;
Politika

ABD Metan Salımını Sınırlayan Yönetmeliği Gevşetti

ABD Çevre Koruma Ajansı’nın metan salımını sınırlayan yönetmeliği gevşetme kararı çevrecilerden ve bazı eyalet yönetimlerinden büyük tepki gördü. Karara karşı çıkan gruplar Obama döneminde çıkarılan yönetmelikte geri adım atılmasını engellemek için mahkemeye başvuracaklarını açıkladılar.

Derleyen: Hale Türkeş

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), petrol ve doğalgaz sahalarından atmosfere salınan ve küresel ısınmada önemli bir payı olan metan gazı emisyonunu azaltmayı amaçlayan yönetmelikteki bazı şartların kaldırıldığını duyurdu.

ABD basınında çıkan haberlere göre, EPA tarafından geçtiğimiz perşembe günü (13.08.2020) yapılan açıklama uyarınca petrol ve doğalgaz şirketlerinin boru hatları, depolama tesisleri ve arama kuyularında meydana gelen metan gazı sızıntılarını kontrol etme zorunluluğu ortadan kalktı.

ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde 2016 yılında çıkartılan yönetmelik, kuyu sahalarında ve boru hattı, kompresör istasyonu ve depolama tankı gibi iletim segmentlerinde 2015 yılından sonra kurulan ekipmanlardaki metan gazı sızıntılarının yılda iki defa teftiş edilmesi şartını getirmişti.

Yönetmelikte yapılan değişiklik uyarınca, işletmeciler yüksek üretim hacmine sahip bazı kuyu sahalarında kullanılan ekipmanlarda sızıntı kontrolü yapmaya devam edecek. Ancak boru hatlarında ve iletim ekipmanlarında sızıntı kontrolü yapılma yükümlülüğü kaldırıldı. Herhangi bir sızıntı meydana gelmesi halinde ise gerekli müdahale yapılarak sızıntı giderilecek.

EPA Başkanı Andrew Wheeler yaptığı açıklamada kararın ABD Başkanı Donald Trump’ın yerli enerji sanayiini “külfetli ve etkisiz” yönetmeliklerden kurtarma vaadi doğrultusunda alındığını savunarak Trump yönetiminin “ABD enerji sanayiini güçlendirme ve teşvik” amaçlı çabalarını övdü.

Kuvvetli bir seragazı olan metan salımının sınırlandırılmasını amaçlayan yönetmelikte atılan geri adım çevrecilerden ve aralarında Kaliforniya’nın da bulunduğu bazı eyalet yönetimlerinden büyük tepki gördü.

Çevre örgütleri yapılan değişikliğin yasadışı olmakla kalmayıp iklim değişikliğiyle yapılan mücadeleye de ket vurduğunu belirterek kararın yürürlüğe girmesini engellemek için mahkemeye başvuracaklarını açıkladılar.

Kaliforniya Eyaleti Başsavcısı Xavier Becerra, kararla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Bu sadece bir ihmalkarlık değil, aynı zamanda yasadışı. EPA’nın bu süper kirleticinin atmosferimizi hızla ısıtmasına izin vermesine sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı.

Cornell Üniversitesi’nde görevli Çevrebilimi Profesörü Robert Howarth’a göre son birkaç on yıllık dönemde metan gazının küresel ısınmadaki payı %25’in üzerinde. Kuzey Amerika’daki kaya gazı ve petrol üretiminin son bir yıldaki küresel metan salımı artışının üçte birinden sorumlu olduğunu belirten Howarth, metan salımının hızla arttığını ve petrol ve doğalgaz sanayiinin bunda büyük payı olduğunu ifade etti. Howarth, EPA’nın Trump yönetiminin isteği doğrultusunda almış olduğu kararı “tehlikeli ve pervasızca alınmış bir karar” olarak niteledi.

Öte yandan, kararı destekleyen ve aralarında sektör temsilcilerinin ve katı yakıt lobicilerinin yer aldığı bir diğer grup ise eski yönetmelikteki yükümlülükleri yerine getirmenin son derece külfetli olduğunu ileri sürerek yapılan değişikliklerin metan gazı salımının kontrolünü büsbütün engellemeyeceğini, tam tersine, sızıntıları herhangi bir yükümlülük olmasına gerek kalmadan şirketlerin gönüllü olarak gidermesinin finansal açıdan faydası olacağını ve metan gazının atmosferde uçup gitmesindense müşterilere ulaştırılmasının kendileri açısından zaten çok daha kârlı olacağını ifade ettiler.

EPA’ya göre, ülkede 2018 yılındaki metan salımının neredeyse %30’u petrol ve doğalgaz sanayi kaynaklıyken metan gazının seragazı salımları içindeki payı %10’da kaldı.

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomi Komisyonu’nun sitesine göre, kuvvetli bir sera gazı olan metanın bir yüzyıl içerisinde küresel ısınmaya olan potansiyel katkısı karbondioksite nazaran 25 kat daha fazla. Bu oran, 20 yıllık dönemde ise 84 kata çıkıyor.