;
Bilim Ekonomi

Yeni Rapor: G20 Ülkelerinde Fosil Yakıt Endüstrisi Hâkimiyetini Sürdürüyor

Yeni yayımlanan Brown to Green Raporu, sadece iki G20 ekonomisinin- Kanada ve Fransa – karbon fiyatlandırma programları ile fosil yakıt sübvansiyonları için harcadıklarından daha fazla gelir elde ettiğini ve G20 ülkelerinin halen Paris Anlaşması’na uygun finansal mekanizmaları hayata geçirmediklerini ortaya koyuyor. Türkiye ise G20 ortalamasının da üzerinde (%82) olmak üzere enerjisinin %88’ini fosil yakıtlardan temin ediyor. 

Arjantin’de 30 Kasım-1 Aralık 2018 tarihlerinde yapılacak olan G20 Zirvesi yaklaşırken, zirvenin önemli gündem maddelerinden olan düşük karbon ekonomisi hakkında önemli bir rapor bugün (14.11.2018) kamuoyu ile paylaşıldı. Uluslararası kuruluş Climate Transparency tarafından, iklim ve finansman konularında çalışan 14 araştırma kurumu ile beraber hazırlanan Brown to Green Raporu, Türkiye dahil tüm G20 ülkelerini 80 farklı kriter üzerinden değerlendiriyor. Ülke puanlamaları yaparak, bu alandaki liderleri ve geride kalanları ortaya çıkarıyor.

2017 yılında Kanada’nın karbon fiyatlandırmasından elde edilen gelir, 2016’da fosil yakıt sübvansiyonları için harcadığı miktarın neredeyse iki katıydı. Bu alanda ön plana çıkan ve kirliliği önlemek ile fosil yakıtlara verdiği teşvikten daha fazla kazanç elde eden diğer ülke ise Fransa’ydı. Diğer tüm üye ülkelerde ise, fosil yakıtlara verilen teşvik, karbon fiyatlandırma ile elde edilen gelirden daha fazlaydı. 2017 itibarıyla beş G20 ekonomisinde -Avustralya, Hindistan, Endonezya, Rusya ve Suudi Arabistan- herhangi bir karbon fiyatlandırma mekanizması bulunmuyor.

Partner kuruluşlardan Overseas Development Institute’ta (ODI) çalışan Charlene Watson, “Küresel sıcaklıklar arttıkça, ekonomiler üzerinde iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri ve uyum ve azaltım için gerekli finansman ihtiyacı artacak. Yeşil enerjiye geçişi hızlandırmak tüm G20 ülkelerinin çıkarına ancak halen fosil yakıtlara önemli yatırımlar yapılıyor, yüksek miktarda teşvikler veriliyor” diyor.

Raporu destekleyen Unilever CEO’su Paul Polman, “İş dünyası düşük karbonlu ekonomiye geçmek ve ekonomilerini dönüştürmek zorunda. Brown to Green Raporu, G20 ülkelerinin daha etkin iklim eylemlerini hayata geçirmesi zorunluluk ortaya koyuyor” diyor.

Raporda ön plana çıkan bulgular şu şekilde sıralanabilir:

  • 2015 yılındaki Paris Anlaşması’ndan itibaren önemli bir düşüş olsa da G20 ülkeleri 2016 yılında toplam 147 milyar doları kömür, petrol ve doğalgaz teşvikleri olarak harcadı. Bu rakam 2007’de 75 milyar dolar seviyesindeydi. Rakam, sadece fosil yakıt üretimi ve tüketimi için verilen vergi muafiyetleri ve doğrudan bütçe desteklerini içeriyor. Avustralya, Brezilya, İtalya, Suudi Arabistan ve Güney Afrika, GSMH’lerine oranla en yüksek teşvik veren ülkeler.
  • G20 ülkeleri arasında, fosillere verilen kamu finansmanı, yeşil finansmanı hayli geçiyor. 2013’ten 2015 yılına kadar, tüm G20 ülkeleri yılda ortalama 19 milyar doları fosil yakıt projelerine aktardılar.
  • Arjantin, Çin, İtalya ve Güney Afrika yeşil yatırımlar için finansal yol haritaları hazırlıyorlar. G20 ülkeleri giderek artan miktarda yeşil finansmanı genişletiyorlar ancak çok az bir kısmının sistematik bir biçimde fosil yakıt finansmanını terk etme planları var.
  • 2015’te G20 Finansal Sürdürülebilirlik Kurulu, İklim Bağlantılı Finansal Bildirimler Görev Gücü’nü kurdu. G20 ülkeleri arasında sadece Fransa, bu kurumun prensiplerini benimseyip ilgili yasaları hayata geçirdi. AB ile Japonya ise ilgili eylem planlarını hazırladı.

Türkiye’ye dair rapordaki profil dosyasında ön plana çıkan bilgiler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Türkiye’nin kişi başına emisyonu 5,2 ton CO2, bu rakam 8 ton olan G20 ortalamasının altında.
  • Türkiye enerjisinin %88’ini fosil yakıtlardan temin ediyor. G20 ortalaması ise %82.
  • Türkiye’de yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı %29. Bu oran G20 ortalaması olan %24’ün üzerinde.
  • Türkiye’de enerji sektörü emisyonları 2012-2017 yılları arası %31 artış gösterdi.
  • Sıfır karbonlu teknolojilerin Türkiye enerji karmasındaki oranı %10’un altında ve bu rakam G20 ortalamasının (%14) da altında. Ancak, sıfır emisyonlu enerji yatırımları, 2012 -2017 yılları arasında büyük artış gösteriyor. Son dönemdeki performansı ile Türkiye G20 ülkeleri arasında da ön plana çıkıyor.
  • Kişi başına enerji kullanımında ise Türkiye G20 ülkeleri arasında en hızlı artışın gerçekleştiği ülke (%18 – 2012-2017). 2017’de Türkiye’de kişi başına 79 PJ enerji kullanımı gerçekleşti. Artışlara rağmen, Türkiye’de kişi başı enerji kullanımı halen G20 ortalamasının altında.
  • Ekonominin enerji yoğunluğu ise Türkiye’de son yıllarda düşüşe geçmiş görünüyor (2012-2017 yılları arası %2 azalma). Enerji yoğunluğu G20 ortalamasının da altında, ancak G20 ülkeleri bu rakamlarını daha hızlı düşürüyor (2012-2017 arası ortalama %11 azalma).
  • Türkiye, özellikle gıda, sağlık, ekosistem servisleri alanlarında iklim değişikliği yüzünden yüksek ekonomik hasarlar ile karşılaşacak.

Raporun tamamına buradan, Türkiye’nin ülke profiline ise buradan ulaşabilirsiniz.