;
Politika

Türkiye Cephesinde Yeni Bir Şey Yok: “Gelişmişlik Düzeyimize Göre Sınıflandırılmalıyız”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, COP25 İklim Zirvesi’nde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin iklim rejiminin bir parçası olmak istediğini belirtti ancak EK1’den çıkma talebini yineledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum COP25’te genel toplantı salonundaki üst düzey konuşmalar bölümünde yaptığı açıklamasında, Türkiye’nin iklim planına dair açıklamalar yaptı. Kurum, 30 metropol belediyenin iklim eylem planı olduğunu belirtirken, Türkiye’nin Guinness dünya rekorunu kırarak 11 milyon fidan diktiğini ifade etti. Bakan aynı zamanda 22 şehirde ekolojik koridor bulunduğunu, yeşil kentsel alanlarda %9 ila 17 arasında artış yaşandığını söyledi.

7 bölgeyi ilgilendiren eylem planları hazırladıklarını bildiren Kurum, ilk olarak Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı’nı açıkladıklarını ve eylem planı çerçevesinde şehirlerde tedbirler almaya başladıklarını söyledi.

Bakan konuşmasında Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele etmek için üniversiteler ile işbirliği içinde olduğunu ve ulusal bir mutabakat sağlandığını açıkladı. “İklim eylemi için küresel işbirliğine dahil olmak kaçınılmaz. Türkiye geride bırakılamaz” diyen Kurum Türkiye’nin taleplerinin hesaba katılması gerektiğini ifade etti: “Türkiye, çıkarlarını gözetme konusunda haklıdır. Rejimin bir parçası olmak istiyoruz ancak gelişmişlik düzeyimize göre sınıflandırılmalıyız”.

Kurum aynı gün, Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABİTAT) tarafından düzenlenen “Kent Yoksullarının İklim Direncinin Artırılması: En Kırılgan Kesimleri Hedefleyen Yeni İşbirliği Yaklaşımı” konulu panelde de konuştu.

IFEMA Fuar Merkezi’ndeki Türkiye standında düzenlenen panelde Kurum, “Şehirlerde binalardan kaynaklanan seragazı emisyonlarının nasıl azaltılabileceği, düşük emisyonlu ulaşım seçeneklerinin nasıl yaygınlaştırılabileceği, yerel aktörlerin finans kaynaklarına erişimlerinin nasıl artırılabileceği” konularının panelde ele alındığını belirterek, “Bu çalışmaların dünya şehirlerine iklim değişikliğiyle ilgili katkı sağlayacağına gönülden inanıyorum” şeklinde konuştu.

İklim değişikliğinin son yıllarda uluslararası gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri haline geldiğini vurgulayan Kurum, “İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan olumsuzluklar göçleri, yer değiştirmeleri ve nihayetinde çatışmaları gün geçtikçe daha fazla tetiklemektedir” ifadelerini kullandı.

İklim değişikliğinin ekonomik etkilerinin yanında sosyal ve kültürel yansımalarının da tecrübe edildiğine dikkati çeken Kurum, bu değişiklikten en fazla kentlerin altyapısı, sosyal donatıları ile değişikliğe karşı dirençli olmayan bölgelerde yaşayan kent yoksullarının etkilendiğini söyledi.

Bakan Kurum, şöyle devam etti: “Farklı dillere sahip olabiliriz, farklı dinlere mensup olabiliriz, kıyafetlerimiz, saç rengimiz, ten rengimiz farklı olabilir ancak hepimiz aynı yerde yaşıyoruz. Dünyanın geleceği bu anlamda hepimizi çok çok yakından ilgilendiriyor. Bugün baktığımızda batıdan doğuya, kuzeyden güneye dünyanın her yerinde oldukça büyük dramlar, acılar yaşanıyor. Bizler bir an önce harekete geçmezsek, somut önlemleri hayata geçirmezsek ağırlaşan iklim koşulları karşısında yaşam şartlarının daha da kötüleşmesi maalesef kaçınılmazdır”.