;
Bilim Politika

“Acil Durum Fark Edilmezse Müzakereler Hayal Kırıklığına Dönüşebilir”

Madrid’deki COP25, emisyonu azaltma konusunda anlaşmak yerine detaylara takılı kalmakla eleştiriliyor.

Haber: Fiona Harvey 

Çeviren: Çisil Sevinç

Madrid, müzakerelerin son günleri için dünyanın her yerinden birçok hükümetin üst düzey bakanlarını ağırlamaya başlayacak. Tam da bu zamanda dünyadaki en iyi iklim bilimcilerinden biri tarafından gelen uyarıya göre, iklim acil durumu mücadelesi için yapılan BM müzakereleri krizin gerçek boyutuna hâlâ dikkat çekemiyor.

Müzakereler 2015 Paris anlaşması için bazı kurallara odaklansa da, dünyanın ne denli hızlı bir şekilde seragazı emisyonlarını azaltması gerektiği yetkililerin ilgisini çok az çekebildi.

Potsdam İklim Etki Araştırması Enstitüsü’nden Johan Rockström, “Müzakerelerde artan teknik ayrıntılara o kadar takıldık ki, ağaca bakmaktan ormanı göremiyoruz. Teknik ayrıntılarda boğulma riskiyle karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu. Rockström, “Bir acil durum olduğu fark edilmezse BM süreci hayal kırıklığına dönüşebilir.” dedi.

Önümüzdeki birkaç günde, 190’dan fazla hükümetin çevre ve maliye bakanları 2 Aralık’ta başlayan ve Cuma günü (13 Aralık) sonlanacak BM müzakerelerinin “yüksek seviyeli segment”ine başlayacak. Müzakereciler hafta sonu karbon piyasaları üzerine kilit bir metnin son taslağını hazırladılar ancak onaylanması için gerekli oybirliğine hala ulaşılamadı.

Cuma akşamı İsveçli genç aktivist Greta Thunberg’ün liderliğinde yaklaşık 500.000 kişinin Madrid’de yürümesi, müzakerelerin yüksek temposu ile konferans dışında yaşananlar arasında keskin bir kontrast yarattı. Protestolar, Yokoluş İsyanı ve dünyadan birçok grupla beraber hafta sonu boyunca sürdü.

BM konferansı, Rockström’e göre, acilen 30 yıldan beri yinelenen bilimsel uyarılara ve hükümetlerin sorunu çözmek için sunduğu pek çok çözüme rağmen hâlâ yükselişte olan seragazı emisyonlarının azaltılmasına odaklanmalı.

Guardian’a yaptığı açıklamada Rockström, “Gelecek sene eğriyi bükmeliyiz.” diyerek Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’deki (IPCC) çarpıcı uyarılara atıfta bulundu: “Gelecek sene doğruluğun senesi. Kararlı bir şekilde fosil yakıtlara yapılan yatırımların azaltıldığı bir ekonomiye doğru gidilmesi gereken bir sene olmalı.”

Rockström, planlanmış ya da yapım aşamasındaki kömürlü termik santralların bile gelecek yüzyılda atmosfere salınabilecek karbon miktarını iki katına çıkarmaya yeterli olduğunu belirtti.

Rockström, dehşet verici durum karşısında hükümetlerin jeomühendislik teknolojisini düşünmeye başlamaları gerektiğini de ekledi. Bu tarz projeler, bulut tohumlamadan uzayda reflektör kurmaya kadar birçok konuda doğal ve yapay araçların bir kombinasyonunu kullanabilir.

Ünlü bilim insanı “Bu beni son derece geriyor. Biyolojik süreçlerle oynamak beklenmedik sonuçlara gebe olabilir. Ancak böyle bir acil durumda hiçbir şeyin üzerini karalamamalıyız.” dedi.

BM konferansı son düzlüğe girerken, Birleşik Krallık’ın rolünün çok daha dikkatle incelenmesi gerekiyor. Gelecek sene Glasgow konferansa ev sahipliği yapacak. Eğer Paris Anlaşması’nın başarılı olması isteniyorsa, dünya liderleri bu konferansta emisyonları önceden görülmemiş bir seviyede düşüreceğine dair bir söz vermeli.

Birleşik Krallık’ın hedefleri, Climate Action Tracker tarafından yetersiz olarak nitelendiriliyor. Hükümet, 2050’ye kadar karbon emisyonlarının sıfıra düşürülmesi için geçen yaz dikkat çeken bir bağlılık gösterdi ve bu denli büyük ekonomisiyle adım atarak kulvarındaki öncülerden oldu. Buna rağmen, hedefe ulaşmak için çok az sayıda önlem alınmış durumda.

Küresel emisyon azaltım hedefleri üzerine yapılan analiz “Son yıllarda düzenlenen önemli iklim politikalarında bir eksiklik var ve eğer buna değinilmezse Birleşik Krallık orta ve uzun dönemli hedeflerine ulaşamayacak” şeklinde sonuçlanıyor.

Kampanyacılara göre bu, gelecek sene Glasgow’da gerçekleşecek kritik müzakerelerde ev sahibinin güvenilirliğine zarar verebilir.

Çalışmayı yürüten iklim bilim insanı ve Climate Analytics’in yöneticisi Dr. Bill Hare, bu haftaki genel seçimden önce, en büyük iki partiden hangisinin bu meselede daha iyi planları olduğunun açık olduğunu söyledi.  Hare, “Her iki büyük siyasi parti daha fazla iklim eylemi önermiş olsa da, Muhafazakarlar bu açığı kapatmak için yeterli öneride bulunmadı. Oysa araştırmalarımızın da gösterdiği üzere İşçiler’in 250 milyar poundu bu açığı kolayca kapatıp 1.5 derece yoluna doğru ilerleyebilir.” dedi.