;
Politika

AB Ülkeleri 2035’e Kadar Elektrik Üretimde Fosil Yakıtlardan Uzaklaşıyor

fosil yakıt

AB’nin elektrik üretim kapasitesinin %60’tan fazlasını karşılayan 10 AB ülkesi, 2035’e kadar veya daha erken bir tarihte elektrik sisteminden fosil yakıtları uzaklaştırmayı taahhüt etti.

Fosil Yakıtların Ötesi’nin yayımladığı yeni analize göre, AB’nin elektrik üretim kapasitesinin %60’tan fazlasını karşılayan 10 AB ülkesi, 2035’e kadar veya daha erken bir tarihte elektrik sisteminden fosil yakıtları uzaklaştırmayı taahhüt etti. Bu ülkelerden dördü, kömür ve fosil gazı yenilenebilir enerji kaynaklarıyla değiştirmeyi net bir şekilde taahhüt etti.

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, Avrupa ülkeleri Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefine uyum sağlamak için 2035 yılına kadar elektrik sektörlerini karbonsuzlaştırmalı.

Fosil Yakıtların Ötesi’nin (Beyond Fossil Fuels) hazırladığı “Hükümetlerin 2035 Taahhüt Sayacı”na göre, Avusturya, Danimarka, Litvanya ve Lüksemburg elektrik sektörlerini dönüştürmek için kabul edilebilir taahhütler verdi.

Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya ve Hollanda da taahhütlerde bulundu, ancak bu taahhütler ya fosil yakıtları elektrik sektöründen çıkarma konusunda yeterince açık olmadıkları ya da yanlış elektrik üretim teknolojilerine güvendikleri; ya da her ikisi birden olduğu için yetersiz. Son olarak, Portekiz, Romanya ve İsveç’in de taahhütleri fosilsiz elektrikte 2035 yılını çıkış tarihi olarak belirlemedikleri için yetersiz.

Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Tara Connolly’e göre, birçok Avrupa hükümetinin 2035’e kadar elektrik sektörüne dair taahhütlerde bulunarak fosilsiz bir çağ başlatma arzusu cesaret verici. “Şimdi daha fazla hükümetin aynı şeyi yapması gerekiyor. Ancak 2035 tarihini belirlemek işin sadece bir parçası” diyen Connolly, hükümetlerin kömür ve gazı tamamen ortadan kaldırma ve bunların yerine tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarını ikame etme taahhütlerini açıkça ortaya koyması gerektiğini söyledi.

Hükümetlerin elektrik sektörüne yönelik taahhütlerinin, bir ülkenin iklim eyleminin yönü hakkında endüstriye ve yatırımcılara net bir sinyal gönderdiği için çok önemli olduğunu aktaran Connolly, “Bu sayede, planlamacılar için güven sağlar ve sermaye maliyetini düşürerek enerji dönüşümü için hayati finansman akışını tetikler. Öngörülemez küresel fosil yakıt piyasalarının pençesinden kurtulmak ve elektrik sistemlerimizi insanlara ve gezegene hizmet edecek şekilde şekillendirmek için sürdürülebilir bir elektrik sistemi kurma niyetimizi açıkça ortaya koymamız gerekiyor” dedi.