;
Politika

COP28’in Finansman Taahhütleri Neler Vadediyor?

COP28

COP28’te iklim finansmanına dair önemli taahhütler verilse de, özellikle küçük ada devletlerinin ve az gelişmiş ülkelerin ihtiyaçları düşünüldüğünde, hâlâ daha gidilmesi gereken çok yol var.

COP28’te tematik takvimin 5.günü finansmana ayrılmıştı. Bu gün en az 40 farklı finansman taahhüdüyle tamamlandı. Buradan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

İyi haber, Yeşil İklim Fonu için yapılan yenileme taahhütleri öncekileri aştı ve şu anda ikinci yenilemenin tamamı için 12.8 milyar dolar taahhüt edilmiş durumda. Bu haftanın sürpriz bir şekilde, şu ana kadar 655 milyon dolar‘a kadar taahhütte bulunulan kayıp ve zarar fonunun başlatılmasıyla açılması, ileriye doğru atılmış olumlu bir adım.

Diğer bir yandan, 2030 yılına kadar gelişmekte olan ülkeler (Çin hariç) için en az 2.4 trilyon dolarlık iklim finansmanına ihtiyaç var ve sonu gelmeyen ekonomik kriz döngüsü 54 ülkeyi kalkınmalarını ve enerji dönüşümlerini engelleyen bir borç krizine sürüklüyor.

Masadaki çözümler: Yüksek profilli iklim finansmanı uzmanlarından oluşan bir grup, ülkelerin, özel sektörün, çok taraflı kalkınma bankalarının, bağışçıların ve hayırseverlerin bu zorluğun üstesinden gelmek için nelere ihtiyaç duyduğuna dair kapsamlı bir analiz yayımladı: İddialı iklim eylemleri ve finansal mimaride reform, 2030’a kadar gelişmekte olan ülkeler için trilyonlarca finansmanın kilidinin açılmasını sağlayabilir.

Şu ana kadar kaydedilen ilerleme: Özellikle borç reformunun iklim finansmanı görüşmelerine dahil edilmesi ihtiyacı artık birçok gelişmekte olan ülke için en önemli konu haline geldiğinden, finansal mimarinin reformu için birçok ülkeden net bir katılım var. Öne çıkan iki husus: Ülkeler aşırı hava olaylarından etkilendiğinde ülkelerin borç geri ödemelerinin askıya alınmasına ülkeler ve Çok Taraflı Kalkınma Bankaları (MDB)’lerden daha fazla destek geldi; ve Fransa ve Japonya, Afrika Kalkınma Bankası’nın Özel Çekme Haklarını yeniden kanalize etmek için kullanılması önerisini destekledi.

Müzakerelerde neler oluyor? Gelişmiş ülkeler 2022’de 100 milyar dolarlık hedefe büyük olasılıkla ulaşacaklarını belirtirken, gelişmekte olan ülkeler bunun arkasındaki veri eksikliğini sorguluyor. Finansmanın kalitesi ve fonların erişilebilirliği ile ilgili konular da tartışmalarda öne çıkıyor.

Paris Anlaşmasının 2.1c Maddesi “sıcaklık hedeflerini destekleyen daha geniş finansman akışları” konusunda da hararetli bir tartışma var. Gelişmiş ülkeler bu konuda çalışmak için bastırıyor; gelişmekte olan ülkeler ise bunu dikkatleri iklim finansmanı yükümlülüklerinden uzaklaştırmaya yönelik bir oyun olarak gördükleri için savunmadalar ve geçiş sürecindeki reel ekonomideki gelişmeler hala çoğunlukla Küresel Kuzey’de gerçekleştiği için, uygulanan finansman akışlarının daha da Güney’den Kuzey’e doğru olup olmayacağı konusunda endişeliler.

Kim fon taahhüdünde bulundu: BAE’nin kayıp ve zarar fonuna ve GCF’ye taahhütte bulunması, onları geleneksel olmayan bir katkı sağlayıcı olarak gündeme getirdi, ancak diğer zengin gelişmekte olan ülkeler, özellikle de büyük petrol ve gaz karlarına sahip olanlar, harekete geçmedi.

Diğer gelişmeler:  Hafta sonu karbon dengeleme planları ve gönüllü karbon piyasaları hakkında sayısız duyuru yapıldı, ancak bunların hiçbiri yeni bir girişimin çevresel ve sosyal bütünlük konularını nasıl yeterince ele alabileceği ve halihazırda var olan tüm planlardan gerçekte nasıl farklı olabileceği gibi yakıcı bir soruyu ele almadı. Bu girişimler, Madde 6 kapsamında düzenlenmiş karbon piyasalarına ilişkin kritik çalışmalardan dikkati dağıtma riski taşıyor ve bu planlar kapsamında toplanması öngörülen finansman miktarına ilişkin tahminler, küresel iklim finansmanı açığı için okyanusta bir damla kadar.