;
Bilim Ekonomi Politika

Çin’in İkilemi: Bir Yanda Yenilenebilir Bir Yanda Kömür

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) yayımladığı yeni bir rapora göre küresel ölçekte Çin’in ülke sınırları dışındaki kömür santrallarının dörtte birini finanse ettiğini ortaya koyuyor.

Dünyanın birçok yerinde finansal kurumlar, atıl varlık riskine dayalı mağduriyetlerini sınırlamak için kömürden çekiliyor. Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (Institute for Energy Economics and Financial Analysis, IEEFA) yeni yayımladığı bir rapor ise yenilenebilir enerji alanında yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Çin’in kömüre finansman sağlamaya devam ettiğini ortaya koydu. “Yol Ayrımındaki Çin: Kömüre Desteğin Devamı Çin’in Temiz Enerji Liderliğini Yıpratıyor” adlı rapor, daha temiz ürün ve hizmetlerin ithalatında ABD’yi ve Almanya’yı geride bırakarak bir numaraya ulaşan Çin’in, 27 ülkede çoğunlukla ithal kömürlü termik santral yatırımlarına verdiği yüksek miktardaki teşvikleri inceliyor.

Raporun yazarlarından IEEFA Enerji Finansmanı Danışmanı Melissa Brown, küresel ölçekte kömürden çıkışı takiben, Çin’in kendisiyle birlikte 27 ülkeyi kömür finansmanının ekonomik performansındaki düşüşe maruz bıraktığına dikkat çekiyor.

Brown, “Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) en muhafazakâr senaryolarında dahi küresel kömür ticaretinde 2018 sonrası düşüş öngörülüyor. Kömür fiyatlarındaki sarmal, kömür ithalatçısı ülkelerin, elektrik fiyatlarındaki belirsizliğe bel bağlamasına neden oluyor. Buna karşın yenilenebilir enerji, teknolojideki gelişmelerden yararlanarak elektrik fiyatlarında deflasyon etkisi yaratıyor” diyor.

Aralarında birçok kalkınma bankasının da bulunduğu çok sayıda finans devi, kömürlü termik santralların atıl varlık haline gelme riski sebebiyle yatırım performanslarını düşük buluyor. Dünya Bankası, İngiltere’deki Standard Chartered, İtalya’daki Generali, Japonya’daki Nippon Life bankaları finansal sebeplerle kömürden elektrik üretimine sırt çevirmiş durumdalar.

Brown, Çin’in yenilenebilir enerji ve kömür ikilemini şu sözlerle açıklıyor: “Çin, temiz enerji konusunda ülkesi içinde köklü gelişmeler gerçekleştirip dünya çapında liderlik sergilerken, uluslararası finansman alanında modası geçmiş bir elektrik sistemi dizaynı mantığının egemenliği altında. Çin’in önde gelen finansal kurumları, uluslararası piyasalarda kömür santrallarıyla yatırımlarını sınırlarken küresel rakiplerinin arkasında kalıyor. Aynı zamanda, kömürün hükmünü kaybetmesiyle birlikte yeniden şekillenecek piyasalarda rekabet etmekte zorluk çekecek ülkelere atıl varlık riskini dayatıyor.”

IEEFA Raporu, Çin’in kalkınma bankaları ve finans enstitüleri ile devlet bankalarının Çin’in sınırları dışındaki 399 GW’lık kömür santrallarının dörtte birine (102GW) finansman sağladığını ya da teklif verdiğini ortaya koyuyor. Finansman, santralın yanı sıra ithalat yapılacak kömür madeni ve ilgili tren ya da liman altyapısı yatırımlarını da içeriyor.

Bangladeş, 7 milyar dolar finansman ve 14 GW kurulu güçlük proje stokuyla Çin’in sağladığı finansman ve kurulu güçte ilk sırayı alıyor. Bangladeş’i Vietnam, Güney Afrika, Pakistan ve Endonezya takip ediyor.

Raporun yazarlarından Christine Shearer ise “Bu ülkeler, fosil yakıt ithalatı ve santralların sahibinin ya da stratejik ortağının Çin olması sebepleriyle; güneş, rüzgar ve enerji verimliliği maliyetlerinin ithal kömür santrallarından daha ucuz hale geldiği bir zamanda yüksek miktarda dış finansmanın itici etkisine maruz kalıyor” diyor.

Rapor, aynı zamanda Çin’in dışarıya sağladığı kömür finansmanının kamu bankaları aracılığıyla verildiği ve kamu iktisadi teşekkülü tarafından desteklendiğini ve santralların inşası sürecinde Çin işgücüne dayanarak gerçekleşeceğine işaret ediyor. Shearer bu durumla ilgili şunları söylüyor: “Bu ülkeler Çin’in kömür finansmanını kabul ederek, toplam maliyetin yenilenebilir enerji alternatiflerine yatırımla kıyaslandığında deflasyon etkisine yol açması sebebiyle verimsiz bir anlaşma yapıyor.”

Çin’in planladığı kömür projelerinin büyük çoğunluğunun finansal kapanışının tamamlanmadığı bu ülkelerde, anlaşmaların iptal olması da ihtimaller dahilinde. Çin finansmanının tamamlanmadığı ülkelerdeki enerji piyasaları, yenilenebilir enerjiyi destekleyecek şekilde şebeke altyapısını iyileştirmeye yeniden odaklamalı.

IEEFA, yenilenebilir enerji maliyetlerinin yeni kömür santrallarının altına düşmesi sebebiyle, küresel ısınmanın finansal maliyetini herkesin üstlendiği bir dünyada, miadı dolmuş ve pahalı termik santrallar yerine, daha ucuz olan sıfır-emisyonlu enerjilere yapılacak özel sektör yatırımlarının daha akılcı bir yol olduğunun altını çiziyor.

Shearer sözlerini şöyle noktalıyor: “Çin’in, ülkesi dışındaki kömür yatırımlarını resmi olarak sınırlandırması ve daha ucuz olan yenilenebilir enerjiler ile şebeke teknolojilerini teşvik edecek yatırımlara yönelmesi gerekiyor.”

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.