;
Ekonomi

IMF: Karbon Fiyatlandırması İklim Kriziyle Mücadele için Gereken Parayı Sağlayabilir

IMF

IMF Başkanı COP 28’de, karbon emisyonlarına vergi koymanın, iklim kriziyle mücadele için gereken büyük miktardaki parayı sağlayabileceğini söyledi.

Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva, dünyanın her yıl fosil yakıt üretimini sübvanse ettiği trilyonlarca doları başka bir yere yönlendirmenin ve karbon emisyonlarına vergi koymanın, iklim kriziyle mücadele için gereken büyük miktardaki parayı sağlayabileceğini söyledi.

ABD’den Avustralya’ya, Avrupa’dan Birleşik Krallık’a kadar hükümetler, dünya çapında iklim karşıtı politikacıların ve partilerin favori hedefi haline gelen yeni karbon vergilerinin popüler olmaması nedeniyle karbonu açıkça fiyatlandırmaktan vazgeçti.

Georgieva, Guardian’a verdiği röportajda şöyle konuştu: “Fosil yakıt yardımlarına hâlâ yüksek düzeyde tolerans göstererek, yatırımcıları teşvik eden bu çok önemli politika konusunda yavaş davrandık.” dedi ve ekledi:  “Ayrıca karbon fiyatlandırmasını uygulamaya koyma konusunda hâlâ oldukça yavaş davranıyoruz. Bu da karbon fiyatının yukarıya çekiyor.”

Pazartesi, Dubai’deki BM COP28 iklim zirvesinde finans ve ticaret günüydü; hükümetler, finans kurumları ve özel sektör yatırımcıları, dünyayı düşük karbonlu bir ekonomiye geçirmek için gereken trilyonları bulmaya yardımcı olacak yeni girişimleri tartıştılar. Bununla birlikte, çoğu hükümetin konferansın ilk haftasında şu anda yaklaşık 700 milyon dolar (556 milyon £) seviyesinde bulunan kayıp ve zarar fonuna katkı yapmış olması nedeniyle, yeni fonlar konusunda çok az önemli duyuru yapıldı.

Önde gelen ekonomistlerin yaptığı araştırmalar, yenilenebilir enerji ve diğer düşük karbonlu teknolojilere yatırım için her yıl dünya çapında trilyonlara ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. Örneğin Lord Nicholas Stern ve Vera Songwe, Çin hariç olmak üzere yalnızca gelişmekte olan ülkelerin, emisyonları azaltmak ve aşırı hava koşullarının etkisiyle başa çıkmak için 2030 yılına kadar yılda 2 trilyon dolardan fazla bütçeye ihtiyaç duyacağını belirtti. Bu meblağlar çok büyük gibi görünse de, yaklaşık 450 trilyon dolar değerindeki küresel ekonomi düşünülünce nispeten küçük kalıyor.

Bu yaz IMF, fosil yakıtlara yönelik doğrudan ve dolaylı sübvansiyonların, fosil yakıtların yarattığı sağlık maliyetleri gibi kanıtlanmış etkiler hesaba katılmadan bile, hükümetlerin yaşam pahalılığı krizine verdikleri cevaplar nedeniyle rekor seviyelere ulaşarak 7 trilyon dolardan fazla bir rakama ulaştığını hesapladı.

Georgieva, bu konularda yapılacak reformların yenilenebilir enerjiye ve diğer düşük karbonlu teknolojilere aktarılabilecek kaynaklara olanak sağlayacağını ve piyasayı “temiz” büyüme yolunda teşvik edeceğini söyledi. Öte yandan, karbon fiyatının uygulamaya konmasının yüksek karbonlu yatırımları cezalandıracağını da sözlerine ekledi.

Ekonomistler onlarca yıldır karbonu fiyatlandırmanın ekonomileri fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönlendirecek en etkili yol olduğunu savunuyorlar. Dünya Bankası’nın eski genel müdürü  Georgieva, 2019’da mevcut görevini üstlenmeden önce, “İlk kanıtlar bunun işe yaradığı yönünde” derken şöyle devam etti: “Karbona bir fiyat koyduğunuz zaman, karbondan çıkış hızlanır. Avrupalılar emisyon ticareti planını [2005’te] uygulamaya koydular ve ekonomileri büyüyor, ayrıca emisyonları %37 oranında azaldı. Aynı şeyi Kanada’nın karbon vergisinde de görüyorsunuz.”