;
Bilim Ekonomi

Yeni Çalışma: Aramco İklim Değişikliği Nedeniyle Önemli Risklerle Karşı Karşıya

Yeni bir çalışmaya göre Suudi Arabistan’ın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Saudi Aramco’nun bazı faaliyetleri iklim krizi nedeniyle durma noktasına gelebilir.

İklim değişikliği, Saudi Aramco’nun uzun vadeli işletmeleri için ciddi risk oluşturuyor. Yükselen deniz seviyeleri ve sıcaklıklar altyapıya zarar verebilir, üretkenliği azaltabilir ve hatta şirketin bazı faaliyetlerini durdurabilir.

Paris merkezli danışmanlık şirketi Callendar’ın hazırladığı rapor, deniz seviyesindeki yükselişin Aramco için büyük bir tehdit oluşturduğunu, bazı tesislerin su altında kalmasına yol açabileceğini ve şirketin faaliyet göstermesini zorlaştıracağını belirtti.

Callendar İcra Kurulu Başkanı Thibault Laconde, “Yanbu’nun güneyi önümüzdeki 10 yıl içerisinde su altında kalacak. Aramco, iklim değişikliğinin bir risk olduğunu üstü kapalı bir şekilde kabul etti. Riski değerlendirme sorumlulukları var ancak bunu yaptıklarını sanmıyorum” dedi.

Rapor ayrıca batı ülkelerinde protestocuların artan emisyonlara karşı harekete geçmesinin etkilerinin dünyanın önde gelen petrol ihracatçıları tarafından hissedilebileceği konusunda da uyarıda bulundu.

Raporda Aramco’nun altyapısının büyük bir bölümünün yakınında bulunan Suudi Arabistan’ın doğu kıyısındaki su seviyelerinin 2030 yılına kadar yaklaşık 13 santimetre yükseleceği belirtildi. Sonuç olarak, Kızıldeniz’deki Yanbu ve Basra Körfezi’nde bulunan Ras Tanura rafinerisi ve terminali gibi bazı tesisler su baskını ile karşılaşabilir ve ekipmanlar zarar görebilir.

Aramco yaptığı açıklamada, hava şartlarına bağlı olaylarla ilgili yorum yapamayacağını belirtirken “Düşük karbonlu bir geleceğe ulaşmak için küresel enerji talebini karşılarken düşük emisyonlara sahip olmamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

BloombergNEF’ten petrol analisti Mohith Velamala, şirketin Kızıldeniz’deki Jizan rafinerisi gibi bazı tesislerinin, deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle risk altında olabileceğini fakat Aramco’nun uyum sağlaması için zamanının olduğunu söyledi. Velamala, “Tesislerinin ve petrol altyapısının çoğu deniz kıyısında. Ancak bunlar kademeli değişimlere uğrayacak. Böylece, gerektiğinde uyum sağlamak için zamanları olabilir” dedi.

IPO broşüründe Aramco, iklim değişikliği ile ilgili endişelerin hidrokarbonlar ve hidrokarbon bazlı ürünler için küresel talebi azaltabileceği ve petrol devine ve bağlı şirketlerine dava açma olasılığını artırabileceği riskini kabul etti.

Orta vadede, Suudi Arabistan’ın ikliminin kuraklaşması, faaliyetler için en ciddi tehdidi oluşturuyor. Buna göre orta ve aşağı havza operasyonları en fazla risk altında olacak bölgeler. Bu, arıtma için gerekli olan suya talebin artması ve krallığın deniz suyu arıtma tesislerine daha fazla güvenmesi gerektiği anlamına geliyor. Suudi Arabistan’ın günlük su tüketimi, depolama kapasitesini aşıyor ve çöl ulusunun bağlı olduğu deniz suyu arıtma tesisleri etkisiz hale gelirse milyonlarca insan susuz kalabilir.

Sıcaklık ise başka bir etken. Rapor, Suudi Arabistan’daki ortalama sıcaklıkların 1985 ve 2010 arasındaki her 10 yılda 0,5 derece arttığını ortaya koyuyor. Bunun önümüzdeki yıllar boyunca devam etmesi, hatta hızlanması bekleniyor.

Rapor; Ghawar, Khurais ve Shaybah gibi bölgelerde sıcaklıklardaki artışın, Saudi Aramco’nun faydalandığı petrol zengini bölgelerde belirgin olmasını bekliyor.

Sıcaklık artışları, şirketin rafineri faaliyetlerine önemli ölçüde zarar verebilir, verimi ve ham petrol işleme sürecini etkileyebilir. Doğalgaz üretiminin de sıcaklık artışından etkilenmesi bekleniyor.