;
Ekonomi Politika

Yeni Çalışma: Kömürden Aşamalı Çıkış Hızı “Kesinlikle Yeterli Değil”

COP26‘da verilen yeni taahhütlere rağmen kömürden çıkış hızı, iklim hedeflerini karşılayacak ve küresel ısınmayı önleyecek kapasitede değil.  

Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, kömürden çıkış yolundayken, kömüre bağlı en büyük ekonomilerden bazıları oldukça yavaş hareket ediyor.

Raporun başyazarı Lauri Myllyvirta, “Mevcut taahhütler ve hedefler, kömür gücünün, küresel ısınmanın en kötüsünden kaçınmak için yeterince hızlı bir şekilde sonladırılmasını sağlama hedefi doğrultusunda kesinlikle yeterli değil” dedi.

Uluslararası Enerji Ajansı, en kirli fosil yakıt olan kömür hızla emekli olmazsa, küresel ısınmanın 1.5 derece sınırlandırılması umudunun olmadığını açıkça belirtti.

Global Energy Monitor araştırma analisti Flora Champenois, Glasgow’daki BM iklim zirvesinde kömürle çalışan başlıca ülkeler bu güçle çalışan elektrik üretimini kademeli olarak azaltma sözünü ilk kez verirken, daha gidilecek çok yol olduğunu söylüyor.

“Yenilenebilir enerji fiyatları son 10 yılda çarpıcı bir şekilde düştü. Bu nedenle ekonomik olmayan kirli enerjinin sonlandırılması gerekliliği her zamankinden daha açık bir şekilde ortada. Aynı zamanda, kömür enerjisinin ekonomisi ne kadar zorlayıcı olursa olsun, statükoyu değiştirmenin yavaş ve zor olduğunu da gördük.”

Küresel ölçekte kömür kaynaklı güç kapasitesine baktığımızda, günümüzde dünyanın toplam kapasitesi, kömür gücü için 2068 GW. Paris Anlaşması gereğince hedefleri tutturma doğrultusunda, Glasgow’da verilen sözlerin ardından 351 GW’lık kömür kapasitesinden vazgeçilmesi bekleniyor. Kalan 1628 GW gücün ki toplam kapasitenin %79’una tekabül ediyor, 1,5 derece hedefi yolunda yeterince çabuk olmasa da atıl bırakılması bekleniyor.

Kömür gücünü en çok kullanan büyük devletlere bakarsak; Çin, Hindistan ve ABD beraber, tüm kapasitenin yaklaşık %75’ine sahip olarak “kömür devleri” grubunu oluşturuyor. Bu kömür filosunun %6’sının Paris Anlaşması uyarınca emekli edilmesi bekleniyor. Rusya, Ukrayna ve Vietnam da dahil olmak üzere 28 ülke Paris hedeflerine uyum amacıyla kömürü emekli edeceklerini taahhüt ettiler. Uzmanlar ayrıca önümüzdeki yıllarda planlanan yeni kömür kapasitesi konusunda da endişeli.

Kömüre duyulan iştah, hâlâ yeni kömür santralları inşa edilse de, Paris Anlaşması 2015’te benimsendikten sonra kayda değer bir şekilde azaldı. Halen, yaklaşık 185 GW kapasite inşa, 309 GW da farklı planlama aşamasında. Planlanan kapasitenin 88 GW’ı, “yeni kömüre hayır” ve “yeni kömür santrallarına finansmana hayır” taahhütleri nedeniyle büyük ihtimalle hayata geçmeyecek.

Zengin Ülkelerin Sorumluluğu

Çin, Japonya, Güney Kore, G20 ve OECD ülkeleri gibi ana finansmanın sağlayıcılarının bir çoğu denizaşırı kömür finansmanına son verdi. 165 GW ise doğrudan bu taahhütlerden etkilenmeyecek ama karbon hedefleri çerçevesinde sorgulanacak. Kendi emisyon hedeflerini karşılamak için hükümetler bu projeleri iptal etmek durumunda kalabilirler. Mevcut taahhütler altında dahi, 241 GW’lık yeni kömür kapasitesi eklenmesi planlanıyor.

Bu “dokunulmamış” kömür üst-orta ve yüksek gelir seviyesinde sınıflandırılan ülkelerde bulunuyor. Uluslararası Enerji Ajansı, bu yüksek gelirli ülkelerde, şu andan itibaren yeni kömür santralı kurulmaksızın kömürden çıkışın 2030’a kadar gerçekleşmesi gerektiğini söyledi

Veriler, dünya genelinde kömürün aşamalı olarak kaldırılması söz konusu olduğunda, yüksek gelirli ülkelerin ne kadar sorumluluğa sahip olduğunu ortaya koyuyor.

E3G araştırma müdürü Leo Roberts, zengin ülkelerin kendi kömür filolarını kapatmanın yanı güneydeki ülkelere kömürden uzaklaşmayı desteklemek adına finansman sağlamaları gerektiğini söyledi. Roberts, yatırımcıların ve vergi mükelleflerinin yeni kömür santrallarının kârlılığı konusunda endişelenmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi. Carbon Tracker tarafından hazırlanan bir rapora göre, bu projeler devam ederse, atıl varlıklarda 150 milyar dolar kaybedilebilir.

Uluslararası Enerji Ajansı tarafından belirlenen programın gerisinde kalmasına rağmen, kilit oyuncuların bu dönüşüm döneminde ilerleme kaydettiklerine dair işaretler de var. Myllyvirta, Hindistan’da “Başbakan Narendra Modi tarafından açıklanan temiz enerji hedefleri, kömürle çalışan elektrik üretiminin 2030’dan önce zirveye ulaşabileceği anlamına geliyor” dedi.

Global Energy Monitor’e göre, ABD 2030’da kömürden çıkış için doğru yolda olmasa da, değişen ekonomik faktörler ve siyasi irade, ülkeyi hizaya getirebilir. Roberts, kömürün artan rekabetsizliğinin, ülke çapında kömür santrallarının emeklilik hızını nasıl artırdığına dikkat çekti.

Kömüre bağımlı en büyük üç ekonomiden Çin’in durumu oldukça belirsiz. Ülke, yurt dışında yeni kömür santralları inşa etmeyi durdurma sözü vermiş olsa da, halen yurt içi kapasiteyi artırmayı planlıyor. Myllyvirta, “Çin, açık ara dünyanın en büyük kömürlü termik santral filosuna sahip, kesin olarak aşamalı çıkış planlarını açıklamadan doğru yola giremeyeceğiz” dedi.

Ancak Çin konusundaki belirsizliğe rağmen, uzmanlar iyimser olmak için bir neden olduğunu söylüyorlar. Ülkelerin kömürü terk etme hızı son yıllarda hızlandı ve birçok yeni proje şimdiden iptal edildi.