;
Politika

Meslek Odalarından Çağrı: Suçta Israr Etmeyin, Akbelen’de Doğa Katliamına Son Verin!

akbelen

Meslek odaları Akbelen Ormanı’ndaki doğa katliamına bir an önce son verilmesini isterken, YK Enerji’ye “şuçta  ısrar etmeyin” çağrısında bulundu.

Aralarında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Barolar Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği’nin (TDB) bulunduğu meslek odaları Akbelen Ormanı’nı katleden Limak ve İçtaş ortak iştiraki YK Enerji’ye seslenerek, “Suçta ısrar etmeyin” çağrısında bulundu.

Meslek odaları yaptığı açıklamada, doğal varlıkların sermayenin birikim aracına dönüştürülerek yok edildiği söylenirken şöyle devam edildi: “Termik santrallar, kömür madenciliği, otoyollar, turizm yatırımları, sanayi tesisleri, Bergama altın madeni, Artvin Cerattepe’den Kazdağları’na sayısız örneklerde yaşadıklarımız hep doğanın adım adım katledilmesi, yaşam alanlarımızın daraltılması olmaktadır.

Yerel ve küresel sermayenin yılmaz temsilcilerinden AKP+MHP iktidar bloğu ülkemizde de parasallaştırma, ticarileştirme, metalaştırma, çevre aleyhine kuralsızlaştırma, politikalarına devam ediyor. İktidar bloğu seçimlere kısa süre kala rafa kaldırdığı günlük yaşamımızdaki tüm temel ihtiyaç maddelerine dair zamları ve doğa karşıtı politikalarını seçimler biter bitmez bir furya gibi hayata geçirmeye başladı.

Dün burada ağaçları kestiler, Cudi’de ise yaktılar. Cudi’de yangınlar devam ediyor, söndürmeye dahi izin vermiyorlar.” Akbelen’de halkın ‘nefes alanlarımızı kesmeyin, geleceğimiz yok etmeyin’ çığlığına kulakların kapatıldığı söylenirken, binlerce yıllık geçmişi olan ağaçların hunharca kesildiğini aktarıldı. Son birkaç gündür de alana iş makinelerinin sokulduğu belirtilen açıklamada, kesilen ağaçların ekili olduğu toprağın da kazarak yok edildiği belirtildi. “İdari yargı denetimini devreden çıkarıyor, iktidarın baskısına rağmen çıkan az sayıdaki yargı kararını da yok sayıyor, görmezden geliyorlar. Bu politikalar uğruna anayasal suç işlemeyi göze alıyorlar” denilen açıklamaya şu şekilde devam edildi:  “Halkın güvenliğini sağlamakla yükümlü güvenlik güçlerini şirketleri çıkarları için halkın karşısına dikiyorlar. Dünyanın gözü önünde insanlarımıza, çevre ve emek örgütleri aktivistlerine, milletvekillerine gaz sıkıyor, darp ediyor, gözaltına alıyorlar.

Biliyoruz durmak istemeyecekler. Halkın ceplerine dadanan, kene gibi varlıklarımızı sömüren doğa düşmanı şirketlere kol kanat germeye devam edecekler. Biliyoruz hukuk tanımazlık temel yönetim biçimleri oldu. Bunun için halkın güvenliğini sağlamak gibi anayasal bir görevi olan güvenlik güçlerini halkın üzerine sürmeye devam edecekler. Halkın haklılığından daha büyük bir güç yoktur. Bu saldırıları ya durduracağız ya durduracağız. Çünkü durduramazsak;

nefes alamayacağız, tarım alanlarımız, ormanlarımız, derelerimiz yok olacak. Suyumuz kuruyacak, hava kirlenecek. Hastalıklar kol gezecek, çocuklarımız daha doğmadan bu hastalıklara yakalanacak.” Şirkete ve karar vericilere seslenilen açıklama, “Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Akbelen’den elinizi çekin, Akbelen’e dokunmayın!” denilerek tamamlandı.