;
Ekonomi

COP28 Daha Sıcak Bir Dünyaya Uyum Çağrısı Yaptı; Finansman Sorununu Cevapsız Bıraktı

uyum

İklim değişikliğinin etkilerine nasıl uyum sağlanacağı, Dubai’deki COP28 görüşmelerinde ele alınan birçok zorlu sorudan biriydi ancak uyum çalışmalarının nasıl finanse edileceği henüz cevaplanmış değil.

Dubai’de düzenlenen BM iklim zirvesinde Çarşamba günü varılan nihai anlaşma, ihtiyaç duyulan finansmanın nereden geleceği konusunda belirsizlikler barındırıyor. Bu konu, anlaşma metni hakkında yorum yapan birçok ülke temsilcisi tarafından da gündeme getirildi.

Uyumun gerçekten bir ölüm kalım meselesi olduğunu söyleyen Bangladeş iklim delegesi Sabre Hossain Chowdhury, “Uyum konusunda taviz veremeyiz. Yaşam ve geçim kaynaklarından taviz veremeyiz” dedi.

Chowdhury, bunun temel bir konu olduğunu belirterek finansmanın “ihtiyacımız olan kaynakları sağlamaya odaklanması gerektiğini” aktardı.

Görüşmelere katılan bir kaynak, gelecek yıl iklim finansmanı hedefi üzerinde anlaşmaya varılacak olmasının daha sıkı eylemlere yönelik baskı kurma ihtiyacını sekteye uğrattığını söyledi. Geçmişte kaçırılan mevcut yıllık 100 milyar dolar hedefinin süresi 2025’te doluyor.

Bunun yanı sıra delegeler, uyum finansmanının yalnızca “para yığınlarını kuzeyden güneye” taşımakla ilgili olmadığını, aynı zamanda bir ülke ekonomisinin gelecekte nasıl görüneceğine ilişkin daha geniş bir tartışmanın parçası olduğunu giderek daha fazla kabul ediyor.

Sonuç olarak, nihai anlaşmada ülkelerin 2030 yılına kadar bir ulusal uyum planı sunma zorunluluğu teorik olarak mevcut paranın en çok ihtiyaç duyulan yere ulaşmasına yardımcı olacak. Şimdiye kadar 51 ülke uyum planlarını sundu.

Önemli Başlangıç

Daha fazla finansman sağlama konusundaki endişelere rağmen, Singapur Çevre Bakanı Grace Fu, konunun gündemde yükselmiş olmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.

“Küçük bir ada devleti olarak, birçok COP baskısına adapte olmakta zorlandık,” diyen Grace Fu, bu nedenle son anlaşma metninde daha kapsamlı bir dilin yer almasının kendileri için önemli bir başlangıç olduğunu söyledi.

Bu konuya daha belirgin şekilde odaklanılmaya Kasım ayında Birleşmiş Milletler’in yayımladığı raporun ardından başlandı. Rapor, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerine dayanıklılık kazanabilmek için ekonomilerine entegre etmeleri gereken finansmanın şu anda aldıklarından 18 kat daha fazla olması gerektiğini gösterdi.

BM Çevre Programı (UNEP), uyum için yıllık finansman açığının, 2017-2021 döneminde sağlanan 25 milyar dolarla karşılaştırıldığında 366 milyar dolara kadar çıktığını belirtti.

İnsani yardım kuruluşu Mercy Corps’un iklim şefi David Nicholson, raporu bir “uyandırma çağrısı” olarak nitelendirdi.

Ancak para akışı hâlâ yavaş. COP28’de duyurulan en büyük haber, yatırım miktarının en az yarısını uyum projelerine ayırmayı amaçlayan Yeşil İklim Fonu’na ABD’den 3 milyar dolarlık yeni bir taahhüt verilmesiydi.

GCF başkanı Mafalda Duarte Reuters’e yaptığı açıklamada, “COP28’de uluslararası toplum dengeleri düzeltme konusunda ilerleme kaydetti” dedi ve gelişmekte olan ülkelerde iklim eylemini desteklemek amacıyla fon için toplanan toplam 12,8 milyar dolarlık yeni sermayeyi işaret etti: “Topluluklarını iklim etkilerinden korumakta en kırılgan ülkelerle küresel dayanışmayı harekete geçirmeliyiz.”

Ancak BM Uyum Fonu, konferansın sonunda 2023’te ulaşmayı umduğu 300 milyon doların yalnızca yarısını toplayabildi.

Engeller

Pek çok özel yatırımcı için engeller arasında projelerden nasıl kâr elde edileceğinin belirlenmesi de yer alıyor. Çünkü adaptasyonu finanse etmede başarısızlık nihayetinde diğer yatırımlarını da etkileyebilir.

King & Wood Mallesons hukuk firmasının ortağı John Shum, “Kredi verenler bu sektörden sağlanabilecek getirileri görmekte zorlanıyor” derken, şu anda kredi verenler için yeterli teşviğin olmadığını söyledi.

Yatırımcıların daha fazlasını yapabileceği alanlar arasında değerli karbon kredileri karşılığında doğal ekosistemlerin desteklenmesine yardımcı olmak veya iklime dayanıklı altyapı inşa etmek yer alıyor. Kimileri de doğayı korumayla bağlantılı tahvillere yatırım yapıyor.

Howden Climate Risk and Resilience CEO’su Rowan Douglas, “Denetleyicilerin ayrıca şirketleri iklim değişikliğinin fiziksel risklerine maruziyetlerini açıklamaya ve bu maruziyeti azaltanları daha iyi kredi notları ve düşük sermaye gereksinimleri ile ödüllendirmeye zorlamaları gerekiyor” dedi ve ekledi: “Bu olmadan adaptasyona yatırım yapmanın sınırlı ekonomik mantığı veya ödülü bulunuyor.”

Sel ve kıyı erozyonuyla karşı karşıya kalmasıyla Afrika’nın en savunmasız şehirleri arasında yer alan Sierra Leone’nin başkenti Freetown’un belediye başkanı Yvonne Aki-Sawyerr’e göre, uyum ve azaltım önlemlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekiyordu. “Çok ince bir ayrım yapmak sadece bölünmeye yol açar” diye konuşan Aki-Sawyerr, şu anda iklim krizini ve bunun finansmanını ele almaları gerektiğini ifade etti.

Haber Merkezi

İklim Haber - Haber Merkezi