Planda, finansmanı ölçeklendirmeye yönelik fikirlerin arasında daha fazla hibe/bağış sağlama ve gelişmekte olan ülkelerin özel sermayeye erişimini kolaylaştırma seçenekleri yer alırken, çok taraflı bankaların gelişmekte olan ülkelerin borç yükünü hafifletmeye yardımcı olması gerektiği belirtildi.
COP30’a ev sahipliği yapan Brezilya Çarşamba günü iklim finansmanını yılda 1,3 trilyon dolara çıkarma planını açıkladı. Bakü-Belem Yol Haritası adı verilen yaklaşık 100 sayfalık belge, geçen yıl Azerbaycan’daki COP29 zirvesinin sona ermesinden bu yana paydaşlarla aylarca süren görüşmelerin ardından hazırlandı.
Emisyonlar artmaya devam ederken ve aşırı hava olayları en yoksul ülkeleri derinden etkilerken, çok taraflı iklim çabalarına olan güvenin sürdürülmesi için daha fazla finansman sağlanması büyük önem taşıyor.
Ancak emisyonları kontrol altına alma çabaları, Avrupa Birliği’nin yeni 2040 hedefi ile bir darbe daha aldı. AB ülkeleri %90’lık emisyon azaltım hedefinin %5’ine kadarını yabancı karbon kredileri satın alarak karşılayabilecek.
Climate Group Avrupa Ofisi Direktörü Jeroen Gerlag, “AB tehlikeli bir seçim yaptı” derken şöyle devam etti: “COP30’a girerken, liderlik açısından hayal kırıklığı yaratan bir sinyal.”
Brezilya için bir diğer sınav ise İngiltere’nin, ev sahibi ülkenin ana hedefi olarak görülen ve 125 milyar dolar toplamayı planlayan Tropikal Ormanları Koruma Yatırım Fonu (Tropical Forest Forever Facility-TFFF) adlı, dünyanın yağmur ormanlarını koruma planına zirvede para yatırmayacağını açıklaması oldu.
Reuters’a bilgi veren kaynaklar, bu kararın Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’yı hayal kırıklığına uğrattığını, özellikle de İngiltere’nin bu fonun oluşturulmasına yardımcı olduğunu ve Lula’nın geçen cuma günü Başbakan Keir Starmer’a yatırım talebinde bulunmak için bizzat mektup yazdığını belirtti.
Lula ayrıca Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ve Çin Devlet Konseyi Başbakan Yardımcısı Ding Xuexiang ile bir araya gelerek katkı talebinde bulundu.
Küresel İşbirliği Planı
Küresel kalkınma yardımları azaltılırken, Yol Haritası’nın yazarları finansman adımlarını “iş birliği ve somut sonuçlar için bir plan” olarak adlandırdı.
Yol Haritasının denetlenmesine yardımcı olan COP29 Başkanı Mukhtar Babayev, düzenlediği basın toplantısında, zorluğun boyutunun kabul edilmesinin önemli olduğunu vurguladı: “Dünya ekonomisinin normal işleyişine müdahale etmeye, küresel finans güçlerini yönlendirmeye çalışıyoruz. Bu çok büyük bir görev.”
Babayev, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Başarı büyük bir siyasi irade gerektirecek. Sürekli odaklanmayı ve dur durak bilmeyen bir eylem talep edecek. Ülkeler sermayeye güvenemiyorlarsa emisyonları azaltamaz veya artan sıcaklıklara uyum sağlayamazlar”
Raporda, finansmanı ölçeklendirmeye yönelik fikirlerin arasında daha fazla hibe/bağış sağlama ve gelişmekte olan ülkelerin özel sermayeye erişimini kolaylaştırma seçenekleri yer alırken, çok taraflı bankaların gelişmekte olan ülkelerin borç yükünü hafifletmeye yardımcı olması ve kendilerinin daha fazla risk alması gerektiği belirtildi.
Çalışmada, “Kaynaklar mevcut, bilim ortada ve ahlaki zorunluluk yadsınamaz. Geriye kalan, harekete geçme kararlılığıdır; hayal edilemez olanı kaçınılmaz olana dönüştürmek ve hızlandırılmış uygulama on yılını, insanlığın tepkisinin nihayet sorumluluğunun ölçeğine denk geldiği on yıl haline getirmektir” denildi.
Düşünce kuruluşu E3G’nin Kamu Bankaları ve Kalkınma Bölümü’nden sorumlu yardımcı direktör Rob Moore, belgenin “zorlukları ortaya koyduğunu” ve neyin gerekli olduğunu açıkça işaret ettiğini söyledi: “Yol haritasının hayata geçmesi için, artık zengin ülkelerdeki hükümetlerin ve uluslararası finans kuruluşlarının harekete geçmesi gerekiyor. Bu sözleri gerçeğe dönüştürecek bir planla COP30’dan ayrılmamız gerekiyor.”




