;
Ekonomi

Yeşil Teşvik Paketleri Küresel Ekonomiyi ve İklimi Onarabilir

Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, koronavirüs krizi için hazırlanan yeşil ekonomi iyileştirme paketleri küresel ekonomiyi toparlayıp dünyanın iklim kriziyle olan mücadelesine katkı sağlayabilir.

Haber: Fiona Harvey

Çeviri: Çisil Sevinç

Yeni bir araştırmaya göre, koronavirüs krizi için hazırlanan yeşil ekonomi iyileştirme paketleri küresel ekonomiyi toparlayıp, dünyanın iklim kriziyle olan mücadelesini ileriye taşıyabilir, ancak yapılması gereken değişiklikler için ayrılan süre gittikçe azalıyor.

Oxford Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırmaya göre, seragazını azaltmaya yönelik geliştirilen projelerle birlikte ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi geleneksel teşvik paketlerine kıyasla hükümet harcamalarında hem kısa vadede hem de uzun vadede yüksek geri dönüşler sağlıyor.

Oxford Üniversitesi’nden çevre direktörü ve aynı zamanda çalışmanın başyazarı olan Cameron Hepburn, “İngilterede sosyal mesafe gerekliliklerine uyumlu ve her an başlatılabilecek pek çok yeni iş projesi hazırda bekliyor” dedi.

Hepburn, İngiltere’nin sorunlu konut stokunun giderilmesi, elektrikli taşıtlar için şarj ağlarının geliştirilmesi, bisiklet dostu yolların tasarlanması, sel koruması ve ağaç dikimi gibi yenilikler getiren enerji verimlilik programlarına dikkat çekti.

Başyazar, “Bütün bunlar büyük çaplı konuşlandırmaları gerektiriyor ve az ve orta seviye becerilerle yapılabilecek işler yaratıyor. Hem iklim değişikliği açısından hem de ekonominin kalkındırılması açısından yararları mevcut” dedi.

Yeşil teşvik projelerini 2008 küresel mali krizinden sonra alınan önlemler gibi geleneksel teşviklerle karşılaştıran Oxford çalışması; yeşil projelerin daha fazla iş fırsatı yarattığını, hükümetlere kısa vadede daha yüksek getirisi olduğunu ve uzun vadede maliyet tasarruflarında artış sağladığını ortaya koydu.

Temiz enerji altyapı inşaatının yararlarından biri, dünya çapında fosil yakıt projeleri için yapılan hükümet harcamalarından iki kat daha fazla iş üretimi sağlaması. Diğer örnekler arasında ise daha fazla insanın evden çalışabilmesi için internet altyapılarının güçlendirilmesi yer alıyor.

Profesör Hepburn, “Ekonomik problemlerimizin çözümü iklim değişikliği ile mücadelede yatıyor” dedi.

Hükümetlerin 2008 mali krizi sonrası hazırladığı teşvik paketlerinde karbon azaltma potansiyeli büyük ölçüde göz ardı edilmişti. Ancak bu sefer, ülkelerin halihazırda Paris Anlaşması altında verdikleri emisyon azaltma taahhütleri sayesinde karbon seviyelerini dikkate almasını gerektirecek bir çerçeve bulunuyor.

Hepburn bu konu hakkında “Bence bu sefer yeşil toparlanmanın daha yüksek bir şansı var” yorumunda bulundu.

Oxford Ekonomik Politika Değerlendirmesi’nde (Oxford Review of Economic Policy) yayımlanan çalışmanın bulguları, COVID-19 krizi esnasına önde gelen uzmanların yaptığıyeşil toparlanma” çağrılarına akademik destek sağlıyor.

Çalışma aynı zamanda fosil yakıt şirketleri, havayolları ve otomobil imalatı gibi ağır kirletici sektörler için hazırlanacak kurtarma faaliyetlerine şirketlerin iklim etkilerini azaltmalarını gerektirecek koşullar eklenmesini de destekliyor.

Araştırmayı yürüten isimlerden Brian O’Callaghan, “Büyük çaplı hükümet harcamalarında genellikle bir tereddüt bulunur. Doğal eğilim kolay olan yolun seçilmesi şeklinde olabilir ancak içinde bulunulan durum hükümetlerin gelecek10  yılı şekillendirebileceği büyük bir fırsat” dedi ve hükümetlerin hızlı davranması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz ve iklim ekonomisti Nicholas Stern tarafından ortak olarak hazırlanan makale, 700den fazla teşvik politikası içeriyor ve 2008 küresel mali kriziyle karşılaştırmalar yapıyor.

53 ülkenin maliye bakanlığı ve merkez bankalarından 230’dan fazla kıdemli uzman, potansiyel iklim kazanımları ve mali iyileştirme önlemlerini konu alan ve araştırma kapsamında yürütülen ankete katıldı.

Stern geçen hafta İngiltere, ABD, Çin ve diğer hükümetlerin iklim krizini tartıştığı Petersberg Diyalogunda ağır kirletici sektörlerde yapılan yeni iş teşviklerinin ileriyi ön göremediği konusunda uyarıda bulunmuş ve Geçmişteki işler güvenilir değil. Gelecekteki işler için doğru türde bir finansmana doğru yerde ve doğru ölçekte ihtiyacımız var” demişti.

İngiltere Merkez Bankası Eski Müdürü Mark Carney, COP26 için Boris Johnson’a finansal danışmanlık yapıyor.

Bütün şirketlere net sıfır emisyona ulaşma planlarını ilan etme çağrısında bulunan Carney, “Her sektörden şirketlerin, bütün banka ve sigortacıların, bütün emekli fonlarının net sıfıra ulaşma konusunda planlar geliştirmesi gerekiyor” dedi.

Önde gelen ekonomistler, bakanların Oxford çalışmasıyla birlikte hareket edebilmesi için düzenlenen toplantıda İngilterenin, BM iklim görüşmelerinin başkanı ve ev sahibi olarak uluslararası yeşil iyileştirme sağlama fırsatını değerlendirebileceğini söyledi.

COP26 zirvesinin 2021 yılına ertelenmesiyle net sıfır emisyon yolunda iyileştirme paketleri oluşturması için daha fazla zaman kazanılmış oldu.

Ekonomistler İngiltere’nin diğer hükümetlerle işbirliği içerisinde sürdürülebilir bir iyileştirme süreci geçirebilmesi için bakanlar tarafından idare edilen yeni bir iklim acil durumu komitesi kurulması çağrısında bulundu.

O’Callaghan, “İngiltere COVID-19 toparlanması ile COP26 arasında bir bağlantı kurmalı. Ellerine gerçek bir liderlik fırsatı geçti” dedi.

Cambridge Üniversitesi’nden Emily Shuckburgh, “Koronavirüs küresel salgınından iyileşmek adına getirilen ulusal ve küresel önlemlerin iklim değişikliğine ve diğer çevresel tehditlere karşı verilen mücadeleleri desteklemesi son derece mantıklı. Yapılan araştırma, yalnızca yeşil iyileştirme paketlerinin daha büyük ekonomik yararları olduğunu ortaya koymuyor. Aynı zamanda araştırma, yenilik, altyapı geliştirmelerinin herkes için yarar sağlayan daha dirençli ve sürdürülebilir bir dünya yaratabileceğini de ortaya koyuyor” dedi.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.

Haber Merkezi

İklim Haber - Haber Merkezi