;
Politika

COP26: Johnson’ın Kömür ve Nakit Hedefleri Tehlikede

Boris Johnson, COP26’daki önceliklerinin kömür enerjisini sona erdirmek ve iklim finansmanını güçlendirmek olacağını söylemişti ancak İskoçya, Glasgow’daki müzakerelerin başlamasına iki hafta kala işaretler iyi görünmüyor.

Geçtiğimiz Cuma günü COP için çok önemli olan bir anlaşmayı hazırlamayı amaçlayan G20 toplantısında istenilen sonuçlar elde edilemedi. Kömür kullanımına son verilmesi, hatta net sıfırın hedeflenmesi konusunda fikir birliği yoktu ve toplantıya aşina olan kişiler, halihazırdaki pozisyonların son aylarda bu görüşlerden daha da uzaklaştığını ifade ediyorlar.

Liderlerin iklimi konuşmak için son görüşmelerinden bu yana yaşananlar kilit önemde. Gaz krizi, enerji güvenliğinin önemini ortaya koydu. Fosil yakıt sektörü, alternatifler boşluğu doldurmaya hazır olmadan fosil yakıtlardan vazgeçmenin risklerinin ortada olduğunu söylüyor. Çin, madencilere mümkün olduğu kadar çok kömür çıkarmalarını emretti ve İngiltere bile daha fazla kömürle çalışan enerji kullanıyor.

COP Başkanı Alok Sharma, 197 ülkeyi emisyonları azaltmak ve önümüzdeki yıllarda daha da derinleştirmeye devam etmek için bir anlaşmaya ikna etmeye çalışırken, bir dizi önemli liderin zirveye katılmama ihtimali ile de mücadele etmek zorunda. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in zirveye katılması beklenmiyor. Amazon havzasının bir karbon yutağı olarak önemi ve herhangi bir küresel karbon pazarındaki rolü nedeniyle önemli bir oyuncu olan Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da zirveye katılmayacak.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin de, dünyanın en büyük üçüncü emisyon yayıcısı ve son zamanlarda anlaşmalara aracılık etme çabalarındaki bir duraklama, henüz zirveye katılıp katılmayacağı doğrulanmadı.

ABD Başkanı Joe Biden zirvede olacak, ancak ülkeleri daha iddialı adımlar atmaya ikna etmeye çalışan  iklim elçisi John Kerry bile bu hafta beklentileri aşağı çekti.

Para Nerede? 

İklim görüşmelerinin önemli bir parçası, zengin ülkelerin yoksul ülkelere daha temiz enerjiye geçmelerine ve yükselen sıcaklıkların etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için sağlama sözü verdiği para. Yoksul ülkeler, zengin ülkelerin daha ileri sanayileşmeleriyle iklim hasarına neden olduğunu ve daha yoksulların bununla başa çıkmasına yardım etmeleri gerektiğini savunuyor.

Bu fonlar olmadan ilerleme sağlanması neredeyse imkansız. Ancak zengin ülkeler, yılda 100 milyar dolarlık bir bütçeyi hâlâ tamamlayabilmiş değiller. Bütçede yaklaşık %10’luk bir açık bulunuyor. Bangladeş ve Endonezya gibi gelişmekte olan ülkeler, daha fazla para olmadan iklim taahhütlerini artıramayacaklarını söylüyorlar. İklim değişikliğine karşı en savunmasız uluslardan bazıları aynı zamanda en yoksul olan ülkeler.

Bazı ülkeler iklim ödevlerini zirveden önce teslim etmeyi daha da zorlaştırıyor. Hükümetlerin, küresel ısınmayı yavaşlatmada kendi rollerini nasıl oynayacakları konusunda Ulusal Katkı Beyanı olarak bilinen güçlendirilmiş planlar yayımlamaları gerekiyor. Çin ve Hindistan bu planlara sahip olmaya ülkeler arasında.

Bazı küçük kazanımlar var. Almanya’da potansiyel yeni bir koalisyon hükümeti, kömürü planlanandan sekiz yıl önce terk edeceğini açıkladı. Japonya ayrıca, 2030 yılına kadar emisyonları 2013 seviyelerine kıyasla %46 oranında azaltacağını söyleyerek iklim hedeflerini iyileştirme planlarını da doğruladı. Türkiye, Paris Anlaşması’nı imzalandıktan altı yıl sonra onayladı. Ve Rusya, 2060 için net sıfır hedefini açıkladı, ancak hedefe nasıl ulaşacağına dair hiçbir ayrıntı vermedi.