Plastik kampanyacıları, dünyanın en büyük kirleticisi olan Coca-Coca’nın COP27 iklim zirvesine sponsor olmasını “şaşırtıcı” olarak nitelendiriyor.
Bu yılki BM iklim konferansı COP27 ile “dünyayı en çok kirleteni” olarak tanımlanan Coca-Cola arasındaki sponsorluk anlaşması, kampanyacılar tarafından “yeşil badana” olarak damgalandı.
6-18 Kasım tarihleri arasında Mısır’ın sahil beldesi Şarm El-Şeyh’te düzenlenecek COP27; hükümetler, şirketler ve çevre örgütlerinin iklim acil durumuyla başa çıkmak için adımlar atacağı bir zirve.
Küresel bir ittifakı temsil eden “Break Free From Plastic”in koordinatörü Emma Priestland sponsorluk hakkında şunları söyledi: “COP27 sponsoru Coca-Cola yeşil badananın öncüsü ve dünyanın en büyük plastik kullanıcılarından biridir. Dört yılı aşkın bir süredir, yıllık marka denetimlerimizde Cola-Cola’nın dünyanın en büyük plastik kirleticisi olduğunu gördük. Fosil yakıt endüstrisine bu kadar bağlı bir şirketin böylesine hayati bir iklim toplantısına sponsor olmasına izin verilmesi şaşırtıcı” dedi.
Greenpeace ABD okyanus kampanya direktörü John Hocevar ise şunları söyledi: “Tüm küresel Break Free From Plastic marka denetimlerinde dünyanın en büyük plastik kirleticisi olan Coca-Cola’nın bu yıl Mısır’daki UNFCCC Taraflar Konferansı’na sponsor olması şaşırtıcıdır. Coca-Cola yılda 120 milyar atılabilir plastik şişe üretiyor ve plastiğin %99’u fosil yakıtlardan üretiliyor, bu da hem plastik hem de iklim krizini kötüleştiriyor. Henüz bunun bir sorun olduğunu kabul etmediler veya plastik bağımlılıklarını sona erdirmeden iklim hedeflerine nasıl ulaşacaklarını açıklamadılar. Bu ortaklık, sponsor olmayı amaçladığı etkinliğin esas amacını baltalıyor” dedi.
Coca-Cola ile işbirliği anlaşması Mısır hükümeti tarafından imzalandı. Coca-Cola’nın Kuzey Afrika operasyonlarından sorumlu başkan yardımcısı Ahmed Rady, Kahire’deki dışişleri bakanlığındaki imza töreninde şunları söyledi: “Coca-Cola’nın inancı, anlamlı ortaklıklar yoluyla birlikte çalışmanın, dünya çapındaki ve Mısır’daki topluluklar için ortak fırsatlar yaratacağının kesin olduğu yönünde.”
Duyuru, sosyal medyada şok ve hayal kırıklığı ile karşılandı ve kurumsal yeşil badananın başka bir örneği olarak kınandı. Çok uluslu tüketim malları şirketi Unilever, geçen yıl Glasgow’daki COP26’nın ana ortağıyken, Irn-Bru’nun üreticisi AG Barr, konferans sırasında Glasgow’daki iki kongre merkezinde tek meşrubat ve su tedarikçisiydi.
COP26’nın sponsorluğunun, Sky, Hitachi, National Grid, ScottishPower, Microsoft, NatWest, Sainsbury’s ve Unilever gibi şirketlerle birlikte yaklaşık 250 milyon sterlin değerinde olduğu söylendi.
Coca-Cola konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Okyanustan atıkları kaldırma hedefini paylaşıyoruz ve bu zorluk hakkında farkındalık yaratma çabalarını takdir ediyoruz. Nereden geldiğine bakılmaksızın 2030 yılına kadar sattığımız her bir şişe veya kutu için bir şişe veya kutu toplamaya ve geri dönüştürmeye yardımcı olmakla başlayarak işimiz için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İddialı hedefler belirledik. 2020’de Birleşmiş Milletler üye devletlerini, plastik atık sorununu bütünsel ve döngüsel bir ekonomi yaklaşımıyla ele almak için küresel bir anlaşmayı benimsemeye çağıran ortak bir bildiri imzaladık. COP27 doğrultusunda bilim temelli hedeflerle 2030 yılına kadar %25 emisyon azaltımını ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı amaçlıyoruz.”
Ancak Hocevar, “Plastik üretiminin kesilmesi ve tek kullanımlık plastiğin sona erdirilmesi, küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutma hedefiyle uyumlu ancak Coca-Cola, plastik ve iklim krizini gerçekten çözmek istiyorsa, plastiğin vanasını kapatmalı” dedi.
