;
Politika

Zengin Ülkeler Doğalgaz Yatırımlarıyla İklim Taahhütlerini Bozuyorlar

Yeni bir araştırma, önde gelen ekonomilerin fosil yakıtla ilgili projeleri finanse ettiğini ve küresel ısınmayı kötüleştirdiğini ortaya koyuyor.

Bir araştırmaya göre, gelişmiş ülkeler küresel güneyde doğalgaz için yeni girişimleri finanse ederek iklim taahhütlerini bozuyorlar.

Cornwall’daki G7 zirvesi başlamadan önce, rapor, düşük ve orta gelirli ülkelerin, küresel ısınmayı kötüleştiren bir fosil yakıt olan doğalgazla ilgili projeleri finanse etmek için 2017 ile 2019 arasında yılda yaklaşık 16 milyar dolar aldığını ortaya koyuyor.

Bu miktar, rüzgar veya güneş enerjisi projeleri için uluslararası kamu finansmanından neredeyse dört kat daha fazla ve daha temiz ve giderek daha ucuz hale gelen alternatifler mevcut olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkelerin eski fosil yakıt ekonomisine kilitlendiğine dair endişeleri artırdı.

Bu gaz projelerinin birçoğunun ömürleri sona ermeden önce atıl varlıklar haline gelmesi muhtemel, çünkü Uluslararası Enerji Ajansı geçen ay, ısınma 1.5 derece ile sınırlandırılacaksa hiçbir yeni petrol, gaz veya kömür sahasının kullanılmaması gerektiğini söyledi.

Üç hükümet – ABD, Japonya ve Çin – küresel güneyde doğalgaz için kamu finansmanının %48’ini sağladı. Dünya Bankası ise %12’lik bir paya sahip. Çalışmanın yazarları, bu fonun Asya ve Afrika’daki pazarları genişletmek için kullanıldığını ve bunun zengin ülkelerdeki petrol endüstrilerine fayda sağlayacağını söyledi.

Raporun başyazarı Greg Muttitt, “Avustralya ve ABD gibi ülkeler sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatlarını büyük ölçüde genişlettikçe, yeni gaz altyapısını destekleyen kamu parası, güney ülkelerinin ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmaktan çok güçlü çıkarlara hizmet edebilir” dedi.

Rapor, yeni gaz projelerinin Paris Anlaşması’yla tutarsız olduğunu belirtiyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan 1.5 derece senaryolarına göre, küresel gaz tüketiminin 2020 ile 2050 yılları arasında %55 oranında azalması gerekiyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yeni yayımlanan raporunda yeni fosil yakıt kaynağına yatırıma gerek olmadığı belirtiliyor.

Petrokimya endüstrisi uzun zamandır doğalgazın iklime petrol veya kömürden daha az zarar veren bir “köprü yakıtı” olduğunu iddia ediyor. Ancak uzmanlar, metan sızıntılarının neden olduğu hasar, emisyonları azaltmanın aciliyeti ve yenilenebilir enerji fiyatlarının düşmesiyle ilgili artan kanıtlarla bu argümanların eskidiğini söylüyorlar.

İngiltere gibi bazı ülkeler ve Avrupa Yatırım Bankası da dahil olmak üzere uluslararası finans kuruluşları, Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda yeni gaz ve petrol için denizaşırı fon desteğini çekmeye çoktan karar verdiler.

Önümüzdeki hafta sonu Cornwall’da yapılacak G7 “zengin ulus” zirvesi öncesinde, kampanyacılar diğer büyük fon sağlayıcıları da aynı şeyi yapmaya çağırıyor, ancak pandemi sırasında doğalgaz bir öncelik olmaya devam ediyor. Geçen yıl, Dünya Bankası da dahil olmak üzere kalkınma bankaları, fosil yakıt desteğinin %75’ini gaz projelerine harcadı.

Kamu parası, çoğunlukla özel bankalardan ve finans kurumlarından gelen enerji projeleri için finansmanın küçük bir bölümünü oluşturuyor. Ancak, riski azaltmada ve gelecekteki politika hakkında sinyaller göndermede etkisi orantısız.

Dikkatler, yeni petrol ve doğalgaz finansmanına son verip vermemeyi gözden geçiren Joe Biden yönetimindeki ABD’ye odaklanacak gibi görünüyor. ABD İhracat-İthalat Bankası, Mozambik’te iç kamu borcunu derinleştirmek, militarizasyonu artırmak ve yolsuzluk ve milis şiddetini kötüleştirmekle suçlanan büyük bir gaz projesinin büyük bir fon sağlayıcısı.

Geçen hafta, G7 çevre bakanları kömür projeleri için kamu finansmanının sona erdiğini duyurdu, ancak birçok bilim insanı ve sivil toplum aktivisti bunun tüm fosil yakıtları kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söylüyor.

Nispeten ilerici birçok ülke çelişkili sinyaller gönderiyor. Bir sonraki Birleşmiş Milletler iklim konferansına ev sahipliği yapacak İngiltere, denizaşırı fon desteğini durdurduktan sonra bile Kuzey Denizi’nde petrol ve doğalgaz sondajı için yeni yerel lisanslar vermeye devam ediyor.