Yeni bir anketin sonuçlarına göre, insanlar veri merkezlerindeki sınırsız büyümeyi enerji ve su güvenliği için bir tehdit olarak görüyor ve büyük teknoloji şirketlerine bu alanda düzenlenme getirilmesini istiyor.
Fosil Yakıtların Ötesi Ağı (Beyond Fossil Fuels) tarafından Savanta’ya yaptırılan ve beş Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen yeni bir ankette, katılımcıların büyük çoğunluğu yeni veri merkezlerinin Avrupa’nın temiz enerjiye geçişini tehlikeye atmasını, su kaynaklarını tüketmesini ve tüketiciler için maliyetleri artırmasını istemiyor. Katılımcılar ayrıca veri merkezlerinin artan enerji tüketiminden endişe duyduklarını da ifade ettiler.
Sonuçlar, veri merkezlerinin fosil yakıtlarla çalıştırılmasına karşı geniş bir muhalefet ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalıştırılmasına güçlü bir destek olduğunu gösteriyor:
– Tüm pazarlarda ve demografik gruplarda çoğunluk, yeni veri merkezlerinin ancak onları çalıştırmak için yeni yenilenebilir enerji kaynakları yaratılması şartıyla inşa edilmesini destekliyor (%72);
– Üçte ikisi (%64) veri merkezlerinin fosil yakıtlarla çalıştırılacağı takdirde inşa edilmemesi gerektiğini düşünüyor;
– %76’sı yeni veri merkezi tesislerinin yalnızca yenilenebilir enerjiyle çalıştırılacağı takdirde inşa edilmesi gerektiğini düşünüyor;
– %73’ü hükümetlerin enerji dağıtımını (diğer bir deyişle, farklı sektörler ve kullanımlar için elektrik erişim önceliğinin nasıl belirleneceğini) sağlamak için net kriterler belirlemesi gerektiğini düşünüyor.
Fosil Yakıtların Ötesi Ağı Uluslararası Kurumsal Kampanyacısı Jill McArdle anket sonuçlarını her ne pahasına olursa olsun veri merkezi genişlemesini hızla sürdüren Avrupa’daki politika yapıcılar için bir uyarı olarak yorumladı ve ekledi: “İnsanlar bu kontrolsüz büyümeyi alkışlamak yerine alarm zillerini çalıyor: Düzenlenmemiş veri merkezleri enerji geçişini durdurma, su kaynaklarını tüketme ve enerji maliyetlerini artırma riski taşıyor.”
Veri merkezlerinin büyük bir hızla büyümesi, diğer sektörlerin enerjiye, özellikle yenilenebilir enerjiye erişimini zorlaştırıyor. Anket sonuçları, insanların yeni veri merkezlerinin enerji talebinin daha geniş çaplı elektrifikasyon çabalarıyla rekabet etmemesini sağlamak için hükümetlerin liderlik etmesini istediğini gösteriyor. Ankete katılanların dörtte üçü, liderlerin enerji dağıtımına ilişkin net kriterler belirlemesini istiyor ve özellikle geçen yaz Avrupa’nın bazı bölgelerinde yaşanan enerji ve su kıtlığı gibi durumlarda daha adil enerji erişimi sağlamak için politika odaklı çözümler konusunda güçlü bir istek gösteriyor.
Veri Merkezlerinin Su Talebi Endişe Kaynağı
Enerji veya su kıtlığı durumunda dokuz sektörde enerji erişimine öncelik vermeleri istendiğinde, katılımcılar veri merkezlerini tutarlı bir şekilde en alt sırada sıraladılar. Sağlık, barınma ve gıda gibi kamu hizmetleri çok daha önemli görüldü. Sadece %4’lük bir kesim enerji kıtlığı durumunda veri merkezlerini birinci öncelik olarak belirlerken, sadece %3’lük bir kesim su kıtlığı durumunda veri merkezlerini birinci öncelik olarak belirledi.
Ankete katılanlar, veri merkezlerinin su talebi konusunda ciddi endişelerini dile getirirken, %69’u veri merkezlerinin kendi su kaynaklarını etkileyeceğinden endişe duyuyor. %75 ise veri merkezlerinin çevrelerindeki ekosistemin su kaynaklarını etkileyeceğini düşünüyor.
Tu Nube Seca Mi Río koordinatörü Aurora Gómez Delgado suyun yaşam için gerekli olduğunu hatırlatırken, “Kedi memleri ise değildir. İspanya, iklim krizi nedeniyle şiddetli kuraklıklar ve ölümcül sellerden mustarip bir bölge ve insanlar veri merkezlerinin su tüketiminden haklı olarak endişe duyuyorlar. Çöl bölgelerinde kurulan, veri merkezleri dijital sömürgeciliğin bir örneğidir: Verilerimizi çalıyor ve bedenlerimiz ve topraklarımız üzerindeki etkilerini gizliyorlar. Büyük teknoloji şirketleri sessizliğimizi ve minnettarlığımızı bekliyor olabilirler, ancak bunun yerine, topraklarımızı, suyumuzu ve geçimimiz için ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi elimizden alan bir sektöre karşı direnişimizi gördüler”.
Ankete katılanların büyük çoğunluğu (%83) veri merkezlerinin enerji maliyetlerine evler ve küçük işletmelerden daha fazla katkıda bulunması gerektiği konusunda hemfikir. Benzer bir oran (%83) veri merkezlerinin enerji şebekesine finansal olarak katkıda bulunması gerektiğine inanıyor ve bunların %64’ü bunun enerji kullanımı veya kâr üzerinden vergi veya daha yüksek tarifeler yoluyla olması gerektiğini düşünüyor.




