;
Ekonomi

Yeni Küresel Finansal Anlaşması İklim Adaletine Yönelik Küçük Adımlar Atıyor

Yeni Küresel Finansal Anlaşması

Yeni Küresel Finansal Anlaşması Zirvesi’nde, yeşil geçişe yardımcı olacak çeşitli önlemler üzerinde anlaşmaya varıldı ancak uluslararası karbon vergilendirmesi konusundaki taahhütler yetersiz kaldı.

Yazı: Silvia ELLENA ve Thèo BOURGERY-GONSE

Çeviri: Aslı ATAKAN

Geçtiğimiz Perşembe ve Cuma günü liderler, Paris’te düzenlenen Küresel Güney kalkınma yardımı ve iklim geçişi finansmanını tartışmak üzere Yeni Küresel Finansal Anlaşması Zirvesi’nde bir araya geldi.

Zirveye Barbados Başbakanı Mia Mottley ile birlikte ev sahipliği yapan Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Hiçbir ülke, yoksullukla mücadele ve iklim değişikliğiyle mücadele arasında seçim yapmak zorunda bırakılmamalı” dedi.

Katılımcılar, “borç sıkıntısı çeken” ülkelere yönelik eylemleri artırmak için bir yol haritası taahhüdünde bulundular. Bu doğrultuda, düşük gelirli ülkeler için hem kamu hem de özel kuruluşların finansal gücünün artırılması ve iklim felaketleri durumunda borç ödemelerinin durdurulması istendi.

Kenya Devlet Başkanı William Ruto, zirvenin “tabuları yıktığını” ve iklim etkilerine karşı en savunmasız ülkelerin yüksek düzeyde temsil edilmesini sağladığını söyledi.

Ruto, “Paris’ten ayrılırken ilk kez, tüm uluslararası finansal altyapıyı yeniden düşünmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduk” diye ekledi.

Toplantı, uzmanların her yıl 4 trilyon dolarlık bir ölçeğe ihtiyaç duyduğunu belirttikleri uluslararası finansmanı yenilemenin bir yolu olarak memnuniyetle karşılansa da delegeler, uluslararası bir karbon vergisinin uygulanması etrafında birleşemedi. Düzenlemenin acilen somut adımlara dönüştürülmesi gerektiği vurgulandı.

Dünya Bankası Yeni “Kriz Hazırlığı” Araç Seti Duyurdu

Aylarca süren teknik görüşmelerin ardından, yalnızca üç haftadır görevde olan Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga,  “Krizlere hazırlık için genişletilmiş bir araç seti”ni duyurdu.

Araç seti, borç geri ödemelerinin en az iki yıl süreyle tamamen durdurulmasını ve bir ülke iklimle ilgili bir felaketle karşılaştığında, kredi kolaylıklarının yeniden tasarlanması için “yeni hızlı tepki” seçeneğini içeriyor. Ayrıca sette yeni “iklim dirençli borç hükümleri” ve sigorta poliçeleri bulunuyor.

Set, mevcut sistemi, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeleri cezalandıran ve harcamalarını ekonomik kalkınma yerine, borç ödemeye odaklayan bir sistem olarak eleştiren Mottley’nin açık talebinin izinden gidiyor.

Özel Çekme Hakları (SDR)– Yükselen Hedefler

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile birlikte dünya liderleri, zengin ülkelerin özel çekme haklarının %40’ını yoksul ülkelere yeniden tahsis etmeye çağırdı. Daha önce bu oran %30’du.

Özel çekme hakları (SDR), IMF’ye üye ülkelerin faydalanabileceği, uluslararası likidite rezervleri olarak işlev gören bir para aracı olma özelliği taşıyor. Ancak, her ülkeye tahsis edilen miktar, ekonomisinin büyüklüğüne bağlı olarak belirleniyor: Ülke ne kadar zenginse, o kadar fazla SDR talep edebiliyorken, daha yoksul ülkeler SDR’lerin yalnızca küçük bir bölümüne erişebiliyor.

Liderler, 2021 yılında SDR tahsisisin 100 milyar dolarlık bir değere ulaşacağı vaadinde bulundular ve bu hedef geçtiğimiz Cuma günü ilk kez gerçekleşti.

IMF Başkanı Kristalina Georgieva, zirvede, “hedeflerimizi yükseltme” zamanının geldiğini belirterek, “insanlığın geleceği”nin tehlikede olduğunu belirtti.

Karbon Vergisi ve Taşımacılık Konusundaki Tereddütler

Georgieva, konu hakkında ek olarak “Uluslararası karbon vergisi olmadan 1,5 derece hedefini tutturma şansımız yok” ifadelerini kullandı.

Ancak toplantının özetine göre, liderler, bir karbon vergisi veya nakliye harcı oluşturulması konusunda somut duyurular yapmakta yetersiz kaldılar ve yalnızca “vergilendirme yoluyla olası yeni finansal kaynakları incelemek için özel bir görev gücü” başlatmayı kabul ettiler.

Kenya’dan Ruto, tüm ülkeleri adil miktarda bir ödemeye çağırarak, “Karbon vergisi hakkında bir tartışma gerçekten gerekli” diye yineledi. Ruto, aksi takdirde, “kimin ödemediği konusundaki konuşma enerji tüketir” diye ekledi.

Euractiv ile yapılan bir görüşmede, European Jacques Delors CEO’su Geneviève Pons, ton başına 100 dolarlık bir CO2 vergisi çağrısında bulunarak, bunun uluslararası kamu kaynaklarına 200 milyar dolara yakın ek getiri sağlayabileceğini belirtti.

Toplantı özetinde açıklanana göre, taşımacılık konusunda ise Afrika, Karayipler ve Avrupa’dan 23 ülkenin yer aldığı listenin, “denizcilik sektörünün, seragazı emisyonları üzerinde bir harcama ilkesinin benimsenmesini” desteklediği belirtildi.

Ülkelere Özgü Gelişmeler

Uluslararası taahhütler arasında ülkeye özgü bazı ilerlemeler de oldu.

Fransa, Almanya, AB, Birleşik Krallık ve Kanada dahil olmak üzere “International Partners Group” tarafından desteklenen Senegal, yenilenebilir enerji kapasitelerini 2030 yılına kadar %40’a çıkarmak için Adil Enerji Geçiş Ortaklığı (Just Energy Transition Partnership, JETP) kapsamında ekstra 2,5 milyar euroluk finansman sağlandı.

İlk olarak Glasgow’daki COP 26’da duyurulan JETP, büyük ölçüde kömüre bağımlı, gelişmekte olan ekonomilerin fosil yakıt kullanımını kademeli olarak durdurmasına yardımcı olacak yeni finansman aracı olarak tanımlanıyor.

Ayrıca ABD ve Çin, Zambiya’nın 6,3 milyar dolar tutarındaki ve büyük çoğunluğu Pekin’e ait olan borcunu yeniden yapılandırmak için bir anlaşmaya vardı. Macron anlaşmayı “tarihi” olarak nitelendirdi.

Zambiya, 2020’deki salgın sırasında iflas eden ilk Afrika ülkesiydi.

Tepkiler

İklim aktivistleri ve Küresel Güney liderleri, anlaşmaların gerçek ve somut sonuçlara dönüştürülmesi gerektiği konusunda uyarsalar da zirvenin sonucunu memnuniyetle karşıladılar.

ONE’nin Fransa Direktörü Najat Vallaud-Belkacem “Zirve bazı cesaret verici ilerlemeler kaydetti […]. Ama daha somut bir şey yok” yorumunda bulundu.

Vallaud, “En zengin ve en güçlü ülkeler gerekli ölçek ve hızda hareket etmeye hazır olana kadar, gerçekten ‘yeni bir küresel finansal anlaşmadan’ hâlâ çok uzaktayız” diye ekledi.

Birçok Küresel Güney lideri, Batılı ülkelerin, iklim değişikliğine karşı savunmasız ülkelere yardım etme konusundaki eylemsizliğine yönelik hayal kırıklıklarını ve hüsranlarını dile getirdi.

“Güçlü ülkelerin, özellikle Afrika ülkeleri üzerinde ciddi ve ağır sonuçları olan iklim değişikliğinin kaynağı olduğunu belirtmeden geçemem” diyen Çad Cumhurbaşkanı Mahamat Idriss Déby Itno, iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerin borçlarının iptal edilmesini talep etti.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.