;
Ekonomi Politika

Yeni Çalışma: Büyük Kirleticilerin Tutarsızlığı Dünyayı Felakete Sürüklüyor

“Net sıfır” taahhütlerin ifşası, kirletici endüstrilerin yetersiz planlarını ve faydasız politikalara tutunmak için kullandıkları stratejileri gün ışığına çıkarıyor.

Birleşmiş Milletler iklim anlaşmasının çevrimiçi tartışmaları devam ederken kamuoyuna tanıtılan yeni rapor, kirletici endüstriler “net sıfır” hedefinin küresel iklim planlarının merkezine yerleştirilmesine yönelik baskı yaparken, bu planların detaylarına bakıldığında iklim eylemini erteleyecek tutarsızlıkları ortaya koyuyor.

“Büyük Aldatmaca: Büyük kirleticilerin “net sıfır” hedefleri iklim gündemini ne şekilde geciktiriyor, açmaza sokuyor ve inkâr ediyor” başlıklı rapor, rekor sayıda şirketin ve hükümetin “net sıfır” taahhüdü sunduğu yılı takiben kamuoyuna sunuluyor. Rapor aynı zamanda “net sıfır” hedefinin siyasi bir hedef olarak sorgulandığı birçok araştırmanın peşi sıra yayımlanıyor. “Net sıfır” planlarının sayısının arttığı günümüzde bilimsel, akademik ve aktivist kurumlar, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak üzere imzalanan Paris Anlaşması’nın taahhütlerine ulaşmak için yetersiz olduğuna dair endişelerini sunuyor.

Corporate AccountabilityGlobal Forest Coalition ve Friends of the Earth International tarafından kaleme alınan rapor, aralarında ActionAid International, OilWatch, Third World Network ve Institute for Policy Studies gibi sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı 60’ı aşkın çevre kurumu tarafından destekleniyor.

“Büyük Aldatmaca” raporu, şüpheyle ele alınması gereken aritmetiği, muğlak hedefleri ve çoğu zaman başarılması mümkün görünmeyen teknolojik gelişmeler üzerine kurulu olan “net sıfır” planlara dair bir dizi güncel raporu takiben yayınlanıyor. Raporda fosil yakıt, enerji, havacılık, teknoloji, perakende, finans ve tarım sektörlerini içeren birçok önemli kirletici endüstrinin planları inceleniyor. Rapor aynı zamanda, bu endüstrilerin “net sıfır” gündemlerinin iklim krizine küresel tepkinin ana dogması olmasını sağlamak için uyguladıkları stratejilere de ışık tutuyor.

Friends of the Earth International’da İklim Adaleti ve Enerji Programı Koordinatörü Sara Shaw, “Bu rapor, büyük kirleticilerin ‘net sıfır’ planlarının, büyük bir sahtekarlık olduğunu gösteriyor. Örneğin Shell, iklim krizini çözmek için gerekli olan fosil yakıt kaynaklı emisyonlarını azaltmak üzere harekete geçmekle ilgilenmiyor. Bunun yerine şirketler, fosil yakıt üretimi ve tüketimini telafi edemeyecek ağaçlandırma ve offset planlarıyla imajlarını yeşile boyarken, işlerin her zamanki şekliyle yürütüldüğü yolda devam etmeyi planlıyorlar. Oyuna getirildiğimiz gerçeğini bir an önce görmemiz gerekiyor. Net sıfır, çok geç oluncaya kadar harekete geçmeme riskini gizliyor” diyor.

Raporda vurgu yapılan bazı önemli bulgular aşağıda sunuluyor:

Taktikler:

  • Havacılık ve fosil yakıt endüstrilerinin de aralarında bulunduğu büyük kirleticiler, ABD’deki karbon tutma ve depolama teknolojilerine teşvik sağlayan 45Q isimli vergi kredisinin onaylanmasına yönelik önemli lobi faaliyetlerinde bulundu. Bu şirketlerin, belirtilen vergiden yararlanmak üzere gerekli sistemleri barındırmamalarına rağmen, milyonlarca dolarlık krediden yararlanmaları olası görünüyor.
  • Kirleticilerin “net sıfır” iklim planlarında yer alan piyasa ve karbon offset mekanizmalarının, muhtemelen küresel ölçekteki en büyük küresel lobi grubu olan Uluslararası Emisyon Ticareti Derneği (International Emissions Trading Association), uluslararası iklim müzakerelerinde, kendi gündemini ilerletmek üzere, diğer kuruluşlara kıyasla orantısız şekildeki görünürlüğünü artırmış durumda.
  • Şirketler, aralarında Massachusetts Institute for Technology (MIT), Princeton Üniversitesi, Stanford Üniversitesi ve Imperial College London’ın yer aldığı tanınmış akademik kurumlara önemli finansal katkılar sağlıyor. Bu finansal katkılarla, “net sıfır” kapsamında bu kurumların yürüttüğü araştırmaları şekillendirilmeye ve etki altına almaya çalışıyorlar.
  • Stanford Üniversitesi tarafından yürütülen Küresel İklim ve Enerji Projesi örneğinde, Exxon Mobil’in araştırmanın tamamlanmasından önce resmi olarak inceleme hakkını ve bazı durumlarda ise proje geliştirme ekibine kendi personelini yerleştirme hakkını saklı tuttuğu görülüyor.

Planlar:

  • Shell emisyonlarını dengelemek üzere 2030’a kadar her yıl, 2019 yılında küresel ölçekteki karbon offset piyasasının tamamında yer alan offset miktarından daha fazlasını satın almayı planlıyor.
  • Walmart tarafından sunulan iklim planı, şirketin karbon ayakizinin yaklaşık %95’ini oluşturan değer zincirindeki emisyonları tamamen göz ardı ediyor.
  • Eni, önümüzdeki yıllarda petrol ve doğal gaz üretimini artırmayı planlıyor. Bunu, sahte orman olarak nitelendirilen ağaçlandırma mekanizmalarıyla emisyonlarını telafi etmeyi ederek yapmayı öngörüyor.
  • Dünyanın en büyük varlık yöneticisi olan BlackRock, 2050 yılına kadar portfolyosunun “net sıfır” emisyon içermesini taahhüt ediyor. Ancak 2020 yılında taahhüt etmiş olduğu fosil yakıt hisselerini “yakın gelecekte” satma hedefi, politikalarındaki boşluk nedeniyle, halen sahibi olduğu 85 milyar dolarlık kömür varlığıyla karşıtlık gösteriyor.
  • JBS’in 2035 yılına kadar tedarik zincirinde ormansızlaşmanın bertaraf edilmesine yönelik taahhütü, JBS’nin emisyonları azaltmak için en etkin ve hızlı yolu seçerek buna derhal son vermek yerine, önümüzdeki 14 yıl boyunca (2035’e kadar) ormansızlaşmaya katkı vermeye devam edeceğini gösteriyor.

Corporate Accountability’de İklim Politikaları ve Araştırmaları Direktörü Rachel Rose Jackson, “Rapordan sonra, ‘net sıfır’ hedeflerine yönelik şirketlerin gösterdiği hevesin nedenini anlamak zor değil. Bu hedef, büyük kirleticilerin çok az ve çok geç katkı sağlamasına yönelik bir entrikadan başka bir şey değil. Bu kirleticiler dünyanın umudunu yeşile boyamanın (greenwashing) ötesine gitmeyen planlara bağlamasını garanti altına almak istiyor. Bunu hemen yoluna koymazsak dünya, bildiğimiz hayatla bağdaşmayacak ölçekte iklim yıkımlarının gerçekleşeceği yöne doğru hızla ilerliyor” diyor.

Rapor, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (United Nations Framework Convention on Climate Change, UNFCCC) tarafından gerçekleştirilen çevirmiçi tartışmalar kapsamında yayımlandı. UNFCCC sürecindeki bir sonraki mihenk taşı olan 26. Taraflar Toplantısı’nın organizatörleri olan BM Genel Sekreteri ve Taraflar Toplantısı başkanlığı, Mark Carney tarafından başlatılan girişime muhalif güncel tepkinin de aralarında bulunduğu tutuma rağmen “net sıfır” hedefini birincil odak haline getirmiş durumdalar.