;
Bilim

Gelişmiş Ülkeler Gerçekleri Saklıyor: Emisyonlar Hızla Artıyor!

Uydu takip verileri Çin ve Hindistan’daki elektrik üretimi ile ABD’deki petrol ve gaz üretiminin, Paris Anlaşmasının imzalandığı 2015’ten bu yana küresel sera gazı emisyonlarında en büyük artışa neden olduğunu gösteriyor.

Climate Trace projesi tarafından Pazar günü yayınlanan verilere göre, 100’den fazla ülkenin sera gazını azaltma taahhüdünde bulunmasına rağmen, karbondioksitten 80 kat daha güçlü bir sera gazı olan metan emisyonlarında artma yaşandı.

Veriler, Paris Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklere rağmen ülkelerin ve şirketlerin emisyonlarını doğru şekilde raporlamakta başarısız olduklarını gösteriyor. 190’dan fazla ülkeden liderler, Paris’in küresel sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde sınırlandırma hedefine ulaşmak için Perşembe gününden bu yana Dubai’de buluşuyor.

Dubai’deki COP28 BM İklim Zirvesinin temelinde, “küresel stok sayımı” olarak bilinen bir süreç yer alıyor; bu süreçte, 1,5°C sınırında kalmak için gereken emisyon kesintilerinin karşılanmasına yönelik ilerlemeler değerlendiriliyor. Fakat birçok ülke verilerinde güncelleme yapmadı.

Climate Trace, dünya çapındaki emisyon kaynaklarını yüksek doğrulukla belirlemek için uydu görüntülerini ve yapay zekayı kullanarak ülkelerin ve şirketlerin emisyon raporlamaları ile gerçek davranışları arasındaki tutarsızlıkları ortaya çıkarıyor.

Yeni veriler, 2021 ile 2022 yılları arasında metan emisyonlarındaki artışın büyük bir kısmının Çin’deki kömür madenlerinden kaynaklandığını gösterdi. Çin, metanı ilk kez ulusal iklim planlarına dahil etme konusunda yeni bir taahhüt imzaladı ve ABD ile metanı azaltma yolları hakkında işbirliği yapıyor.

Bilim insanları metanın keskin bir şekilde azaltılmasının kısa vadede küresel ısınmanın en kötü etkilerini savuşturmak için elimizdeki en iyi şans olduğunu söylüyor. Tahminlere göre metan ve diğer kısa ömürlü kirleticilerin azaltılması, küresel sıcaklık artışlarını 0,3°C’ye kadar indirebilir.

Climate Trace projesi, petrol ve gaz üretiminden kaynaklanan metanın alevlenmesinin de “önemli ve geniş kapsamlı bir emisyon kaynağı” olduğunu ortaya çıkardı. Alevlenmeyi azaltmak metan miktarını önemli ölçüde azaltabilir.

COP28’deki 50’den fazla petrol ve gaz şirketi, üretimlerini azaltma sözü vermemelerine karşın faaliyetlerinin iklim üzerindeki etkisini azaltacak bir “karbondan arındırma hızlandırıcısı”na imza attı. İklim kampanyacıları, anlaşmanın yeterince ileri gitmediğini ve anlaşmanın gönüllü doğasının, şirketlere hesap vermenin zor olacağı anlamına geldiğini söyledi.

Climate Trace verileri ayrıca, Covid kapanmalarından bu yana havacılık emisyonlarının güçlü bir şekilde toparlandığını ortaya koydu: Uluslararası uçuşlardan kaynaklanan karbon, 2021 ile 2022 arasında %74 artarken, aynı dönemde iç hat uçuşlarından kaynaklanan emisyonlar %18 arttı. Karayolu taşımacılığı emisyonları da %3.5 arttı, bu muhtemelen SUV satışlarının artmasının bir sonucu.

İyi haberler de var. Ana bölgelerde ormansızlaşma azalıyor; Kongo Havzasındaki ormanların bozulması ve yok edilmesinden kaynaklanan emisyonlar, önceki yıla kıyasla 2022’de %19’a kadar düştü.

Climate Trace’in kurucu ortağı ve kâr amacı gütmeyen çevreci WattTime’ın yöneticisi Gavin McCormick şunları söyledi: “Yapay zeka ve makine öğreniminin gücünü uydu verileri ve ötesinden elde edilen doğru verilerle birleştirdiğimizde, modellerimiz bize daha önce hiç görmediğimiz bir dünya görüntüsü sunuyor. Bu, bazılarının mümkün olduğuna asla inanmadığı bir şekilde iklim meselesinde ilerleme kaydetmemize olanak sağlıyor.”