;
Politika

Zengin Ülkelere “Sözünüzü Tutun” Çağrısı

shaamil-ali-E7KnssEkyN8-unsplash

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda söz alan gelişmekte olan ülke liderleri, zengin ülkeleri iklim finansmanına yönelik vaatlerini yerine getirmemekle ve yetersiz kalmakla suçlayarak daha hızlı eylem gerekliliğini vurguladılar.

İklim değişikliği tehdidi altındaki gelişmekte olan ülkelerin liderleri, geçen hafta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda zengin ülkelere iklim finansmanına dair sözlerini yerine getirme çağrısında bulundu. Liderler konuşmalarında, özellikle deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık ve ormansızlaşma gibi iklim değişikliğine bağlı başlıklara dikkat çektiler.

Pasifik Okyanusu’nun ortasında yer alan Marshall Adaları’nın Devlet Başkanı Hilda Heine Genel Kurul’da, “Zengin dünyanın yükümlülüklerini yerine getirmesi ve parayı en çok ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırması için zaman çoktan geldi. Sözleri duyduk ama sözler, benimki gibi ülkelerde toprakları geri kazandırmaz” ifadelerini kullandı.

Bu arada zengin ülkeler 2009’da üzerinde anlaşılan 200 milyar dolarlık iklim finansmanı taahhütlerine iki yıl gecikmeyle ancak 2022 yılında ulaşmışlardı. Geçen yıl COP29 iklim zirvesinde, liderler gelişmekte olan ülkelere 2035 yılına kadar yılda 300 milyar dolar sağlama konusunda anlaştılar. Ancak birçok gelişmekte olan ülke, bu rakamın ihtiyaçları karşılamak için son derece yetersiz olduğuna yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu. Nitekim uzmanlar, gelişmekte olan ülkelerin yalnızca bu 10 yılın sonunda yılda en az 1 trilyon dolara ihtiyaç duyacağını tahmin ediyor.

“Suçun Sorumluluğunu Taşıyanlar, Bedelini de Ödemeli”

Gelişmekte olan ülkelerin liderleri de zengin ülkelerin yarattığı bu krizle başa çıkabilmeleri için gerekli kaynakların sağlanması gerektiğini söylüyor. Küresel ölçekte önemli konular hakkında veriye dayalı araştırmalar, grafikler ve analizler sunan bağımsız bir yayın ve araştırma platformu olan Our World in Data’nın analizlerine göre; ABD, Sanayi Devrimi’nden bu yana iklim değişikliğine neden olan seragazlarının en fazla toplam salımını yapan ülke konumunda. Genel Kurul’da konuşan bir başka isim olan Fiji Başbakanı Sitiveni Rabuka bunu hatırlatarak “Suçun sorumluluğunu taşıyanlar, bedelini de ödemeli” dedi.

Göçün Nedeni İklim Değişikliği

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, ikinci döneminde, ABD’yi Paris Anlaşması’ndan ikinci kez çekti ve iklim finansmanı taahhütlerinin çoğunu durdurdu. Ondan önceki Başkan Joe Biden döneminde ise ABD bu finansmana yılda yaklaşık 11 milyar dolar sağladı. Üstelik bu miktar, iklim değişikliği ve çevre konularında kapsamlı analizler sunan Birleşik Krallık Merkezli bir medya kuruluşu olan Carbon Brief’e göre, küresel iklim finansmanının yaklaşık %8’ine denk geliyordu.

Trump ise geçen hafta Genel Kurul’daki konuşmasında iklim değişikliğini “dünyanın en büyük aldatmacası” olarak nitelendirdi. Bir yandan da geçen yıl, kayıtların tutulduğu en sıcak yıl oldu. Küresel sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme kıyasla ilk kez 1,5 santigrat derecenin üzerine çıktı ve bu durum, hükümetlerin Paris Anlaşması’nda verdikleri taahhütleri ihlal etmeye bir adım daha yaklaştı.

Genel Kurul’da konuşma yapan bir diğer isim olan Gana Cumhurbaşkanı John Mahama da, Trump’ın öncelikleri arasında yer alan artan göç karşıtı politikalara karşı çıktı ve göçün büyük kısmını iklim değişikliğine bağladı. Mahama, “Bu göçmenlerin çoğu iklim mültecisidir. Çöl genişlediğinde, köylerimiz ve kasabalarımız yaşanamaz hale geldiğinde, kaçmak zorunda kalıyoruz” dedi.

İklim Değişikliğinin Sonuçlarını Bizzat Yaşadıklarını Dile Getirdiler

Somali Cumhurbaşkanı Hassan Sheikh Mohamud ise yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin, gelişmekte olan ülkelerdeki hükümetleri imkansız mali tercihler yapmaya zorladığını ve bu durumun dayanıklılık ve kalkınmaya yatırım yapma hedeflerini sekteye uğrattığını ifade etti. Mohamud ayrıca gelişmekte olan ülkelerin bütçelerinin yaklaşık %10’unun iklim değişikliğine yanıt vermek için harcandığını belirtti.

Almanya ise pazartesi günü yaptığı açıklamada, 2024 yılında uluslararası iklim finansmanı için 11,8 milyar euro sağlayarak rekor kırdığını ve bu kapsamda kamu fonlarından en az 6 milyar euro ayırarak küresel taahhüdünü yerine getirdiğini duyurdu.

Ancak Tuvalu, Komorlar, Madagaskar ve St. Lucia gibi ada ülkelerinin liderleri, iklim finansmanının en çok ihtiyacı olan ülkelere daha az engelle aktarılması çağrısında bulundu. Pasifik Okyanusu’nda küçük bir ada devleti olan Palau’nun Devlet Başkanı Surangel Whipps Jr. “Eğer dünya 1,5 santigrat derece hedefini ciddiye alıyorsa sizi bölgemize gelmeye, Pasifik’in nelerle karşı karşıya olduğunu kendi gözlerinizle görmeye ve harekete geçmeye davet ediyoruz” dedi.

Bir diğer büyük seragazı salıcısı olan Çin ise 2035 yılına kadar emisyonlarını zirve noktasından %7 ila %10 oranında azaltacağını açıkladı. Bu taahhüt, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından Pekin’den yapılan canlı video mesajıyla BM Genel Kurulu’na iletildi. Ancak bu açıklama “hem başarılabilir hem de gerekli olanın çok altında” olduğu gerekçesiyle Avrupa Birliği yetkilileri tarafından eleştirildi.