;
Bilim

BM İklim Raporlarına Koronavirüs Salgını Dahil Edilecek

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) gelecek değerlendirme raporuna koronavirüs faktörünü de dahil ederek küresel salgından çıkarılan derslere yer verecek.

Haber: Alister Doyle

Çeviri: Çisil Sevinç

Bilim insanları, insanların doğal hayatta neden olduğun yaraların küresel salgınları ne ölçüde artırdığını araştırıyor. Çalışmaları karantinalardan dolayı sekteye uğramış olsa da, gelecek BM iklim bilimi raporlarında koronavirüs salgınından çıkarılan derslere yer verilecek.

Dünya genelinde 180 bini aşkın kişinin ölümüne sebep olan COVID-19’un kaynağının hayvanlar olduğu ve belki de yarasalardan kaynaklandığı düşünülüyor.

Küresel ısınma, artan insan nüfusu, kirlilik ve vahşi yaşam alanlarının tahrip edilmesi gibi faktörler hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık (zoonotic disease) risklerini artırıyor.

Bu tür hayvan hastalıklarından, 2013-14 yıllarında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son toplantısında bahsedilmişti ancak salgın hastalığa dönüşme potansiyeli üzerinde durulmamıştı.

Ancak bu yaklaşım, 2021-22 döneminde kademeli olarak yayımlanacak ve hükümetlerin küresel ısınmaya karşı alacakları önlemler için bilimsel bir kılavuz olacak değerlendirme raporunda değişecek.

Bilim insanları, raporun her kademesinin birkaç ay gecikmeye uğrayacağını da belirtti.

Potsdam İklim Etki Araştırması Enstitüsü direktörü Johan Rockström, “Vahşi yaşamı doğal alanlarından çıkararak insanlarla hayvanlar arasındaki etkileşimleri artırmak son derece riskli bir ortam oluşturuyor” dedi.

Dünya Günü’nde (22 Nisan) gerçekleştirilen bir sunumda, tüm memelilerin % 96’sını insanlar ile tavuk ve inek gibi evcil hayvanların oluşturduğunu ve sadece %4’ünün vahşi hayvanları kapsadığını belirten bir çalışma yayımlandı.

Birçok araştırmacının tahminleri, gezegenin doğasını beşeri aktivitelerin bozduğu yönünde ve bu durum sonucunda yeni bir jeolojik çağ olan “Antroposen”e geçileceği düşünülüyor.

Antroposen, Yunanca’da insan anlamına gelen “anthropos” kelimesinden geliyor. Bu çağ, 11.700 yıl önce Buz Devri’nin kapanmasıyla başlayan Holosen’i geride bırakacak.

Rockström, koronavirüs salgını için “Bu, Antroposen devrinin bir manifestosu” yorumunda bulundu.

IPCC bilim insanları, insanların gezegene olan etkilerinin ekosistem çökmeden önce ne kadar ileri gidebileceğini tespit etmenin aciliyetine dikkat çekiyor. Bu etkiler arasında, tropikal mercan resiflerinin ısınan sularda ölmeye başlaması bulunuyor.

Alfred Wegener Enstitüsü’nde çalışan ve IPCC’nin iklim değişikliği etkileri araştırma grubu liderlerinden Hans-Otto Pörtner, “İnsanlar doğal kaynakları sömürüyor ve dünyanın bir sınırı var. Bu sınırları bilmek çok önemli, bu bir ölüm kalım meselesi” dedi.

Mayıs ayında Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES) ile birlikte düzenlenecek ilk ortak çalıştayda iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik arasındaki bağlantılar araştırılacaktı.

Pörtner bu etkinliğin birkaç ay erteleneceğini duyurdu.

Artık daha çok bilim insanı biyoçeşitlilik, iklim değişikliği ve koronavirüs arasındaki bağlantıyı araştırmaya başladı ve bu araştırma sonuçlarına gelecek IPCC raporunda yer verilecek.

Pörtner, “Koronavirüs ve iklim değişikliği krizleri arasında bilime dayalı kararlar alma ihtiyacı konusunda benzerlikler bulunuyor. Küresel salgın sürecini başarısızlıkla yürüten siyasetçilerin aynı zamanda iklim konusunda da başarısız olduğunu görüyoruz. Bu riskleri idrak edebilen karar alıcılara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

2014 yılına ait IPCC değerlendirme raporunda sağlık ve iklim değişikliğine de bir bölüm ayrılmıştı.

Bu bölümde, sıcak hava dalgalarından ölümcül orman yangınlarına kadar çeşitli sağlık tehditleri, yoksul bölgelerde daha az gıda üretimi yapılması sonucu oluşan kötü beslenme ve sivrisineklerin daha çok alana yayılmasıyla sıtma ve dang hastalıklarının yayılması gibi konular yer alıyor.

Fransa’daki İklim ve Çevre Bilimleri Laboratuvarından iklim bilimcisi Valérie Masson-Delmotte, gelecek IPCC raporunun ilk bölümünün kararlaştırılan Nisan 2021 tarihinden üç ay gecikmeli olarak yayımlanacağını duyurdu.

Raporun ilk bölümü iklim değişikliğinin fizik bilimine odaklanacak ve içerisinde gelecekteki ısınmalarla ilgili varsayımlar bulunacak.

Masson-Delmotte ve Pörtner, karantina şartlarından dolayı laboratuvarlara ya da çalışma alanlarına erişimi olmayan IPCC bilim insanlarının çalışmalarını devam ettirmelerini takdir ettiklerini söylediler.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, çoğu bilim insanı zayıf internet bağlantısı sıkıntısı çekiyor ve daha fazla stres altında kalıyor. IPCC çalışması oldukça saygın ancak ücretsiz olarak yürütülüyor.

Masson-Delmotte, dünyanın geleceği hakkında belirsizliklerin bulunmasına karşın gerekli planların yapılması gerektiğini söyledi. Bu belirsizliğe önceki IPCC raporlarında da yer verilmişti.

Örneğin, Kuzey Kutbu’ndaki buzulların 2100 yılında ne durumda olacağı bilinmiyor ancak buz tabakası yok olduğu takdirde küresel deniz seviyelerinin metrelerce yükselebileceği kanıtlanmış bir gerçek.

Masson-Delmotte, “Salgın bize küresel olarak ne kadar hazırlıksız olduğumuzu ve bilinen riskleri yönetmekte başarısız olduğumuzu öğretti” dedi.

Küresel salgın önlemleri bizi aynı zamanda emisyon azaltma çabaları hakkında da bilgilendirebilir.

COVID-19’un yayılmasını yavaşlatmak adına bazı işlerin ve seyahatlerin durdurulması sonucu seragazı emisyonlarının 2020 yılında %6 oranında azalacağı tahmin ediliyor.

BM’ye göre, Paris Anlaşması’nda getirilen küresel ısınma artışını sanayi öncesi döneme göre 1.5 derecede sınırlama hedefine ulaşabilmek için emisyonların 2030 yılına kadar her yıl %7.6 oranında düşmesi gerekiyor.

Koronavirüsün emisyonlara olan etkileri hakkındaki erken bulguların IPCC raporuna ekleneceğini belirten Masson-Delmotte, “Araştırmacılar atmosfer şartlarını titizlikle gözlemliyor” dedi.

Akıllara takılan büyük bir soru işareti de, içinde bulunulan ekonomik durgunluk sonrası emisyonların ne boyutta geri sıçrama yapacağı. 2008-09 yıllarındaki küçük çaplı finansal kriz sonrası, 2010 yılında %6 oranında bir sıçrama gerçekleşmişti.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.