;
Politika

Yaşam Savunucularından TBMM’ye Mesaj: Paris’i Onayla!

Madrid’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 25. Taraflar Toplantısı (COP 25) devam ederken Türkiyeli yaşam savunucuları son bir haftada dört ayrı yerde “Paris’i onayla!” çağrısında bulundu. 

Türkiye, 2016’da iklim krizine karşı küresel ortak iradeyi gösteren Paris Anlaşması’nı imzalamasına rağmen, anlaşmayı hala TBMM’den geçirmemiş durumda. Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif (FYKİ) adı altında bir araya gelen yaşam savunucuları, Türkiye’nin elle tutulur bir iklim rejimi olmadığının altını çizerek son bir hafta içinde dört ayrı yerde pankartlarıyla TBMM’ye seslendiler. Çatalağzı’nda çalışmakta olan yedi termik santral ünitesine karşı geçtiğimiz hafta Cuma (6 Aralık) Zonguldak kordon boyunda “Termiği değil, Paris’i onayla” pankartı kullanılırken, Muğla/Bodrum, Çanakkale ve Adana’da, “Kömürü değil, Paris’i onayla” pankartları açıldı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği de hazırladığı videoda başta termik santrallar ve altın madenleri olmak üzere havayı, suyu, toprağı kirleten projeleri istemediğini belirterek Paris Anlaşması’nın onaylanması talep edildi. Ayrıca gerçekleşen eylemlerde Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele için seragazı salımını nasıl azaltacağını gösteren strateji belgesi Ulusal Niyet Katkı Beyanı’nın iklim krizi gerçeklerine göre revize edilmesi de istendi.

Çanakkale, Küçükkuyu

Konu hakkında Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatifi’nin sosyal medya hesabından gerçekleştirdiği açıklama şöyle:

“Kömürün karasının, termiğin dumanının hayatlarımızı zehir ettiği Zonguldak’tan, Muğla’dan, Çanakkale’den, Adana’dan, Türkiye’nin dört bir yanından  sesleniyoruz: Yıllardır, yaşam alanlarımızda bulunan fosil yakıtlara, termik santrallara karşı temiz hava, temiz su, temiz toprak hakkımız için mücadele ediyoruz. Ve biliyoruz ki verilen mücadele, genç nesillerin geleceği için de belirleyici olacak. Zira bilim insanları iklim kriziyle gerçek anlamda mücadele etmek için bir an önce fosil yakıtları yerin altında bırakmamız gerektiğine dair raporlar üzerine raporlar yayınlıyorlar ve uyarıyorlar: Şayet gidişatı radikal bir şekilde değiştirmezsek, gelecek nesillere aşırı hava olaylarının şiddetinin kontrol edilemeyecek şekilde arttığı, bunun sonucunda da eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin kol gezdiği bir dünya bırakacağız.

Bir yandan gelecek nesiller kamusal alanlarda 20 Eylül Küresel İklim Grevi’nde gördüğümüz gibi “geleceğimizi çaldınız” diyerek seslerini her geçen gün daha da yükseltirken ve hükümetlerden somut eyleme geçmelerini talep ederken diğer yandan 3 Aralık’ta başlayan 25. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP 25) sona yaklaşıyor. İklim kriziyle mücadelede mevcut ülke vaatleri, bizi hedeflenen 1,5°C’lik artışın çok üzerine, 3,2°C’ye doğru götürürken tüm ülkelerin bir an önce iklim politikalarını günümüz gerçeklerine göre güncellemesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmakta.

Türkiye’nin Gerçekçi Bir İklim Politikası Dahi Bulunmuyor

Zonguldak

Öte yandan bırakalım iklim politikasını güncellemeyi ülkemizin maalesef bir iklim politikası dahi bulunmuyor. Türkiye, hala iklim rejiminin yapı taşı Paris Anlaşması’nı TBMM’den geçirmemiş durumda. Meclisinde onaylamayan 10 ülkeden biri olan Türkiye’nin seragazı salımlarını nasıl azaltacağını gösteren strateji belgesi Ulusal Niyet Katkı Beyanı da oldukça zayıf. Bağımsız kuruluş Climate Action Tracker’a göre de ülkemizin Ulusal Niyet Katkı Beyanı kritik şekilde yetersiz. Son 29 yılda karbon salımını %135 artıran Türkiye, dünyada en fazla termik santrali olan 13’üncü ülke ve planlanan en fazla termik santral projesinde de Çin ve Hindistan ardından 3’üncü. Kısacası; insanı, doğayı, yaşamı, yeryüzünü tehdit eden Türkiye’nin fosil yakıtlara dayalı enerji politikaları, iklim krizi gerçeklerini göz ardı eder nitelikte.

Paris Onaylanmalı, Ulusal Katkı Niyet Beyanı Güncellenmeli, Fosil Yakıtlara Dur Denmeli

Bizler Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif üyeleri olarak sağlıklı bir çevrede yaşamak isteğimizi bir kez daha vurguluyoruz ve Türkiye’nin gelecek nesillere olan sorumluluğunu yerine getirip bir an önce hedefleri yüksek iklim politikasını yürürlüğe koymasını talep ediyoruz. Bu çerçevede Türkiye:

  • Daha fazla gecikmeden Paris Anlaşması’nı onaylamalıdır.

  • İklim kriziyle nasıl mücadele edeceğinin strateji belgesi olan Ulusal Katkı Niyet Beyanı’nı tamamen elden geçirmeli ve iklim krizi gerçeklerini merkezine alacak şekilde hedefleri yüksek yeni stratejisini oluşturmalıdır.

  • Başta termik santraller olmak üzere, fosil yakıtlardan çıkışı başlatmalı, yeni fosil yakıt projelerini askıya almalıdır.

Adana

Biz yaşam savunucuları olarak hep birlikte haykırıyoruz “Kömürü / Termiği değil, Paris’i onayla!”