;
Bilim

Ülkeler INDC Taahhütleri ile Yetinirse İklim Afetleri Daha da Artacak!

Ünlü iklim bilimci Noah Differenbaugh liderliğinde yapılan “Emsalsiz iklim olayları: Tarihsel değişimler, tutkulu hedefler ve ulusal taahhütler” (Unprecedented climate events: Historical changes, aspirational targets, and national commitments) adlı araştırma, Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefi ile ülkelerin sunmuş oldukları ulusal katkı niyet beyanları (INDC) arasındaki 1 derecelik farkın, rekor sıcaklıklar, yağış ve kuraklık gibi iklim afetlerinin olasılığını önemli derecede artırdığını ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Science Advances adlı bilimsel dergide yayımlanan “Emsalsiz iklim olayları: Tarihsel değişimler, tutkulu hedefler ve ulusal taahhütler” (Unprecedented climate events: Historical changes, aspirational targets, and national commitments) adlı çalışma, aşırı iklim olayları risklerine odaklanarak Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefi ile ülkelerin sunmuş oldukları ulusal katkı niyet beyanları (INDC) arasındaki 1 derecelik farkın aşırı hava olayları üzerindeki etkisini inceliyor. Tarihsel iklim verilerine dayanarak yapılan çalışma, ülkelerin Paris Anlaşması hedeflerini gerçekleştirdiği takdirde 1,5 ila 2 derece arasında sınırlanacak küresel ısınma senaryosunu ve ülkelerin hâlihazırdaki taahhütlerini (INDC) yerine getirmekle yetindikleri takdirde yaşanacak 2-3 derecelik ısı artışı senaryolarını karşılaştırıyor.

Columbia ve Darmouth üniversitelerinden de araştırmacıların katılımıyla hazırlanan çalışma, aradaki farkın, rekor sıcaklıklar, yağış ve kuraklık gibi iklim afetlerinin olasılığını önemli derecede artırdığını ortaya çıkarıyor.

Çalışmaya göre, ülkelerin hâlihazırdaki taahhütlerle yetindikleri senaryoda (2 derece ile 3 derecelik ısı artışı), Avrupa’nın %50’sinde ve Doğu Asya’nın %25’inde rekor sıcaklıkta geceler yaşanma ihtimali beş misli artıyor. Kuzey Amerika, Avrupa ve Doğu Asya’nın %35’inde ise rekor sayıda yağışlı gün yaşanma ihtimali üç misli artıyor. Araştırmacılar bu seviyedeki bir ısınmanın, yüksek ihtimalle sıcak gündüz sayısında artışa ve daha ılık geceler ve daha kısa donlara yol açacağını dile getiriyor.

Rekor hava olayları yaşanma ihtimalinin üç misliden fazla olduğu bölgelerde, Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı 2 derece altında tutma hedefi gerçekleştirildiği takdirde, daha az bir alanın etkilenecek olması muhtemel. Ancak Paris Anlaşması hedeflerinin tutturulmasıyla yaşanacak daha az bir ısınma durumunda bile gezegenin, bugüne kıyasla, daha fazla rekor düzeyde hava olayı görme ihtimali bulunuyor.

Küresel Isınma Aşırı Yağış ve Kuraklıkların da Sorumlusu

Aynı araştırmacıların Nisan 2017’de yayımladığı ve gezegenin %80’ini kapsayan güvenilir gözlemlere dayandırdıkları aşırı hava olaylarını inceleyen rapor ise insan etkinliklerinin açığa çıkardığı seragazı emisyonlarının sebep olduğu küresel ısınmanın aşırı sıcaklarla birlikte, aşırı yağış ve aşırı kuraklık ihtimalini de artırdığı ortaya koymuştu.

Araştırmacılar, Nisan ayındaki çalışmalarında, bir olayın iklim değişikliği ile uygunsuz bir şekilde anılmasından kaçınmak için, küresel ısınmanın hiçbir rol oynamadığı varsayımıyla başlayıp, daha sonra varsayımın geçerli olup olmadığını test etmek için istatistiksel analizleri kullanmıştı. Yaklaşımlarının oldukça tutucu olduğunu belirten Noah Differenbaugh “Bu, yasal sistemimizdeki masumiyet varsayımı gibi: Varsayılan, hava olayının sadece kötü şans olduğuydu ve küresel ısınmayı suçlamak için gerçekten ispat mecburiyeti gerekiyor” diye konuşmuştu. Araştırmacılar, küresel ısınmanın rekor kıran hava olaylarına katkıda bulunup bulunmadığını test etmek için dört aşamalı bir “çerçevenin” ana hatlarını çizmiş ve bu çerçevelerini de dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen en sıcak, en yağışlı ve en kurak olaylara uygulamışlardı.