;
Bilim

Kanada’daki Göl Antroposenin Başlangıcını Temsil Etmek için Seçildi

antroposen

Nükleer atıkların izleri, insanlığın gezegene hakim olduğu yeni bir çağın başlangıcını temsil ediyor. 

YAZI: Damien CARRINGTON

Çeviri: Eren BALTAŞ

Bilim insanları tarafından seçilen Kanada’daki bir bölge, dünyanın Antroposen çağının başlangıcını temsil ediyor. Bölge, insan medeniyetinin içinde geliştiği, küresel çevrenin stabil kaldığı 11,700 yıllık sürecin sonunu ve insan faaliyetlerinin hüküm sürdüğü yeni bir çağın başlangıcı anlamına geliyor.

Bahsedilen bu bölge, Kanada’daki bir obruk gölü. Crawford Gölü; plütonyumdan hidrojen bombası test partiküllerine, dünyanın dört bir yanında yakılan fosil yakıt izlerine kadar insanlığın 1950 ve sonrasında gezegende yarattığı devasa etkinin izlerine ev sahipliği yapıyor.

Eğer bölge jeolojik zaman ölçeğini inceleyen bilim insanları tarafından onaylanırsa, yeni jeolojik dönemimizin Antroposen olarak ilan edilmesi, Ağustos 2024’te resmiyete dökülecek.

Uzmanlar, bu kararın hem sosyal hem politik hem de bilimsel olarak oldukça önemli olduğunu dile getiriyorlar. Çünkü karar, endüstrileşmiş insanlık tarafından başlatılan “yeşil dönüşüm süreçlerinin ölçeğini ve ciddiyetini test edecek”.

Antroposenin en belirgin etkisi iklim krizi; fakat vahşi yaşamdaki büyük ölçekli kayıplar, istilacı ve haşere türlerin yayılması, gezegenin plastik nedeniyle kirlenmesi de işin başka önemli boyutları.

Antroposen Çalışma Grubu (AWG), 2009 yılında kuruldu ve 2016 yılında Dünya üzerindeki insan kaynaklı değişikliklerin boyutunun çok büyük olduğu sonucuna vararak yeni bir jeolojik zaman birimine geçildiğini belirtti. Ardından bu grup, jeologların “altın iğne” olarak adlandırdığı, yeni çağın başlangıcını en iyi ve belirgin şekilde jeolojik tabakalarda kaydeden yerleri, dünya genelinde 12 aday belirleyerek değerlendirmişti.

Aday yerler arasında ABD ve Avustralya’daki tropikal mercan resifleri, Polonya’daki dağlık bir bataklık, Antarktika’dan bir buz tabakası ve hatta Viyana şehri altında biriken insan kalıntıları da yer alıyordu. Tüm bunlara karşın, AWG tarafından yapılan oylamaların ardından Toronto yakınlarındaki Crawford Gölü seçildi.

Aynı zamanda AWG üyesi olan, Kanada Brock Üniversitesi’nden jeolog Profesör Francine McCarthy, “Yeryüzü sisteminde büyük bir değişim olduğuna, kritik bir noktaya gelindiğine dair küresel olarak ikna edici kanıtlar bulunuyor. Crawford Gölü, yeryüzü tarihindeki değişiklikleri yıllık çözünürlükte görebilmemizi sağlaması nedeniyle çok özel bir konumda” dedi.

AWG, antroposen için önemli bir gösterge olarak H-bombası testlerinden yayılan plütonyum izotoplarını seçti. Bu izotoplar, 1952’den itibaren küresel olarak yayılmış, ancak 1960’ların ortalarındaki Nükleer Test Yasağı Anlaşması’ndan sonra azalmıştı.

AWG üyesi ve Southampton Üniversitesi’nden çevresel radyokimya profesörü Andrew Cundy, “Plütonyumun varlığı, insanlığın benzersiz bir küresel ‘parmak izi’ bırakacak kadar baskın bir güç haline geldiğini net şekilde gösteriyor” dedi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan ve bugün de devam eden endüstriyel taşımacılık ve ekonomik faaliyetlerde görülen dev bir artış anlamına gelen “büyük hızlanma” kavramı burada önemli bir yer tutuyor. McCarthy, “Dünya tarihinde önemli bir kritik nokta olarak kullanmaya karar verdiğimiz nokta büyük hızlanma. Ancak özellikle plütonyum 239 döküntüsündeki artışı işaret olarak seçtik” dedi.

Berlin’deki Max Planck Bilim Tarihi Enstitüsü direktörü Prof. Jürgen Renn, “Antroposen kavramı artık çok kesin bir jeolojik tanım olarak kök saldı ve bilimsel tartışmalar için bir referans noktası sağlıyor” dedi.

Renn, “Bu terim aynı zamanda doğa bilimleri ile beşeri bilimler arasında bir köprü de oluşturuyor, çünkü insanlar hakkında. İnsanlık olarak kaderimizi şekillendiren bir şeye bakıyoruz, bu yüzden ortak bir referans noktasına sahip olmamız çok önemli” diye ekledi.

Crawford Gölü alanının ve Antroposen çağının resmi olarak onaylanması için, üç jeolojik otoritenin oyunu daha alması gerekiyor. Bunlar; Kuvaterner Stratigrafi Alt Komisyonu, Uluslararası Stratigrafi Komisyonu ve Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği.

Bu karar, milyonlarca yılı kapsayan zaman periyotlarıyla uğraşmaya ve araştırmalarda fosil içeren kayaları kullanmaya alışkın olan jeologlar için zor olabilir. AWG, oylama organlarını ikna etme umuduyla, Antroposen’in gerçekten yeni bir jeolojik zaman periyodunu gerektiren boyutlarda bir değişimi temsil ettiğine yönelik bir kanıt dosyası sunacak.

Leicester Üniversitesi’nden AWG başkanı Profesör Colin Waters, “1950’lerde başlayan Antroposen, gezegende neden olduğumuz çok hızlı bir değişimi temsil ediyor. Bu konuda hâlâ umut var. İnsanlığın etkileri, iyi ve kötü yönde hızla değiştirilebilir. Giderek artan bir çevresel yoksulluğa sürüklenmemiz, önlenemez bir durum değil” diye konuştu.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.