;
Politika

Yurttaşların Enerji Dönüşümünün Parçası Olmasını Sağlayan Projeler Seçim Kazandırır

enerji dönüşümü

Belediye başkanlarının ve başkan adaylarının gözünden kaçan en önemli konulardan biri de yenilenebilir enerjinin, özellikle güneşin, çok yüksek bir oy potansiyelinin olduğu. Yalnızca yerel seçimlerde değil, siyasetin genelinde de vatandaşların enerji dönüşümünün parçası olmasını sağlayacak projeler Türkiye’de seçim kazandıracaktır.

YAZI: Ufuk ALPARSLAN, Ember Bölge Lideri

Anket sonuçlarına göre Türkiye’de halkın iklim kriziyle mücadelede en büyük rolü merkezi hükümetten sonra yerel yönetimlere biçtiğini görüyoruz. Ancak katılımcıların yalnızca dörtte biri belediyelerin iklim değişikliğine karşı yeterli çabayı gösterdiğini düşünüyor. Açıkçası kişisel olarak da -parti ayırt etmeksizin- belediyelerin şehircilik dışındaki politikalarda öne çıkmaya çalışmadıklarını düşünüyorum.

Makro seviyede enerji ve çevre politikalarının merkezi hükümetten beklenilmesi doğal. Ancak daha mikro seviyedeki uygulamalarda yerel yönetimler sorumluluklarını görmezden gelemez. Yenilenebilir enerji hedeflerini, gerekli süreçleri ve izinleri belirleyen merkezi otorite olsa da, bu prosedürün uygulanışında yerel yönetimlerin de rolü var. Örneğin bir çatıya güneş enerjisi santralı kurmak için belediyeden alınması gereken bir uygunluk yazısı vardır. Çatı üstü güneş enerjisi santralı (GES) uygunluk onayı alabilmek için istenen belgeler farklı belediyelerce süreci zorlaştıracak şekillerde uygulanabiliyor ve kurulumları sekteye uğratıyor.

Diğer taraftan baktığımızda ise, iklim krizi nedeniyle daha sık yaşanan sel gibi doğal afetler yerel yönetimlerin sorumlu olduğu altyapıyı doğrudan etkiliyor. Bu kısır döngüyle uyumlu olarak anket sonuçlarında belediyelerden iklim değişikliğine karşı özellikle iki beklenti öne çıkıyor. Çoğunlukla genç ve nispeten daha eğitimli kesim yerel yönetimlerden yenilenebilir enerji yatırımları beklerken, daha yaşlı kesim altyapıya dikkat çekiyor. İklim değişikliğiyle mücadele açısından değerlendirildiğinde, yerel yönetimlerin en hızlı atabilecekleri adım belediyeye ait binaların çatılarını güneş panelleriyle kaplamak ve belediyenin sorumlu olduğu çatı GES izin süreçlerini kolaylaştırmak olacaktır.

Türkiye’nin çatılarında ülkenin toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yarısını karşılayabilecek bir güneş enerjisi potansiyeli bulunuyor. Ancak özellikle konutlarda çatının sahibi birden fazla sayıda kişi olduğu için santral kurulum süreci zorlaşıyor. Bunun önüne geçebilmek için uygun konut çatı alanlarının belirlenerek belediyeler tarafından toplu bir şekilde ihale edilmesi değerlendirilebilir. Özellikle Ankara, Konya, Afyon, Balıkesir, İzmir, Manisa ve Eskişehir gibi illerde ihale edilebilecek büyüklükte kapasiteler ortaya çıkabilir.

Enerji dönüşümünde bugün ve yakın gelecekte ülkemizde yaşayacağımız en büyük darboğazlardan biri de finansman sıkıntısı. Belediyelerin inovatif enerji dönüşümü projeleri ile yurtdışından temin edecekleri finansman bu engelin üstesinden gelmemizde katkı sağlayabilir. Örneğin tarımsal üretiminin kayda değer bir kısmı Antalya, Mersin ve Adana gibi güneş potansiyeli çok yüksek büyükşehirlerde örtüaltı yetiştiriciliği faaliyetleriyle sağlanıyor. 800 bin dönüme yakın bir alana yayılan bu seraların iklim krizinin de yıkıcı etkisinin artmasıyla birlikte modernizasyona ihtiyacı olabiliyor. Bu süreç belediyeler tarafından çatılarında güneş panellerinin olduğu modern seralarla, dünyaya örnek olacak bir devasa tarım GES projesine dönüştürülmesiyle yurtdışından kaynak yaratılabilir. Bu şekilde tarımsal üretimde enerji maliyetleri de minimize edilebilir.

Belediye başkanlarının ve başkan adaylarının gözünden kaçan en önemli konulardan biri de yenilenebilir enerjinin, özellikle güneşin, çok yüksek bir oy potansiyelinin olduğu. Yalnızca yerel seçimlerde değil, siyasetin genelinde de vatandaşların enerji dönüşümünün parçası olmasını sağlayacak projeler Türkiye’de seçim kazandıracaktır.