;
Ekonomi Politika

Koronavirüs: Azalan Enerji Talebinin Yeşil Enerjiye Etkileri

Ekonominin durma noktasına gelmesiyle enerji taleplerinde de düşüşler yaşanıyor. Fiyatlardaki dalgalanmalar temiz enerjiye geçiş için bir fırsat doğurabilir ancak yenilenebilirler de enerji sektörünün geri kalanı gibi olumsuz etkileri hissediyor.  

Yazı: Michael Holder

Çeviri: Çisil Sevinç

Avrupa ekonomisinin büyük bir kısmı; İtalya, İspanya, Fransa, Almanya ve artık Birleşik Krallık vatandaşları ve iş yerleri karantina altında.

Kimse bu önlemlerin tam olarak ne kadar süreceğini bilmiyor. Ancak ekonomik faaliyetlerdeki ani düşüş, Avrupa’nın büyük bir kısmında ve dünyanın geri kalanında ani bir piyasa durgunluğuna yol açtı. Bu durgunluğun elektrik kullanımında sebep olduğu belirgin etkiler, genişletilmiş yeşil ekonomi ve yenilenebilir sektörünün dahil olduğu uzun dönemli karbonsuzlaşma çabalarını da etkiliyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) başkanı Fatih Birol, Pazar günü paylaştığı yazıda “Koronavirüse karşı güçlü önlemler almış ve verilerine ulaşabildiğimiz çoğu ekonomide fabrikaların ve iş yerlerinin faaliyetlerini büyük oranda durdurmasının bir sonucu olarak elektrik talebinin %15 oranında düştüğünü gözlemledik” dedi.

İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!

Birol, rüzgar ve güneş enerjisinin yoğun kullanıldığı Kaliforniya ve İspanya gibi bölgelerdeki talepler azalmaya devam ederse ve hava şartları tahmin edildiği gibi olursa, yenilenebilirlere ayrılan payın artabileceğini söyledi.

Bloomberg’e göre petrol fiyatlarındaki çakılma yüzünden kömür dünyadaki en pahalı yakıt haline geldi ve ABD ve Avrupa’daki doğalgaz ve yenilenebilirler gibi daha ucuz rakipler karşısında kömür kullanımında düşüşler yaşandı.

İş yerlerinde, endüstride ve tüketim faaliyetlerinde yaşanan düşüşlerin seragazı emisyonlarında ani düşüşler meydana getirmesi olası olsa da, ekonomik çöküşler çevrecilerin ve yatırım, ekonomik ve siyasi istikrar bekleyen yeşil işletmelerin kutlayacağı bir şey değil.

Hatta, Avrupa rüzgar endüstrisinde aksamalar görülürken, BloombergNEF yakın zamanda 2020 yılı için yaptığı güneş enerjisi ve akü piyasaları tahminlerinin oranını düşürdü. Meslek örgütü RenewableUK yaptığı açıklamada sektörün önceliğinde kamu sağlığı bulunduğunu söyledi.

Karbon piyasasına odaklanan düşünce kuruluşu Ember tarafından yayımlanan bir analize göre, Avrupa’nın elektrik sektöründeki orta ve uzun dönemli etkilerini kestirmek güç ve kısa dönemli etkileri de oldukça karmaşık.

Ember’a göre, Avrupa’daki her ülke geçtiğimiz haftalarda elektrik talebinde hafta başına ortalama %2 ila %7 olmak üzere düşüşler yaşadı. Ancak bu durum ülkeler arasında oldukça değişken.

En az bir ya da iki haftadır sıkı karantina önlemleri alan İtalya, İspanya ve Fransa’da gözlemlenen enerji talebi düşüşü Başbakan Boris Johnson’ın çok yakın bir zamanda Covid-19’un yayılmasına önlem almaya başladığı Birleşik Krallık’tan iki kat daha fazla oldu.

Ember’ın araştırmasına göre, dünya genelinde en fazla ölüm sayısına ulaşan İtalya’da geçtiğimiz iki hafta içerisinde toplam talepte %20’lik bir gerileme yaşandı ve ülkedeki önlemlerin dozu artırıldığı takdirde bu oran daha da yükselecek.

Bu esnada Fransa ve İspanya’da haftalık düşüşler %10-15 oranında seyretti ve gelecek haftalarda bu oranlarda da bir yükselme görülebilir.

Öte yandan, Ember’ın elektrik analisti Dave Jones’un ifadesine göre düşünce kuruluşunun araştırmasının yalnızca Cumartesi (21 Mart) akşamına kadar olan verileri dahil etmiş olmasına rağmen şuanda Birleşik Krallık’taki elektrik talebinde fazla bir etki görülmedi.

Jones, “Çok büyük etki görülen yerler şimdiye kadar İtalya, İspanya ve Fransa’dan çıktı ancak elbette bu hafta farklı. Elektrik talebindeki büyük düşüşleri diğer ülkelerde  bekleyebilirsiniz. Bunun elektrik fiyatlarına da etkisi olacak” dedi.

Birleşik Krallık’taki durumun da gösterdiği gibi, küresel salgının Avrupa’daki yeri oldukça yeni, ancak Jones’a göre Çin elektrik talebindeki düşüşün ne kadar derinden ve uzun soluklu olabileceğini gösteriyor.

Küresel salgının başladığı Wuhan’da elektrik talebi geçen seneyle kıyaslandığında Ocak ve Şubat aylarında %8 oranında düşüş gösterdi ancak virüsün o tarihlerden itibaren yayılmasıyla birlikte Çin’deki ulusal talep Şubat ayında %16 düştü.

Kısacası, enerji talebindeki düşüşün Avrupa’da bir süre daha devam etmesi bekleniyor ve Birleşik Krallık’ta bu düşüş daha yeni başladı.

Kısa vadede daha temiz enerji kaynaklarına doğru bir kayma yaşanacağını söyleyen Jones, Yaklaştığını biliyoruz, ama ne kadar büyük olacağını ve etkisinin hangi boyutlara varacağını söylemek zor” dedi ve sözlerine Fosil yakıt santrallarının tamamının yok olduğu ve hiçbir masrafı olmayan yenilenebilirlere geçtiğimiz bir gerçekliğin içerisinde değiliz. Avrupa genelindeki yerleşmiş düzen hâlâ kömür ve gaz tesisleridir” şeklinde devam etti.

Talepteki düşüşlerin Avrupa genelindeki toptan enerji fiyatlarında gözle görülür etkileri oldu ve elektrik santralı kârları, yenilenebilir yatırımları ve proje geliştirmeleri üzerinde yarattığı zincirleme etkiler de fark edilmeye başlandı.

Daha az elektrik talebi, büyüyen rekabet ile birlikte daha ucuz elektrik fiyatları demek oluyor. Bundan çıkarılacak sonuç ise, doğalgaz santrallarının da dahil olduğu bütün enerji kaynaklarının 2020 yılındaki gelirlerinin darbe alacağı.

Öte yandan, düşen talep aynı zamanda AB Emisyonları Ticareti Sistemi’ndeki (ETS) karbon fiyatlarını da vurdu. Karbon fiyatları geçtiğimiz yaz 11 yılın rekorunu kırarak ton başına 25 euro ölçülmüşken, geçtiğimiz haftalarda ton başına 15 euro’ya geriledi. Kömürün fiyatı ucuzlarsa daha fazla kirlilik yaratma imkanı doğuyor ve yenilenebilirlerle daha fazla rekabete giriyor.

Jones “Elektrik ve karbon fiyatı daha fazla düştükçe, rüzgar ve güneş enerjisi daha büyük bir risk altına girer” şeklinde uyarıda bulundu.

Ancak görünüşe göre kriz yenilenebilir fiyatlarını da aşağı doğru çekiyor. Enerji Alım Anlaşmaları (Power Purchase Agreements – PPAs) isteyen şirketlere danışmanlık hizmeti veren Pexapark’a göre, düşen elektrik talebinin etkileri şuan için netleşmese de, Birleşik Krallık’taki petrol fiyatlarının çakılmasının güçlü bir etkisi oldu.

Pexapark’ın analizine göre, yenilenebilir elektrik fiyatları Mart ayının başından beri 42.50/MWh’den 34/MWh’ye olmak üzere yaklaşık %20 oranında düştü. Fransa, İtalya ve İspanya’da da benzer olarak, hatta daha güçlü şekilde, düşüşler yaşandı.

Bu düşüşler, Avrupa genelindeki birçok PPA müzakeresinin durmasıyla temiz enerji ticaretini derinden etkiledi. Pexapark kurucu ortağı ve operasyon direktörü Luca Pedretti’ye göre, bu gelişmeler yenilenebilir projeleri bozuyor ve Avrupa’nın yeşil dönüşümünü yavaşlatıyor.

Pedretti, “Mevcut durum birçok piyasadaki fiyatları aşağı çekiyor. Birleşik Krallık, İtalya, İspanya ve Almanya’da güneş enerjisinde yaşanan fiyat düşüşleri öyle bir seviyeye ulaştı ki, yeni bir yatırım yapacak kapasite kalmadı. Ve şimdi aynı fiyat düşüşleri yüzünden yatırımlar da ertelenmeye başlanacak. Fiyatlar düzelene kadar muhtemelen yeni bir kapasiteye ulaşılamayacak. Elbette temiz enerji teknolojisi ucuzlayana kadar durum değişmeyecek ve yakın zamanda böyle bir gelişme de mümkün değil” şeklinde konuştu.

Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, yenilenebilirlerin kısa ve orta dönemli geleceğinin daha az umut vadettiği sonucuna varılabilir. Ancak sıkı karantina önlemlerinin virüsün yayılmasını hızla durduracağı, ekonomilerin eskisine döneceği ve böylelikle enerji talebi ve fiyatlarında ani çıkışlar yaşanacağı ümit ediliyor.

Umutlu yaklaşarak mevcut durumun yenilenebilirler üzerindeki olumsuz etkisinin kısa dönemli olduğunu düşünen Pedretti, bu konudaki düşüncelerini “Bence bu etkiler yapısal olarak geçici olacak, ancak ne kadar süreceğini tahmin etmek, daha krizin yeni başladığı düşünüldüğünde, zor. Gereksinimler düşünüldüğünde, bazıları panikliyor ve aşırı tepki veriyorken, diğerleri sakince yollarına devam ediyor. Fırsatları her yerde görebilirsiniz” şeklinde paylaştı.

Gerçekten de, net sıfır hedeflerinin dünya genelinde yayılmasıyla ve temiz teknolojilerin bu durumdan yararlanmasıyla beraber uzun dönemli alınan temel prensipler Avrupa’daki yeşil enerji için oldukça umut verici.

AB komisyonu 2020 yılı için Yeşil Yeni Düzen’e bağlılığının sinyalini çoktan verdi. Ek olarak, IEA ve diğerlerinin giderek artan çağrıları önemsenir ve yeşil teşvik önlemleri motor ekonomilerde yürürlüğe girerse, küresel salgın bittiğinde temiz enerjiye yatırım olacak pek çok sermaye birikebilir.

Aynı şekilde, eğer kriz iyi yönetilemezse küresel bir depresyon başlar ve temiz enerji dönüşümde yıllarca geriye gidilebilir.

Yenilenebilirlerin kısa dönemde zorlu yollardan geçeceği aşikar. Ancak bu durum ekonominin geri kalanı için de geçerli. Ancak uzun döneme bakıldığında ufukta olumlu tekliflerin beklediği söylenebilir. Büyük belirsizlik ise bu krizin ne kadar süreceği ve yenilenebilirlerin rekabet avantajını ne kadar hızlı şekilde yakalayabileceği.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.