;
Politika

Akbelen İçin Oturma Eylemi Gerçekleştirenler İfade Vermeye Çağrıldı

oturma eylemi

Geçtiğimiz hafta, Edremit/Altınkum’da, Akbelen direnişine destek olmak amacıyla ellerinde dövizlerle oturma eylemi gerçekleştiren yaklaşık yirmi beş kişi ifade vermeye çağrılmıştı. Bu olayın ardından açıklamada bulunan Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından “Anaysal haklarımıza müdahaleyi kınıyoruz” denildi. 

Aralarında Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri de bulunan yaklaşık 25 kişilik bir grup 6 Ağustos Pazar günü Akbelen direnişine destek olmak adına kendi iradesiyle bir araya gelmiş ve ellerinde tuttukları dövizlerle oturma eylemi gerçekleştirmelerinin ardından Edremit Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye çağırılmıştı. İfadeye çağrılma gerekçesi olarak ise, 2911 Sayılı Kanun olan “toplantı ve gösteri yürüyüşü ile ilgili kanuna muhalefet etmek” gösterildi. 

Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yaptığı açıklamada, Anayasa’nın 34. maddesi olanHerkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” ifadesini belirtmesinin ardından eylemi gerçekleştirenlerin, Anayasa’nın 169. maddesine aykırı bir şekilde yok edilmek istenen Akbelen Ormanı’nı korumak amacıyla yaşam savunucularına destek olmak ve konunun kamuoyuna duyurulması için dövizleri ile oturma eylemini gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

Doğaya sahip çıkmak bir vatandaşlık ödevi

“Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” cümlesinin bulunduğu Anayasa’nın 56. maddesine de atıfta bulunulan açıklamada, eylemcilerin herkese yüklenen göreve uygun olarak, doğaya sahip çıkmak adına, herhangi bir şiddet içermeyen barışçıl eylem gerçekleştirdiklerinin altı çizildi.

Gerçekleştirilen eylemin; trafiği engellemediği, kimseye rahatsızlık vermediği, makul süreyi aşmadığı takdirde yürüyüşler yasasına aykırılık teşekkül etmediğine yer verilen açıklamada, alana gelen kolluk kuvvetlerinin; bu konuda hiç bir uyarıda bulunmamış, dağılma uyarısı yapmamış, müdahale etmemiş olduğu ancak eylemin ardından soruşturmanın başladığı aktarıldı.

“Her geçen gün yasal ve demokratik haklarımıza daha fazla saldırı olmakta, haklarımızın kullanılmasına kısıtlamalar getirilmektedir” denen açıklamada, Haziran ayında Ekofest’in yasaklanmasına tepki göstermek için Bayramiç Kaymakamlığı önünde basın açıklaması yapan Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yöneticisi ve üyeleri hakkında aynı gerekçelerle soruşturma başlatıldığını ve yönetim kurulu başkanının ifade vermeye çağrıldığı hatırlatıldı.

Barışçıl eylem hak ve özgürlüğü

Barışçıl eylem hakkına vurgu yapılan açıklamada, “Bizler, Anayasa’dan aldığımız hakkımız ile, önceden izin almaksızın, basın açıklaması, toplantı, oturma eylemi gibi barışçıl eylemleri gerçekleştirebiliriz” denilirken, kaynağını Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden alan ve Yargısal süreçlerde kapsamı somutlaşan hak ve özgürlük pratiği, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2012/64 sayılı genelgesinde açıkça tarif edildiği ve koşulların belirlendiği aktarıldı. Bahsi geçen genelgede ise şu ifade bulunuyor:

“Kamuoyu oluşturmak amacıyla; şiddet içermeyen, kamu düzenini bozmadan,  makul sürede (en fazla iki saati geçmemek üzere), gürültü ve çevre kirliliğine yol açmadan, yaya ve araç trafiğine engel olmayacak sayıda katılımla gerçekleştirilen  yazılı ve sözlü açıklamalar  basın açıklaması olarak değerlendirilecektir. Bu genelge hükümlerine uyulmaması ve yapılan ikazlara rağmen ihlalin devam etmesi durumunda basın açıklamaları kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü olarak değerlendirilerek 2911 sayılı  toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu ile diğer ilgili kanun hükümleri uygulanacaktır.” 

Eylemcilerin hukuka aykırı bir davranışta bulunmadığı, Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin eylemcilere destek mesajı ile birlikte aktarıldı: 

“Ellerindeki dövizlerle sesiz oturma eylemi gerçekleştiren arkadaşlarımız yargısal uygulama ve genelge ile tarif edilen “basın açıklaması” kapsamını aşan davranışlarda bulunmamış ve herhangi bir ikaz yapılmadan sessizce dağılmışlardır. Barışçıl bir şekilde düşünce açıklamanın en  somut örneğini oluşturan eylemlerinin, genelgeye rağmen, 2911 sayılı yasa kapsamında soruşturulması, temel hak ve özgürlük alanını daraltan hukuksuz bir uygulamadır. Akbelen direnişine destek veren arkadaşlarımıza yönelik bu haksız ve hukuksuz müdahaleyi şiddetle kınıyoruz. Bizler arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Soruşturma ile sınırlanması istenen haklarımızı tıpkı onların kullandığı gibi kullanmaya devam edeceğiz.”