;
Politika

Türkiye İklim Sınavından Bir Kez Daha Çaktı

Paris Anlaşması

Paris Anlaşması’nın onaylanmasının birinci yıldönümünde Türkiye’nin iklim karnesi sivil toplum temsilcilerinden geçer not alamadı.

Türkiye’nin bazı önemli gelişmeleri hayata geçirdiği, ancak birçok noktada Paris Anlaşması’nın gerektirdiği 1,5 derece hedefini tutturmaya yönelik adımlar açısından geride kaldığı belirtildi.

Aralarında İklim İçin 350 Derneği, Greenpeace, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği’nin de olduğu sivil toplum kuruluşları, Paris  Anlaşması onayının BM Sekretaryasına bildiriminin yıldönümü vesilesiyle, Türkiye’nin iklim için attığı adımları masaya yatırdı ve 2030’da %35 mutlak emisyon azaltım yapılması için çağrıda bulundu.

Paris Anlaşması’nın onaylanmasının birinci yıldönümünde Türkiye’nin iklim karnesi sivil toplum temsilcilerinden geçer not alamadı. Yapılan değerlendirmeye göre, İklim Şûrası’nın gerçekleştirilmesi, İklim Yasası hazırlıklarına başlanması ve iklim hedefi güncelleme çalışmaları olumlu gelişmeler olarak nitelendirilirken, enerji projelerinde fosil yakıtların ağırlığını sürdürmesi önemli eksikliklerden biri olarak öne sürüldü.

Avrupa İklim Eylem Ağı, Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz Türkiye’nin iklim politikaları için hukuksal bir altyapı oluşturmak üzere iklim yasası hazırlıklarına başlamasının sevindirici bir gelişme olduğunu söylerken, “Ancak, iklim alanında faaliyet gösteren sivil toplum ve düşünce kuruluşlarının sürece dahil olma çabaları karşılıksız kaldı. Yasa taslağının iki senedir Bakanlık yetkilileri tarafından yazıldığını biliyoruz. Tüm tarafların iklim değişikliğine yönelik talep ve ihtiyaçlarını, kapsayıcı ve adil şekilde karşılayan bir yasanın ortaya çıkması için iklim alanında faaliyet gösteren STK’ların da yasa yapım sürecinde yer alması gerekiyor” dedi.

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Direktörü Bengisu Özenç ise, İklim Değişikliği Başkanlığı’nın Türkiye’nin iklim hedefini güncellemek üzere çalışmalar yürütmesini olumlu bir adım olarak gördüklerini ve yeni iklim hedefinin tespiti için bilimsel araçlar kullanılmasını takdir ettiklerini söyledi. Ancak Özenç de sürecin katılımcı yürütülmemesinden şikayetçi: “Yapılan modelleme çalışmalarında referans senaryonun hangi varsayımlar altında hazırlandığı ve azaltım için ne gibi politikaların değerlendirmeye alındığı sosyal paydaşlarla paylaşılmadı.”

21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında yedi farklı komisyonda –farklı sektörlerden kamu idaresi, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla– Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli iklim adımları tartışılmıştı. Kömürden çıkış ve kömür kapasitesini azaltma gibi komisyon toplantılarında oylanarak kabul edilen kararlar, Şûra sonunda gerçekleşen üst düzey toplantılarda Bakanlık düzeyinde müdahalelerle kararlardan çıkarıldı. Kömürden çıkış planlaması yerine Türkiye’nin kömür kullanımına –ticari ve teknolojik uygulanabilirliği henüz tartışmalı olan– karbon yakalama ve tutma teknolojileri aracılığı ile devam edeceğine ilişkin bir karar, sonuç metnine dâhil edildi.

“Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzalamasından bu yana geçen bir yılın sonunda, anlaşmanın ruhunu yansıtan karar veya yönelimlerden bahsetmek çok güç” diyen Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Onur Akgül, geçtiğimiz bir sene içerisinde yeni kömür yatırımlarının devam ettiğini hatırlattı: “İklim Şurası’nda ilgili kömürden çıkış kararının nihai metinden çıkarılması, İklim Yasası’nın paydaş katkısına açılmaması, 2053 net sıfır karbon emisyonu hedefine dair hiçbir detayın paylaşılmaması, demokratik katılım açısından sorunlu. Tüm bunlara rağmen Paris Anlaşması’nın onaylanmış olması, doğru yönde atılmış bir adım olmaya devam ediyor. Bu doğru adımın devamını getirmek açısından, Türkiye’nin bir an önce katılımcı iklim eylemine yönelmesi ve iklim krizine karşı yerel ve ulusal ölçekte adil dönüşüm politikaları üretmesi gerekiyor.”