;
Ekonomi Politika

ABD’de Karbon Yakalama ve Depolamaya Vergi İndirimi İyileştirmesi

Şubat 2018’de ABD Başkanı Trump tarafından imzalanan “2018 Çift Partili (bipartizan) Bütçe Yasası” kapsamındaki bir değişiklikle karbon yakalama ve depolamaya (CCS) sağlanan vergi indirimlerinde belirgin bir iyileştirme sağlandı. Kısaca ilgili madde başlığı (45Q) ile adlandırılan bu iyileştirmeye göre karbon yakalayan ve depolayan sanayi tesislerine ton başına 50$, yeniden kullanıma sokan sanayi tesislerine ise ton başına 35$ vergi indirimi kredisi hakkı veriliyor. Önceki uygulamanın aksine, bu indirim kredilerinin bir üst limiti olmamakla beraber, 12 yıl boyunca kullanılabilecek. Bu gelişme ABD’de karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelişimi için önemli bir teşvik sağlayabilir. Öte yandan bu durum fosil yakıtlara dayalı ekonomik aktivitelerin süreçlerindeki yapısal dönüşümleri yavaşlatıcı bir unsur da olabilir.

“İklim değişikliğiyle mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçiş için hükümetlerin piyasalara verebileceği düzinelerce sinyal, alabileceği daha fazla sayıda tedbir var. Vergi indirimi bunlardan birisi. ABD, karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelişmesi için bu bağlamda önemli bir adım attı.”

İklim değişikliğiyle mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçiş için hükümetlerin piyasalara verebileceği düzinelerce sinyal, alabileceği daha fazla sayıda tedbir var. Vergi indirimi de bunlardan birisi. ABD, karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelişmesi için bu bağlamda önemli bir adım attı. Şubat 2018’de Başkan Donald Trump tarafından imzalanan “2018 Çift Partili (bipartizan) Bütçe Yasası” kapsamındaki bir değişiklik, ABD’deki sanayi tesislerinde ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının yakalanması ve depolanması (CCS), veya yakalanıp yeniden kullanıma sokulmasını teşvik etmek amacı ile sağlanan vergi indirimi kredilerinde önemli iyileştirmeler getiriyor.

“Karbon yakalayan ve depolayan sanayi tesislerine ton başına 50$, yeniden kullanıma sokan sanayi tesislerine ise ton başına 35$ vergi indirimi kredisi hakkı veriliyor. Bu indirim kredilerinin bir üst limiti olmamakla beraber, 12 yıl boyunca kullanılabilecek.”

İlgili madde başlığı (45Q) ile adlandırılan bu iyileştirmeye göre karbon yakalayan ve depolayan sanayi tesislerine ton başına 50$, yeniden kullanıma sokan sanayi tesislerine ise ton başına 35$ vergi indirimi kredisi hakkı veriliyor. Bu indirim kredilerinin bir üst limiti olmamakla beraber, 12 yıl boyunca kullanılabilecek. Bu gelişme ABD’de karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelişimi için önemli bir teşvik sağlayabilir. Vergi indirimi kredisi hakkındaki bu iyileştirme öncesinde bu rakamlar depolama için 20$, yeniden kullanım için 10$ seviyesindeydi. Ayrıca uygulama kurallarına göre bazı kotalar söz konusuydu.

Peki bu gelişme ile beraber neler öngörülebilir? İlk akla gelen, halihazırda karbon yakalama ve depolama üzerinde çalışan küresel fosil yakıt üretici devlerinin bu gelişmeden en çok fayda sağlayacağı oluyor. Bu durum aynı zamanda ABD sanayi devlerinin, özellikle de fosil yakıtlara dayalı işleyen tesislerin düşük karbon ekonomisi yönünde yenilikçi olmasını ve sektörlerin yapısal dönüşümlerini yavaşlatıcı bir etken. Bunların yanında, bu iyileştirmenin ABD’de karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojilerinin gelişimini hızlandıracağı ve ABD’nin bu teknolojileri dünya pazarında değerlendirerek pazar payı kazanacağı da düşünülebilir.

Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü verilerine göre dünya üzerinde büyük ölçekte* 17, pilot ölçekte 85 CCS projesi bulunmakta (Şekil 1 ve Şekil 2).


Şekil 1. Dünya üzerindeki büyük ölçekli CCS projeleri (Kaynak: Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü)


Şekil 2. Dünya üzerindeki pilot ölçekli CCS projeleri (Kaynak: Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü)

* Büyük ölçekli CCS: Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü’ne göre, termik santrallerden yılda en az 800.000 ton CO2 azaltımın; sanayi tesislerinde ise yılda en az 400.000 ton CO2 azaltım yapıldığı CCS projeleri bu kapsamda değerlendirilmekte.

“Karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojileri, fosil yakıta dayalı sektörleri kurtaracak, iklim eylemini geciktirecek ve günü gelince bizi krizden kurtaracak bir teknoloji mucizesi olarak değil, elimizde acilen devreye girmesi yararlı olabilecek düzinelerce tedbirden birisi olarak görülmeli.”

Paris Anlaşması hedefleri göz önüne alınarak Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan bazı hesaplamalara göre 2050 itibariyle atmosferden yakalanması gereken miktar 6 Gt (milyar ton). Ancak şu anda aktif 17 büyük ölçekli proje ve inşaat halindeki 4 büyük ölçekli CSS projesinin toplam yakalama ve depolama kapasitesi sadece 37 milyon ton / yıl. Şu ana dek depolanabilen toplam miktarsa 2017 yılı sonunda 220 milyon ton ile sınırlı kalmış. Sadece bu rakamlar bile aşılması gereken ölçek problemi hakkında fikir verecektir (Şekil 3).


Şekil 3. CCS’te ölçek problemi (Veri: Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü, Grafik: Arif Cem Gündoğan)

ABD’deki vergi indirimi kredisi iyileştirmesi; karbon yakalama ve depolama teknolojilerini ve sanayi ve enerji sektörlerinin dönüşümünü nasıl etkileyecek hep birlikte göreceğiz. Ancak şu noktanın altını çizmeden geçmeyelim: İklim değişikliği krizi, yapısal dönüşümlerin büyük bir hızda gerçekleştirilememesi halinde bu dönüşümlerin ekonomilere maliyetinden misliyle fazlasını geri dönüşü olmayan bir biçimde elimizden alacak. Bu bağlamda karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojileri, fosil yakıta dayalı sektörleri kurtaracak, iklim eylemini geciktirecek ve günü gelince bizi krizden kurtaracak bir teknoloji mucizesi olarak değil, elimizde acilen devreye girmesi yararlı olabilecek düzinelerce tedbirden birisi olarak görülmeli. En azından bilim cephesi yıllardır bunun altını çiziyor.

Arif Cem Gündoğan

İklim Haber'e kurulduğu günden 1 Mayıs 2018'e dek Kıdemli Analist olarak katkı sunmuş olan eski ekip üyemiz Arif Cem Gündoğan iklim değişikliği, iklim finansmanı ve düşük karbon ekonomisi üzerine özel sektörde danışman olarak çalışmaktadır (arşivdeki yazıları/analizleri kendi kişisel görüşleridir, çalıştığı kurumları kesinlikle bağlamamaktadır). Yaklaşık 10 yıl profesyonel çalışma tecrübesi bulunan Arif Cem, Çevre ve Kalkınma yüksek lisansını Jean Monnet bursiyeri olarak King’s College London’da tamamlamıştır.