;
Politika

COP30’da Neler Başarıldı, Neler Başarılamadı?

COP30
FOTO: UNFCCC

Görüşmelerin neredeyse çökmesinin ardından gelen anlaşma memnuniyetle karşılandı ancak atılan adımlar iklim krizi ile mücadelede ihtiyaç duyulan seviyeye kıyasla oldukça küçük.

BM iklim zirvesi COP30, iklim krizine ve bunun hayatlara ve geçim kaynaklarına verdiği zarara karşı mücadeleyi ilerletti. Ancak üzerinde uzlaşılan tedbirler, ihtiyaç duyulan sıçramalara değil, ufak adımları beraberinde getirecek.

Çok Taraflılık Hayatta Kaldı

190’dan fazla ülke arasında süren müzakereler, karşı kutuplarda yer alan fosil yakıtlardan çıkmayı talep eden ülkelerin ve petrol devletlerinin, herhangi bir anlaşmayı engellemekle ve müzakerelerden çekilmekle tehdit etmesi nedeniyle çökme noktasına geldi.

Ancak küresel ısınma küresel bir tepki gerektiriyor ve günümüzün parçalanmış jeopolitik ikliminde tüm ülkelerin desteklediği bir anlaşmanın imzalanması Paris rejimini ayakta tutuyor.

ABD zirveye heyet göndermezken, Donald Trump iklim krizini “dolandırıcılık” olarak nitelendirmişti. Cop30’da bazı ülkeler, ABD’nin tutumunun Suudi Arabistan ve diğer petrol devletlerini ilerlemeyi engellemek için daha da sert mücadele etmeye teşvik ettiğini söyledi.

Uyum Finansmanı Üç Katına Çıkarıldı

Cop30’da ülkeler, zengin ülkeler tarafından sağlanan ve savunmasız ülkelerin halklarını iklim krizinin artan etkilerinden korumak için acilen ihtiyaç duyduğu uyum fonunu en az üç katına çıkarmayı kabul etti. Bu önemli bir ilerleme ancak yıllık 120 milyar dolarlık hedef, başlangıçta önerilen 2030 tarihine göre beş yıl ertelendi.

Birçok ülke ve gözlemci bu duruma tepki gösterdi. Satat Sampada İklim Vakfı’ndan Harjeet Singh, “Uyuma dair ortaya konan sonuç, şu anda su altında kalan veya yangınlar ile mücadele eden her topluma hakarettir. ​Finansmanı, uyum için gerekli olan yıllık 300 milyar dolara artırma taahhüdünde bulunulmaması, hazırlıksız olanları kaçınılmaz yıkıma karşı savunmasız bırakıyor. Zaman çizelgesi, bugün bizi vuran iklim felaketlerinin aciliyetini göz ardı ediyor” dedi.

Adil Geçiş Mekanizması Alkışlandı

Önemli sonuçlardan biri, dünyada yeşil ekonomiye geçişin adil bir şekilde gerçekleşmesini ve işçiler, kadınlar ve yerli halklar da dahil olmak üzere tüm insanların haklarının korunmasını sağlayacak bir plan olan adil geçiş mekanizması (AGE) üzerinde anlaşmaya varılmasıydı.

Kampanya gruplarının oluşturduğu büyük bir koalisyon olan Uluslararası İklim Eylem Ağı, mekanizmayı BM iklim müzakereleri tarihindeki en güçlü hak temelli sonuçlardan biri olarak memnuniyetle karşıladı.

Ağın yöneticisi Tasneem Essop, “Adil Geçiş mekanizmasının benimsenmesi, sivil toplumun yıllardır süren baskısıyla şekillenen bir kazanımdı. Bu sonuç gökten zembille inmedi; iklim krizinin ön saflarında yaşayanların mücadelesi, azmi ve ahlaki berraklığıyla ortaya çıktı. Hükümetler artık Adil Geçiş Mekanizmasını gerçek eylemlerle onurlandırmalı. Aksi takdirde, insanlığa ve Paris vaadine ihanet etmiş olurlar” dedi.

Fosil Yakıtlardan Bahsedilmiyor

90 gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeden oluşan bir koalisyonun fosil yakıtlardan aşamalı çıkışa yönelik bir yol haritası oluşturulması yönündeki çabalarına rağmen, nihai kararda fosil yakıtlardan bahsedilmedi. Başta Suudi Arabistan ve müttefikleri olmak üzere petrol devletleri bunu engellemek için çok sert mücadele ettiler ve başardılar.

Final metninde, 2023’te Dubai’de yapılan COP28’de ülkelerin verdiği fosil yakıtlardan uzaklaşma taahhüdünü de içeren “BAE konsensüsüne” bir atıf eklendi.

Ancak Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Joanna Depledge’e göre bu referansın dolaylılığı geriye doğru atılmış bir adım: “BAE konsensüsü, Dubai’de çok çeşitli konularda kabul edilen sekiz kararı içeren geniş bir pakettir. Bu nedenle, Dubai’nin fosil yakıtlardan geçiş dili kasten sulandırılıyor ve gizleniyor, vurgulanmıyor.”

Fosil Yakıtlardan Uzaklaşmaya Yönelik Yol Haritası Varlığını Sürdürüyor

Fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik yol haritası, resmi COP30 kararından çıkarılmış ve Brezilya başkanlığı, planın BM süreci dışında ilerleyeceğini duyurmuştu. Yol haritası, Kolombiya ve yaklaşık 90 diğer ülkenin desteklediği bir planla birleştirilecek ve Nisan ayında bir Hollanda/Kolombiya işbirliğinde bir zirve yapılacak. Bu “gönüllü koalisyonu” ilerleme sağlayabilir.

COP30 Başkanı André Corrêa do Lago, yol haritasının geliştirilmesi planının Brezilya Devlet Başkanı Lula’nın desteğine sahip olduğunu ve önümüzdeki yıl bilim öncülüğünde hükümetler, sanayi ve sivil toplumun katılımıyla üst düzey diyalogların gerçekleşeceğini söyledi. Süreç tamamlanınca, COP31’de bir rapor sunulacak.

Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi’nden Nikki Reisch, “İklim krizini kaynağında ele almaya kararlı hükümetler, Kolombiya ve Pasifik Ada ülkelerinin liderliğinde, fosil yakıtlardan hızla, adil ve 1,5 dereceye uygun şekilde aşamalı çıkış için BM dışında ilerlemek üzere birleşiyor. Önümüzdeki nisan ayında yapılacak uluslararası konferans, yaşanabilir bir geleceğe giden yolda ilk duraktır” dedi.

Yağmur Ormanları Konferansı Ormansızlaşma Yol Haritasını Ortaya Koyamadı

Brezilya, ormanların iklim üzerindeki hayati rolüne odaklanmak için COP30’un Amazon’da düzenlenmesini özellikle istedi. Brezilya Çevre Bakanı Marina Silva, Belém’deki temel anlaşmaya ormansızlaşmanın sona erdirilmesine yönelik bir yol haritası eklemeye çalıştı.

Ancak ormansızlaşmaya ilişkin plan, fosil yakıt yol haritası ile ilişkilendirilmeye çalışılınca suya düştü. İki yol haritasının birbirine bağlanmasının, ya korkunç bir diplomatik hata ya da uzun zamandır ülkenin petrolünü yurt dışına satmaya odaklanan Brezilya Dışişleri Bakanlığı’nın bir sabotajı olduğu düşünülüyor.

Yağmur Ormanlarına Yönelik Yeni bir Fon Başlatıldı

Brezilya, BM sürecinin dışında, ormanların ayakta kalması için ülkelere ödeme yapacak milyarlarca dolarlık bir yatırım fonu olan Tropikal Ormanları Koruma Yatırım Fonu’nu (Tropical Forest Forever Facility-TFFF) başlattı.

Londra Queen Mary Üniversitesi’nden Dr. Fernando Barrio, “TFFF, iklim bütünlüğü ve orman korumanın birbirinden ayrılamaz olduğu yönündeki giderek artan farkındalığı yansıtıyor” dedi.

Zirve sonunda toplamda 7 milyar euro fon kapsamında toplandı. Brezilya hükümeti, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi diğer ülkelerin de TFFF’ye katkılarını açıklamasını ve yıl sonuna kadar fonun toplam hacminin 10 milyar dolara ulaşmasını bekliyor.