;
Bilim

“IPCC Raporu BM’nin Üç Rio Sözleşmesini Hedefliyor”

IPCC’nin İklim Değişikliği ve Arazi Raporu’nun başyazarlarından Prof. Dr. Murat Türkeş, raporun, Birleşmiş Milletler’in Üç Rio Sözleşmesi olarak anılan ‘İklim Değişikliği, Biyoçeşitlilik, Çölleşme’ sözleşmelerini hedeflediğini belirtti.

IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) tarafından geçtiğimiz hafta yayımlanan İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu, insanların neden olduğu seragazı emisyonlarının topraklara eşi benzeri görülmemiş zararlar verdiğini ve gıda güvencesini tehdit ettiğini ortaya koymuştu. Raporun Çölleşme bölümünün başyazarlarından, Karapınar Durum Çalışması Yazarı, Özel Kuraklık Kutusu Yazarlarından ve Teknik Terimler Sözlüğü Editörlerinden Prof. Dr. Murat Türkeş, rapor hakkında bilgi verdi.

Raporun genel olarak iklim değişikliğinin üzerinde yaşadığımız, bizi ve çoğu canlıyı doyuran araziye (toprağı ve üzerindeki doğal ve yapay öğeleri niteleyen yeryüzü parçası) yönelik tehditler ve olanaklar ya da fırsatlar vb. konularında ülkelerin ve toplumların farkındalığını ve bilinç düzeyini yükseltmeyi amaçladığını belirten Prof. Dr. Türkeş, “Rapor ayrıca, hem iklim değişikliğinin arazi üzerindeki etkilerini inceliyor, hem de özellikle sürdürülebilir arazi yönetimi uygulamalarının iklim değişikliği savaşımına nasıl katkı sağlayabileceğini ve bunun gıda güvenliğiyle nasıl etkileşebileceğini değerlendiriyor.” dedi.

IPCC’nin 2014 yılında yayımlanan Beşinci Değerlendirme Raporu’nun; tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımlarının 2010 yılı toplam seragazı salımlarının % 24’üne kaynaklık ettiğini gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Türkeş, “Raporun ‘Sürdürülebilir Arazi Yönetimi, Gıda Güvenliği ve Karasal Ekosistemlerdeki Seragazı Akıları’ konuları bu nedenle ayrıca oldukça önemli değerlendirmeler içeriyor” diye konuştu.

“Ana bölümleri ve genel kapsamı dikkate alındığında, İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu’nun, Birleşmiş Milletler’in Üç Rio Sözleşmesi olarak anılan ‘İklim Değişikliği, Biyoçeşitlilik, Çölleşme’ sözleşmelerini de hedeflediği söylenebilir.” diyen Prof. Dr. Murat Türkeş, 8 Ağustos 2019 günü dünya basınına tanıtılan IPCC İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu Politikacılar İçin özet Raporu’nun başlıca mesajlarını şu şekilde özetliyor:

A) Isınan Dünya’da İnsan, Arazi ve İklim:

-Arazi insan yaşamı ve gıda temini, içme suyu ve diğer çok sayıdaki ekosistem hizmetleri için en temel ilkeleri sunar. İnsan kullanımları buz-buzul alanlı dışında kalan küresel arazilerin yaklaşık % 70’den fazlasını (olasılıkla % 69-76 arasında) doğrudan etkiler. Karalar ayrıca, iklim sistemini düzenleme ya da dengelemede de önemli bir görev üstlenir.

-1850-1900 döneminden beri kara yüzeyi ortalama hava sıcaklıkları, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarından yaklaşık iki kat daha hızlı yükselmektedir. Bu dönemde gözlenen sıcak hava dalgalarının sıklık ve şiddeti, aşırı yağış ve kuraklık olayları birçok bölgede artış göstermiş ve bu artışın daha da kuvvetleneceği öngörülmektedir.

-İklim değişikliği karasal ekosistemleri olumsuz şekilde etkiler; Dünya’nın birçok bölgesinde çölleşme, arazi bozulumu ve gıda güvensizliğine katkı yapar. Yönetilen ve yönetilmeyen arazilerde yükselen etkilerin gelecekte de süreceği tüm gelecek seragazı salım senaryolarına dayanan model kestirimlerinde açıkça görülmektedir.

-İster insan etkinlik ve kullanımlarından isterse iklim değişikliğinden kaynaklansın arazi koşullarındaki değişiklikler küresel ve bölgesel iklimi etkiler. Bölgesel ölçekteki değişen arazi koşulları ısınmayı azaltabilir ya da daha dikkat çekici yapabilir; aşırı olayların sıklık ve şiddetlerini etkiler. Bu değişikliklerin büyüklük ve doğası ya da yönü coğrafi koşullara (coğrafi konum ya da koordinat, mevsim vb.) göre değişiklik gösterir.

-İklim değişikliği tarımsal ve yaşam sistemleri, biyoçeşitlilik, insan ve ekosistem sağlığı, alt yapı ve gıda sistemleri üzerindeki var olan riskleri büyüterek arazi üzerinde ek baskı yaratır. Risklerin düzeyi ya da şiddeti bölgeden bölgeye değişir. Örneğin, aynı ısınma düzeyi için bazı bölgeler daha yüksek risklerle yüz yüze gelir ve çoklu sistemler ve sektörler üzerindeki çoğaltır.

B) Savaşım ve Uyum Karşı Seçenekleri:

-İklim değişikliği savaşımı ve uyumuna katkı sağlayan arazi ilişkili yanıtlar (politika ve önlemler vb.), aynı zamanda çölleşme ve arazi bozulumu ile savaşıma katkı sağlar hem de gıda güvenliğini artırır. Arazi ilişkili yanıtlardaki potansiyel konuya ya da kapsama (sistem, sektör, vb.) özgüdür. Öte yandan, arazi ilişkili yanıtların iklim değişikliği savaşımına küresel ölçekte yapabileceği katkıların da sınırı vardır.

-Çoğu karşı ya da yanıt seçenekleri, sürdürülebilir kalkınma ve diğer sosyal hedefleri olumlu yönde etkiler, katkıda bulunur. Birçok karşı savaşım ya da yanıt seçenekleri, var olan arazilerle bir yarışmaya girmeksizin uygulanabilir ve çoklu yararlar sağlama potansiyeline sahiptir. Daha ileri bir yanıt seçenekleri seti, arazi dönüşümü (ya da arazi kullanım değişikliği) istemini azaltma potansiyeli gösterir. Bu yüzden de iklim değişikliği savaşım ve uyum, arazi bozulumu ve çölleşme ile savaşım ve gıda güvenliğinin artırılması gibi konulara yönelik diğer yanıt seçeneklerini kuvvetlendirme potansiyeline sahiptir.

-Çölleşme ile savaşıma yönelik birçok etkinlik iklim değişikliği savaşımı ve uyumunun yanı sıra, toplumlara çoklu sürdürülebilir kalkınma yararları da olacak biçimde biyoçeşitlilik kayıplarını durdurmaya da katkı sağlayabilir. Çölleşmeyi önleme, azaltma ve tersine çevirme, tarımsal üretkenlik ve gıda güvenliği yararlarıyla birlikte, toprak verimliliğini artırır, topraktaki ve biyokütledeki (ormanlar, çalılar, çayır ve meralar, vb.) karbon birikimini (karbon stoku) çoğaltır. Kalıcı riskler ve özel koşullar potansiyeli olması nedeniyle, çölleşmenin önlenmesi bozulan arazilerin onarılması açısından da tercih edilir.

-Sürdürülebilir orman yönetimini de içeren bir kavram olarak sürdürülebilir arazi yönetimi, arazi bozulmasını azaltabilir ve önleyebilir; arazinin üretkenliğini sürdürebilir ve bazı durumlarda iklim değişikliğinin arazi bozulması üzerindeki olumsuz etkilerini de tersine çevirebilir.

-Tek çiftliklerden su havzası ölçeklerine kadar değişen alanlarda arazi bozulmasının azaltılması ve önlenmesi, topluma maliyet etkin ve hızlı yararlar sağlayabilir ve çeşitli Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini – uyum ve savaşım ortak yararlarıyla birlikte destekleyebilir.

-Bütüncül istem ve sunu seçenekleri, iklim değişikliği savaşım ve uyum yanıtlarını geliştirmek amacıyla gıda sisteminin tüm bileşenlerine dağıtılabilir. Tarımsal ürün ve hayvancılık etkinliklerinin toplam savaşım potansiyeli, 2030 yılına kadar ve 2050 yılında aynı düzeyde olmak üzere, 20-100 ABD Doları/ton CO2 eşdeğeri (tCO2eq) aralığındaki fiyatlarla, yılda 1.6–4.6 milyar ton karbondioksit eşdeğer (GtCO2eq.yr-1) olarak kestiriliyor. Aynı fiyatlarla olmak üzere, beslenme diyeti değişikliklerinin toplam savaşım potansiyeliyse, 2050 yılına kadar yılda 1.8-3.4 milyar ton karbondioksit eşdeğer (GtCO2eq.yr-1) olarak kestiriliyor.

-Gelecekteki arazi kullanımı beklenen iklim çıktılarına ve karşı yanıt seçeneklerine bağlıdır. Küresel ısınma düzeyini 1.5 ºC’de ya da 2°C’nin altında sınırlandırmayı hedefleyen tüm model yolları (patikaları), çoğu farklı yeniden ormanlaştırma, ormanlaştırma, ormansızlaştırmanın azaltılması ve biyoenerjinin farklı kombinasyonlarını (birleşim) içermekte olan arazi temelli savaşım ve arazi kullanımı değişikliği seçeneklerini gerektirir.

C) Karşı Seçeneklerin Olanaklı Kılınması:

-Politikalar, kurumlar ve yönetişim sistemlerinin tüm ölçeklerdeki uygun tasarımı, arazi temelli savaşım ve uyuma katkı sağlayabilir. Çoğunlukça desteklenen iklim ve arazi politikaları, kaynakları koruma, sosyal direngenliği kuvvetlendirme, ekolojik onarımı destekleme ve yerel iş dünyasının önünü açma ve iş dünyası arasında çoklu iş birlikleri oluşturma gibi pek çok adıma katkı sağlayabilir.

-Gıda kayıplarını ve atıkları azaltma ve beslenme seçeneklerini etkileme, daha sürdürülebilir arazi kullanımı yönetimi, gıda güvenliğinin ve düşük salım yollarının güçlendirilmesi vb. içeren gıda sistemine yönelik politikaların uygulanması yaşamsaldır. Bu tür politikalar, iklim değişikliği ile savaşım ve uyuma katkı sağlayabilir, arazi bozulmasını, çölleşme ve yoksulluğu azaltabilir; toplum sağlığını iyileştirebilir.

-Yerel topluluklarının -özellikle yerli gruplar ve kadınlar gibi iklim değişikliğine en hassas olanlar- ve iş dünyasının karar verme, seçme, değerlendirme, yürütme ve arazi temelli iklim değişikliği savaşım ve uyumu için gerekli olan politika araçlarının yürütme ve izlenmesine dahil edilmesi, karar verme ve yönetişim etkinliğini destekler. Sektörler ve ölçeklerin bütünleştirilmesi, ortak yararları en yüksek düzeye çıkarma şansını artırır.

D) Yakın Zamanlı Eylemler:

-Çölleşme, arazi bozulumu ve gıda güvenliğini ele almak için var olan bilgiye dayalı eylemler kısa vadede gerçekleşebilirken, iklim değişikliği savaşımı ve uyumuna yönelik destekleyici eylemler uzun vadeli yanıtlar şeklinde olabilir. Uzun erimli olanlar, kapasite oluşturma, bilimsel bilgi transferinin artırılması, erken uyarı sistemlerinin uygulanması, risk yönetiminin gerçekleştirilmesi ve veri eksiklerinin tamamlanması eylemlerini içerir.

-İklim değişikliği savaşımı ve uyumu, çölleşme, arazi bozulumu ve gıda güvenliğine yönelik yakın zamanlı eylemler, kısa sürede sosyal, ekolojik, ekonomik ve ilerlemeci ortak yararlar getirebilir. Bu ortak yararlar, yoksulluğun azaltılmasını ve etkilenebilirliği olanlar için daha direngen geçim sistemlerini içerir.

-Arazi sektöründe iklim değişikliği savaşımı ve uyum yanıtlarının gecikmesi, hem olumsuz sosyal etkilere ve maliyetlerin artmasına yol açar, hem de iklim açısından direngen kalkınmanın kapsamını zayıflatır. Çölleşme ve arazi bozulumu ile iklim değişikliği savaşımının tersine çevrilmesindeki eylemsizliğin sonuçlarıysa, birçok sektördeki acil eylemlerin maliyetini aşar.