Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı İklim Değişikliğiyle Mücadele Sonuç Bildirgesi’nde Paris Anlaşması’na değinilmemesi ve sunulan hedeflerin güncel olmaması yeni bir hayal kırıklığı yarattı. IPM İklim Değişikliği Çalışma Koordinatörü Ümit Şahin “Paris Anlaşması’nı onaylama kararlılığı olmayan, uzun vadeli sıfır emisyon tarihi vermeyen, kısa vadede mutlak emisyon azaltım hedefi belirtmeyen ve kömürden çıkış tarihi vermeyen bir iklim değişikliğiyle mücadele planı olmaz” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İklim Değişikliğiyle Mücadele Toplantısı”nda Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesini ve hedeflerini ortaya koyan “İklim Değişikliğiyle Mücadele Sonuç Bildirgesi”ni kamuoyuna açıkladı.
Kurum yaptığı konuşmada, iklim değişikliği meselesinin uluslararası kurumların, liderlerin ana gündem maddelerinden biri olduğunu söyledi. Küresel bir kriz olan bu meselenin ülkelerin var olma, yok olma, zenginliklerini kaybetme veya koruma ve gelecek nesillerin güzel bir dünyada yaşayıp yaşayamayacağı meselesi olduğunu belirten Kurum, “Özellikle son 50 yılda tüm devletler, dünyamızın, iklim değişikliği nedeniyle, önümüzdeki dönemde geri dönüşü mümkün olmayan bir yıkımla yüz yüze kalacağını görmektedir. İklim değişikliğiyle mücadele, etkileri bakımından COVID-19 sonrasında dünyanın en önemli gündem maddesi olacaktır. Bu nedenle sorumluluk bütün dünyanındır, hepimizindir” diye konuştu.
Kurum’un paylaştığı “İklim Değişikliğiyle Mücadele ile Sonuç Bildirgesi”nde ise şu maddelere yer verildi:
1) İklim Kanunu için temel ilke, sorumluluk ve eylemleri içeren kapsamlı bir İklim Değişikliğiyle Mücadele Raporu Meclisimizin takdirine sunulacaktır.
2) Tüm kurumların, sera gazı emisyonlarının azaltımına ve iklim değişikliğine uyum sağlamasına yönelik 2050 Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı uygulamaya konulacaktır.
3) Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planlarıyla, 7 bölgemiz tüm alanlarda iklim değişikliğine uyumlu hale getirilecektir. Akıllı şehir ve sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılacaktır. Ülkemizin her yerinde; enerji verimli, iklime duyarlı yeni yerleşim alanları kurulacaktır.
4) İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en çok yaşandığı sektörler olan tarım, hayvancılık, turizm, yenilenebilir enerji ve sanayi alanlarında yatırımlarımızı en verimli şekilde yönlendirecek, mekânsal strateji planı ve bütün ölçeklerde yeni mekânsal planlar uygulamaya konulacaktır.
5) 2023 yılına kadar tüm ülkede yaygınlaştırılacak Sıfır Atık Projesi kapsamında atıkların geri kazanım oranı 2035 yılında %60’a çıkarılacak. 2050 yılında evsel atıkların düzenli depolama ile bertarafına son verilecek.
6) Ülkemizde hâlihazırda %2,5 olan arıtılarak yeniden kullanılan atıksu oranı, 2023 yılında %5’e, 2030 yılında ise %15’e çıkarılacaktır.
Yenilenebilirlerin Kapasitesi Artırılacak
7) Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretim kapasitesi arttırılacaktır. 2030 yılına kadar, elektrik üretimimiz güneş enerjisinden 10 GW, rüzgâr enerjisinden 16 GW kapasitesine çıkarılacaktır.
8) İklim dostu yatırımların destekleneceği, temiz üretim teknolojilerine yatırım yapan tesisleri ödüllendiren Emisyon Ticaret Sistemi hayata geçirilecek.
9) Enerji ve sanayi tesislerinin iklim ve çevre dostu üretim yapmalarına yönelik ilave tedbir ve teşvikler arttırılacak.
10) 2023 yılında binalarımızda kullandığımız fosil yakıtlar %25 oranında azaltılacak. Yine 2030 yılına kadar tüm binalarımız enerji kimlik belgesine sahip olacak.
11) Kamu ve özel sektörümüzün, İklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarına yönelik teşvik ve finansman imkânları geliştirilecek, uluslararası finansman kaynaklarına erişim imkânları arttırılacak.
12) Ülkemizin tamamında, sel, heyelan, erozyon, taşkın tehdidi altında bulunan bölgelerde yeniden inşa faaliyetine izin verilmeyecektir. Tüm bu risk altındaki yapılar için uygun alanlar belirlenecek ve kamulaştırma ve dönüşüm projeleriyle taşıma süreci başlatılacaktır.
13) İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en çok yaşandığı su kaynaklarımızın etkin yönetimi ve korunması için tüm kurumlarla ortak bir iş birliği geliştirilerek suyun tasarruflu kullanılmasına yönelik önlemler belirlenecek ve uygulanacaktır.
14) İklim değişikliği konusunda üretilen çalışmaların ve verilerin paydaşlarımızın ve kurumlarımızın erişimine açık olduğu Ulusal İklim Değişikliği Platformu ile bilimsel araştırmaların yapılacağı, politikaların belirleneceği ve takip edileceği Ulusal İklim Değişikliği Araştırma Merkezi kurulacak.
“Topu Ayşe Teyzeye Atıyorlar”
Sonuç bildirgesini İklim Haber’e değerlendiren İstanbul Politikalar Merkezi (IPM) Kıdemli Uzmanı ve İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, açıklamanın hükümetin hâlâ iklim krizinin ciddiyetine vakıf olmadığını gösterdiğini belirterek, “Paris Anlaşması’nı onaylama kararlılığı olmayan, uzun vadeli sıfır emisyon tarihi vermeyen, kısa vadede mutlak emisyon azaltım hedefi belirtmeyen ve kömürden çıkış tarihi vermeyen bir iklim değişikliğiyle mücadele planı olmaz. Bu tür açıklamaları gayriciddi buluyorum. 2007’de o zamanki AKP hükümeti de bir küresel ısınma eylem planı ilan etmişti. Orada da topu Ayşe teyzeye atmışlardı. Hâlâ topu Ayşe teyzeye atıyorlar. Devletin bir iklim krizi stratejisi yok. Açıklama, maalesef bunca yıllık mücadelenin duyulmadığını, özellikle çocukların, gençlerin, gelecek kuşakların yaşayacakları bir gezegeni olsun diye verdikleri mücadelenin duyulmadığını ve anlaşılmadığını gösteriyor” dedi.