;
Ekonomi Politika

Enerji Dönüşümündeki En Büyük Zorluk Sosyal Adalet

Üst düzey bir AB yetkilisi, en büyük zorluğun enerji geçişini sosyal eşitsizlikleri derinleştirmeyecek şekilde yönetmek olacağını söyledi.

Avrupa Komisyonu’ndan Diederik Samson, “Açık ara en büyük zorluk, en yoksul insanlar için adaleti sağlayan adil bir geçiş yaratmaktır” dedi.

30 Kasım Pazartesi günü EURACTIV’de düzenlenen çevrimiçi bir etkinlikte Samson önceki endüstriyel geçişlerin, milyonlarca insanı yoksulluktan kurtarmış olsa da, egemen sınıfın gücünü pekiştirme eğiliminde olduğunu söyledi.

“Her zaman daha az insanın elinde daha fazla para ve daha fazla güç birikiyor” diyen Samson enerji geçişiyle birlikte artan eşitsizlik riski konusunda da uyarıda bulundu.

Avrupa’da, geçmişte hükümetlerin “zararı sonradan onardığını” söyleyerek, Avrupa ülkelerinin şimdiye kadar toplumda adaleti sağlamada “oldukça iyi” olduklarını kaydetti.

“Bunu tekrarlayamayız” diyen Samson, enerji geçişinin boyut ve kapsam olarak sosyal boyutu göz ardı edemeyecek kadar “büyük” olduğunu söyledi.

Bu duruma yakın tarihli bir örnek, Fransa’daki petrol ürünleri üzerindeki 2018 karbon vergisinin, benzin ve mazot fiyatlarında ortalama 0,10 € artışa neden olması. Bu durum, fiyat artışı az olmasına rağmen, Paris sokaklarında “sarı yelekliler” olarak bilinen daha geniş bir hükümet karşıtı harekete dönüşen protestoları tetiklemişti.

Samson, “Avrupa Komisyonu’nun Haziran ayı iklim mevzuatı paketini ortaya koyarken sosyal adalete özel önem vermesinin nedeni de budur” diye belirtti.

Avrupa Komisyonu gelecek yıl karbon piyasası için reformlar önerecek ve planı denizcilik, binalar ve karayolu taşımacılığı gibi alanlara genişletme fikrini gündemde.

Ancak, Yeşil Düzen’den sorumlu AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, ETS’ye karayolu taşımacılığının dahil edilmesinin yakıt fiyatlarını artıracağı konusunda uyarıda bulunan çevre gruplarının eleştirilerini yineleyerek, “Kişisel olarak bunun ileriye dönük doğru yol olduğuna ikna olmadığını” söyledi.

Timmermans, karayolu taşımacılığında emisyonları azaltmanın “daha verimli” bir yolunun karbondioksit standartlarını sıkılaştırmak olacağını söyledi. Bu plan, yükü tüketicilere değil otomobil üreticilerine yüklediği için çevre grupları tarafından da destekleniyor.

Bu görüşler, EURACTIV etkinliğini destekleyen İtalyan enerji kuruluşu Enel’in Avrupa direktörü Simone Mori tarafından da dile getirildi.

Binaların ETS’ye dahil edilmesi fikri hakkında da benzer endişeler dile getirildi, bazı çalışmalar bunun en yoksul haneler için ısınma maliyetini emisyon azaltımı açısından fazla bir şey getirmeden artıracağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Mori, İtalya’da hükümetin konut sektöründe enerji verimliliği yenilemelerini teşvik etmek için bir eko-bonus planı uygulamaya koyduğunu söyledi. Uygulamaya göre, bu tür programlar daha etkili, çünkü bir ceza görevinden ziyade, renovasyon için teşvik görevi görüyor.

Mori, “Vatandaşlar tarafından anlaşılması kolay çok basit bir mekanizmaya ihtiyacınız var. Enerji dönüşümü uçuşa geçecek çünkü vatandaşlar satın alacak” dedi.

Bu yılın başlarında, Enel vakfı tarafından yürütülen bir araştırma, karbon fiyatlandırma politikalarının düşük gelirli haneleri eşit olmayan şekilde etkileyebileceğini ortaya koymuştu.

Çalışma, 2018’de Fransa’yı kasıp kavuran ayaklanmalara atıfta bulunarak, “Gelecekte daha fazla Sarı Yelek olabilir” diye uyardı.