasıl değiştireceğimizi ve bunu yapabilmemizin bir yolunu bulmak, et tüketimimizi özellikle kırmızı eti azaltmak gibi kapsamlı kavramlar var, ancak çalışmalarımız aynı zamanda tatlıları kesmek gibi küçük değişikliklerden büyük kazanımlar elde edilebileceğini de gösteriyor.”
Rippin, araştırmanın erkeklerin neden daha fazla et yediğini değerlendirmediğini söyledi. “Ama bunun, erkeklerin genellikle kadınlardan daha fazla yemek yemesinden kaynaklanabileceğini tahmin edebiliriz” dedi: “Erkeklerin geleneksel olarak daha çok et bazlı beslendiklerini de varsayabiliriz.”
Yakın zamanda yapılan bir başka araştırma ise, erkeklerin yaptığı harcamaların, toplam harcanan para çok benzer olmasına rağmen, otomobiller için yaptıkları daha yüksek benzin ve dizel harcamaları nedeniyle, kadınlara göre %16 daha fazla emisyona neden olduğunu buldu.
