;
Ekonomi Politika

Yeni Rapor: Facebook’taki İklim İnkârı Reklamlarını Milyonlar Görüntülüyor

Facebook’ta yayımlanan ve ABD’li muhafazakar gruplar tarafından ödenen reklamlar iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğunu söylüyor.

Bir düşünce kuruluşu, Facebook’ta iklim krizinin gerçekliğini ya da eyleme geçme ihtiyacını reddeden reklamların 2020’nin ilk yarısında ABD’de en az 8 milyon kişi tarafından görüntülendiğini buldu.

Tespit edilen, iklime dair yanlış bilgi veren 51 reklam, iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğunu ve fosil yakıtların varoluşsal bir tehdit olmadığını söylüyor. InfluenceMap’in bir raporuna göre, reklamların ödemesi finansman kaynakları şeffaf olan muhafazakar gruplar tarafından yapıldı.

Geçtiğimiz ay Facebook, bir iklim bilimi bilgi merkezinin kuruluşunu duyurdu ve “iklimle ilgili yanlış bilgilerle mücadele etmeye kararlı” olduğunu söyledi. Yapılan açıklamada, “İklim değişikliği gerçek. Bilim kesin ve harekete geçme ihtiyacı gün geçtikçe daha acil hale geliyor” dedi.

Facebook bilgi denetleyicileri kullanıyor ve yanlış reklamları yasaklıyor, ancak aynı zamanda bu sürecin “bireysel ifadelere, fikirlere ve tartışmalara müdahale etme amacı taşımadığını” söylüyor.

Bazı reklamlar 1 Ekim’e kadar yayımlanmaya devam ediyordu. Reklamların yayımlanması 42 bin dolara mâl olurken yüksek düzeyde hedeflenmiş gibi görünüyor. Reklamları ise en çok ABD’nin kırsal bölgelerinde yaşayan 55 yaşın üzerindeki erkekler görüyor.

Massachusetts senatörü Elizabeth Warren, “Facebook’tan yanlış bilginin kendi platformunda yaygınlaşmasına izin veren boşlukları kapatmasını defalarca istedik, ancak liderliği, gezegenimiz yanarken ve topluluklar orantısız şekilde acı çekerken hızlı para kazanmayı tercih ediyor. Facebook, iklim krizindeki rolünden sorumlu tutulmalıdır” dedi.

Warren ve diğer senatörler Temmuz ayında Facebook’a boşlukları kapatması çağrısında bulunmuştu.

Facebook’un sürdürülebilirlik eski yöneticisi ve şu anda ClimateVoice’ta çalışan Bill Weihl, şunları söyledi: “Facebook’ta yer alan iklimle ilgili yanlış bilgi sorununu dile getirmek çok önemli çünkü şirketin sorunla başa çıkmak adına uyguladığı sınırlı girişimleri mikro hedefleme gibi güçlü taktiklere ayak uydurmakta başarısız kalıyor.”

InfluenceMap’ten Dylan Tanner ise, “İklim dezenformasyon reklamları, hem şirketin riski açısından hem de bu reklamlarla aynı platformda olmak açısından Unilever ve iklim konusunda açıkça endişe duyan diğer reklam verenler için endişe verici olabilir” dedi.

InfluenceMap, 2020’de platformda hangi reklamların verildiğini görmek için geçmişte iklim dezenformasyonunu yaydığını söylediği kuruluşların veritabanını, Facebook’un Reklam Kitaplığı veri tabanıyla karşılaştırdı. Analiz, ödemesi muhafazakar grup PragerU tarafından yapılan ve 1 Ekim’e kadar devam eden bir reklam da dahil olmak üzere 51 dezenformasyon örneği buldu.

Başlığı ise şu şekildeydi: “Bundan şüphe etmeyin: İklim değişikliğiyle ilgili histeri, size Büyük Hükümet kontrolünü satıyor.” Eşlik eden videoda şöyle deniyordu: “Fosil yakıtlar varoluşsal bir tehdit değil … Yeşil Yeni Düzen varoluşsal bir tehdittir.”

PragerU’dan Craig Strazzeri ise açıklamasında “Herhangi bir dezenformasyon reklamı yayınlamıyoruz. Görünüşe göre ‘dezenformasyon’, Facebook veya solun aynı fikirde olmadığı herhangi bir şey anlamına geliyor. Söz konusu reklam, Yeşil Yeni Düzen hakkındaki gerçeği anlatan eğitici bir video” dedi.

Nisan ayında yayımlanan ve Turning Point USA tarafından ödenen bir başka reklamın başlığıysa şuydu: “Muhafazakarlar Bilimden Yana, Solcular İse Panikten Yana! İklim Değişikliği Bir Aldatmacadır! #KendiniziDüşünün #DünyaGünü.”

PragerU ve Turning Point USA’ye reklam fonlarını kimin sağladığını soran The Guardian’a bilgi verilmedi. Tanner ise “Reklamların arkasında kimin parasının olduğunu bilmiyoruz, gizli bir bilgi” dedi.

Rapor, reklamların farklı kitlelere göre uyarlandığını ortaya koydu. Çoğunlukla 55 yaşın üzerindekiler tarafından görülenler iklim biliminin güvenilirliğine sıklıkla itiraz ederken; 18 ila 34 yaşları arası tarafından görülen reklamlar ise iklim değişikliğinin gelecekteki etkisine meydan okuma eğiliminde.